Yunanistan'da yayımlanan To Vima'nın (Το ΒΗΜΑ) gazetesine konuşan önde gelen kuruluşların uzmanları, "Doğu Akdeniz'deki enerji cephelerini" değerlendirdi. Haberde ayrıca Türkiye'nin Ukrayna-Rusya savaşındaki duruşu ve Yunanistan ile arasındaki gelişmeler de masaya yatırıldı.
"Ukrayna savaşı ile Güneydoğu Avrupa ve Doğu Akdeniz bölgesinde olup bitenler arasında pek çok bağlantı noktası var" denilen Vasiliyu Maria imzalı yayımlanan haberinde, ABD Alman Mareşal Fonu'nun (GMF) Başkan Yardımcısı ve Brüksel ofisi Başkanı Ian Lesser, Carnegie Europe'da kıdemli araştırmacı olan Mark Pierini ve Washington'daki Brookings Enstitüsü'nde siyasi analist olan Kemal Kirişci dikkat çeken ifadeler kullandı.
Yunan gazetesine konuşan 3 uzmanın görüşü şöyle:
Ian Lesser
Ian Lesser, “Ukrayna'da Rusya ile olanların Güneydoğu Avrupa ve Doğu Akdeniz'de olanlardan kopuk olduğunu varsayma eğilimi varken, Afrika ve Orta Doğu'dan Doğu Akdeniz'e uzanan birçok bağlantı noktası var. Konuya birçok açıdan bakılabilir. Yunanistan açısından mesele Türk siyaseti, Türkiye'nin Rusya ve Batı ile ilişkileri ve Doğu Akdeniz ve Ege'deki istikrar üzerindeki etkisidir" dedi.
Ian Lesser konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Türkiye askeri olarak Ukrayna'ya yardım ediyor, ancak askeri alanda Rusya ile de belirsiz bir ilişkisi var. Türkiye'nin Moskova ile güçlü bir ekonomik ilişkisi bulunuyor ve Rusya ile Batı arasında arabulucu olarak görünmek istiyor. Öte yandan Türkiye, Doğu Akdeniz'de ve daha büyük olasılıkla Suriye'de Rusya ile bir şeylerin ters gitme riskine maruz kalıyor."
Ayrıca, Türkiye'nin Ukrayna savaşı ve savunması arasında bir bağlantı gördüğünü belirten Amerikalı siyasetçi Lesser, "Dronların çoğalmasının boyutu var. Ukrayna'daki savaş, bu sistemlerin kullanışlılığını kanıtladı ve Ukrayna'ya tedarik sağlayacak olan Türkiye'nin savunma sanayisine ivme kazandırdı" dedi.
Lesser, Yunanistan-Türkiye ilişkileriyle ilgili olarak da şunları söyledi: "Ukrayna savaşının Yunan-Türkiye ilişkilerini kötüleştirdiğini düşünmüyorum, zaten çok önceleri kötüleşmişti. Ancak enerji boyutu savaştan etkilenmiş, Doğu Akdeniz'de bölge ülkelerinin, Türkiye'nin, Yunanistan'ın, Kıbrıs'ın, Lübnan'ın, İsrail'in, Mısır'ın yararına olabilecek enerji projeleri vurgulanmıştır. Bölgede daha fazla işbirliğine mi yoksa daha fazla sürtüşmeye mi yol açacağı merak konusu. ABD'nin bölgede diplomatik olarak ve özellikle enerji sektöründe yeniden aktif hale gelmesinin nedenlerinden biri de bu."
Mark Pierini: "Moskova için başarı"
Mark Pierini
AB'nin Türkiye Büyükelçisi olarak görev yapan Carnegie Europe'tan Mark Pierini'ye göre ise, "Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki konumu, hem deniz sınırları hem de arama hakları bakımından değişmedi. Mevcut haliyle bu politika, iki NATO ülkesi olan Yunanistan ve Türkiye arasında gerilime yol açması açısından Rusya'nın işine geliyor. Diğer bir stratejik faktör ise, 2019'da Türkiye'ye S-400 füze sistemlerinin satışı ve 2020'de Türkiye'nin ABD F35 hayalet avcı programından çıkarılması yoluyla, Rusya'nın Atlantik İttifakı ile olan güney sınırında modern NATO kuvvetlerinin konuşlandırılmasını fiilen dondurmuş olmasıdır. Ukrayna'nın işgali bağlamında geriye dönüp bakıldığında, bu çok büyük bir stratejik avantajdır." şeklinde konuştu.
Kemal Kirişci
Brookings Enstitüsü'nde siyasi analist Kemal Kirişci de "Erdoğan, Türkiye'nin bir enerji üssü olmasını istiyor" diyor.
Kirişçi'ye göre, "Ukrayna savaşı ile Doğu Akdeniz arasında gerçekten bir bağlantı var. AB, hangi biçimde olursa olsun, petrol veya doğal gaz, Rus enerjisine olan bağımlılığını sıfırlamak istiyor. Bu da kaçınılmaz olarak Doğu Akdeniz'in ve aynı zamanda Orta Asya'nın enerji önemini artırdı" dedi.
Kirişçi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dış politikasıyla ilgili olarak şunları söyledi:
"Türkiye cumhurbaşkanı Doğu Akdeniz ve Orta Doğu bölgesindeki komşuları, Suudi Arabistan, BAE ve İsrail ile köprüler kurmaya çalışıyor ve şimdi de el sıkışmak istiyor. Mısırlı Sisi'ye yaptığı gibi Suriyeli Esad'la da, çünkü onların parasına ve ticaretine ihtiyacı var. Ama bir de Doğu Akdeniz'in ve esas olarak enerjinin ek bir nedeni var. Erdoğan, Türkiye'nin bir enerji merkezi haline gelmesinin veya Doğu Akdeniz'in enerji kaynaklarından yararlanmanın bir yolunu bulmaya çalışıyor. Ama oradaki ikilem Kıbrıs ve Yunanistan'dır."