Bayırbucak 2. Sahil Tümen Komutanı Beşşar Molla, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Esed rejiminin artık son dönemlerini yaşadığını söyledi.
Bu zamana kadar siyasete hiç kulak vermediklerini ancak Türkiye'deki "Türkmenlere yardım" tartışmalarını duyunca çok şaşırdıklarını belirten Molla, şunları söyledi:
"Çünkü bu devlet 3-4 yıldır yanımızda oldu. Bunun için Bayırbucak Türkmenleri olarak kim ne diyorsa, kabullenmiyoruz. Çünkü biz içerdeyiz, gerçekleri görüyoruz. Bayırbucak Türkmenleri adına konuşulmasından rahatsızız. Bizim arkamızdan bilmeden konuşanlar varsa, buyursun gelsin ve yapılan yardımları görsün. Hepimiz bu yardımlardan faydalanıyoruz. Konteyner, giyecek, gıda, eğitim yardımı... Sağlık konusunda da destekleri var. Türkiye, sınırdan yaralıları alıyor, bize ilaç sağlıyor, kucak açıyor. Osmaniye, Islahiye ve Yayladağ kampında hep Türkmenler kalıyor. Her ihtiyacımız bu kamplarda karşılanıyor. Sınır insani yardımlar için 24 saat açık. Hangi saatte yardıma ihtiyacımız olursa olsun gelip yaralılarımızı alıyorlar. Kışın kömür yardımı da yapılıyor. Türkiye bizim nefes borumuz."
Esed rejimiyle savaştıkları süre boyunca birçok kişiyi şehit verdiklerini anlatan Molla, kendilerine Türkiye dışında destek veren hiçbir ülke olmadığının altını çizdi.
"Türkiye bize çok destek oldu"
Bayırbucak 4. Murat Tugay Komutanı Mustafa Arkavi (Ebu Samir) ise kendilerine yardım gönderilmediği yönündeki iddiaları öğrendiklerinde hem çok şaşırdıklarını hem de çok üzüldüklerini ifade ederek, "Esed rejimiyle 3-4 yıldır savaştayız. Bu süreçte Türkiye bize çok destek oldu. Çok memnunuz. Biz de savaşta elimizden geleni yapıyoruz" diye konuştu.
Türkiye'nin desteğinin olmaması halinde rejimin karşısında bu kadar uzun süre dayanamayacaklarını vurgulayan Arkavi, şöyle devam etti:
"Türkiye'den gelen desteklerin başkaları tarafından kullanıldığı iddiaları doğru değildir. Biz siyasete malzeme olmak istemiyoruz. Bazı Türkmenler Türkiye'deki bazı muhalefet partileriyle irtibat halinde olup hükümeti zayıflatmak adına bizi kullanıyor. Biz sadece vatan savunması yapmaya çalışan kişiler olarak anılmak istiyoruz."
