Türkiye'nin Berlin Büyükelçisi Ali Kemal Aydın, Almanya'nın yeni tip koronavirüs (Kovid-19) bağlamında Türkiye'yi risk bölgesi olarak sınıflandırmasına tepki göstererek, "Dünya Sağlık Örgütünün istatistiklerine göre Türkiye'de aktif Kovid-19 vaka sayısı birçok AB ülkesine kıyasla çok daha düşüktür." dedi.
Büyükelçi Aydın, Alman Haber Ajansına (DPA) yaptığı açıklamada, Almanya'nın Türkiye'yi Kovid-19 bağlamında risk bölgesi olarak sınıflandırmasından büyük üzüntü duyduğunu belirterek, "Böyle bir sınıflandırma kanaatimizce nesnel durumla kesinlikle bağdaşmamakta ve Türkiye böyle bir sınıflandırmayı hak etmemektedir. Aynısı elbette seyahat uyarısı için de geçerlidir.” ifadesini kullandı.
Türkiye'nin salgınla mücadelede örnek çalışmalar yaptığını vurgulayan Aydın, "Birçok AB ülkesi, Türkiye'ye kıyasla salgından daha fazla etkilenmiştir. Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) istatistiklerine göre Türkiye'de aktif Kovid-19 vaka sayısı birçok AB ülkesine kıyasla çok daha düşüktür. Kovid-19 vakaları hakkında DSÖ tarafından hazırlanan bölgesel sağlık değerlendirmesi piramidinde Türkiye birçok AB ülkesine kıyasla çok daha iyi bir konumda bulunmaktadır.” değerlendirmesinde bulundu.
Aydın, bunda tecrübeli ve fedakar sağlık personelinin yanı sıra Türkiye'deki modern ve yüksek kapasiteli sağlık altyapısının da bunda büyük rol oynadığını kaydetti.
Salgın süresince yoğun bakım kapasitenin hiçbir aşamada kritik bir seviyeye yaklaşmadığını ve yoğun bakım yatağı kapasitesiyle ilgili de hiçbir zaman kritik durumla karşılaşılmadığını vurgulayan Aydın, şunları belirtti:
"Geçtiğimiz ay İstanbul'da 2 bin 682 yatak kapasitesi ve 456 yoğun bakım ünitesine sahip bir hastane hizmete girmiştir. Bu hastane Avrupa'daki en büyük hastanelerden biridir. Ayrıca 45 gün gibi kısa bir sürede İstanbul'da iki büyük pandemi hastanesi inşa edilmiş ve geçtiğimiz ay faaliyete geçirilmiştir.” dedi.
Aydın, Kovid-19'dan ölenlerin sayısının Almanya'da 8 bin 830, Türkiye'de ise 4 bin 842 olduğuna işaret etti.
Kovid-19'a karşı Türkiye'nin gösterdiği tutarlı yaklaşım ile rakamların düşük tutulmasında başarılı olduğunun görüldüğünü belirten Aydın, "Almanya'dan farklı olarak Türkiye'de vakaların yaşandığı bölgeleri ayrı ayrı bildirmedik. Ancak elbette enfekte olanların büyük bir kısmının büyükşehirlerde yaşadığını söyleyebiliriz." dedi.
Büyükelçi Aydın, Türkiye'deki tatil beldelerinin tıpkı Alman sahil bölgeleri gibi salgından az etkilendiğini aktardı.
"Tüm bu nedenlerden dolayı Türkiye'nin risk bölgesi olarak sınıflandırılması bilimsel açıdan pek anlaşılır değildir." diyen Aydın, bu sebeple federal hükümetin mümkün olan en kısa zamanda Türkiye'yi risk bölgesi sınıflandırılmasından çıkarmasını ve Türkiye'ye yönelik seyahat uyarısını kaldırmasını beklediklerini bildirdi.
Aydın, başta son derece profesyonel bir şekilde çalışan otelcilik sektörü olmak üzere, Türkiye'nin turizm sektörünün Avrupa'da hijyen ve güvenlik konseptlerini yoğun bir şekilde ele alan ilk ülke olduğuna işaret etti.
"Güvenli bir tatil ortamı sunabilmek için akla gelen her şey yapılmıştır"
Bu bağlamda plan ve girişimlerin haftalar öncesinde hazırlandığını, otellerin daha mayıs ayında yeni duruma hazırlık yaptığını anımsatan Aydın şöyle konuştu:
”Hatta TÜV-SÜD bunu kontrol etmiştir. Misafirlerimize güvenli ve samimi bir tatil ortamı sunabilmek için akla gelen her şey yapılmıştır. Büyük tatil beldelerimizdeki otellerin ayrıca oldukça büyük olmaları dolayısıyla geniş bir açık alana sahip olma avantajı bulunmaktadır. Türkiye'de tatil yapanlar söz konusu açık alan sayesinde sıcak havada mesafeyi koruyarak otel ve plajlarda tatillerin tadını çıkarabilirler.”
Alman turistleri Türkiye'de ağırlamaktan memnuniyet duyulacağını aktaran Aydın, “Ayrıca Almanya'da yaşayan üç milyondan fazla Türk ve Türk kökenli insanın memleketlerini ziyaret edebilmelerini arzu ediyoruz. Seyahat uyarısı kalkmadığı ve Türkiye'den dönenler Almanya'da karantina uygulamasına tabi tutulmaya devam edildiği sürece, elbette insanlara federal hükümetin talimatını göz ardı etme çağrısında bulunmayacağız. Bizim görevimiz şimdi daha ziyade - oldukça iyi bir sağlık sistemi bağlamında da - ne kadar iyi bir durumda olduğumuzu ve özellikle de ne kadar büyük çaba göstererek yurt dışından gelecek olan misafirlerimiz için hazırlık yaptığımızı izah etmektir." dedi.