Türkiye'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Feridun Sinirlioğlu, BM Güvenlik Konseyi'nde veto hakkı bulunan daimi üyelikler yüzünden reforma ihtiyaç duyulduğunu belirterek, ''Bu durum söz konusu ayrıcalığa sahip olanların ulusal çıkarlarından başka hiçbir şeye hizmet etmiyor. Güvenlik Konseyi'ni işlevsiz, sorumsuz ve demokratik olmayan bir hale getiriyor ve bu da BM ve çok taraflılığa olan güveni aşındırıyor. Konseye seçilenlerin sayısı ve tüm üye devletlerin konseyde yer alabilme olasılığını artırırsak Güvenlik Konseyi daha temsiliyetçi ve duyarlı olur.'' dedi.
BM Genel Kurulu'nda düzenlenen ''BM Güvenlik Konseyinde adil temsiliyet ve üye sayısının artırılması'' konulu oturumda konuşan Sinirlioğlu, BM Güvenlik Konseyi reformuna duyulan ihtiyacın aciliyetine dikkati çekti.
Yeniden yapılandırılmış konseyin zamanın gerçeklerini yansıtması gerektiğini vurgulayan Sinirlioğlu, ''Değişmekte olan günümüz dünyasının aynası olacak bir Güvenlik Konseyi reformu için çaba göstermeliyiz.'' dedi.
Reform sürecinin sonucunun değişmeyen, ilerleme kaydetmeyen bir BM organı yaratmaması gerektiğini ve bunun için de kapsamlı, kapsayıcı bir yaklaşıma ihtiyaç duyulduğunu belirten Sinirlioğlu, bireysel ulusal çıkarların, ortak menfaatlerin önüne geçmemesi gerektiğini vurguladı.
Reform sonucunun tüm üye devletlerce kabul görmesi gerektiğinin altını çizen Sinirlioğlu, ''Güvenlik Konseyi'nin daha temsiliyetçi, daha demokratik, daha sorumlu ve daha etkili olabilmesinin tek yolu bu.'' dedi.
Daimi üyelerinin sayısının artırılması ısrarı reform sürecini yavaşlatıyor
Konseydeki daimi üyelerinin sayısının artırılması konusundaki ısrarın reform sürecinde ilerleme kaydedilememesinin başlıca nedeni olduğunu söyleyen Sinirlioğlu, konseye veto hakkı olan daimi üyelerin eklenmesi çabalarının Güvenlik Konseyi reformu tartışmalarını aşındırdığını ifade etti.
Konseyde hiç şüphesiz veto hakkı bulunan daimi üyelikler yüzünden reforma ihtiyaç duyulduğunu söyleyen Sinirlioğlu, tam da bu yüzden Güvenlik Konseyi'nin birçok kez görevini yerine getiremediğini ve krizlere zamanında müdahale edemediğini belirtti.
Sinirlioğlu, ''Bu durum söz konusu ayrıcalığa sahip olanların ulusal çıkarlarından başka hiçbir şeye hizmet etmiyor. Güvenlik Konseyi'ni işlevsiz, sorumsuz ve demokratik olmayan bir hale getiriyor ve bu da BM ve çok taraflılığa olan güveni aşındırıyor. Reform sürecinde Güvenlik Konseyi'nin mevcut sorunlarını ele almanın yolları aranmalı. Konseye seçilenlerin sayısı ve tüm üye devletlerin konseyde yer alabilme olasılığını artırırsak Güvenlik Konseyi daha temsiliyetçi ve duyarlı olur.'' diye konuştu.
Üye ülkelerin performası periyodik seçimlere tabii tutulursa Güvenlik Konseyi'nin daha hesap verebilir olacağına da işaret eden Sinirlioğlu, geçici ve daimi üyeler arasındaki iyi bir oranın da karar verme sürecinini geliştirerek Konseyi daha etkili kılacağını söyledi.
BM Güvenlik Konseyi'nin, uluslararası barış ve güvenliğin korunmasından sorumlu ana BM organı olarak görevini yerine getirmesi gerektiğini ve reform sürecinde birlikte yapıcı bir şekilde çalışmanın ve mümkün olan en kapsamlı anlaşmaya varmanın zamanı geldiğini vurgulayan Sinirlioğlu, tüm üye ülkelere reform sürecini kolaylaştırmaya yönelik siyasi irade ve esneklik göstermesi çağrısı yaptı.