Başbakan Üstel, yaptığı yazılı açıklamada, KKTC'deki her türlü eylem ile protestonun, demokratik hak ve özgürlükler çerçevesinde değerlendirdiğini, buna da sonuna kadar sahip çıkmanın herkesin vatandaşlık görevi olduğunu belirtti.

Zor bir dönemde görev aldıklarını, sorunların üstesinden gelmek için de adım adım ve çok mesai harcayarak çalışmaya devam edeceklerini belirten Üstel, şunları belirtti:

"Muhalefet partilerinin ve Meclis dışındaki bazı radikal grupların, demokratik eylem hakkını, uluslararası siyasi gerçeklerle de bağdaşmayan, kin ve nefreti körükleyen bir şekilde kullanmasını üzülerek izledim. Bu görüşler, KKTC vatandaşlarının görüşlerini yansıtmıyor. Türkiye işgalci değil, bu Ada'ya kalıcı barışı getiren ülkedir. Türkiye bu Ada'dan gitmeyeceği gibi, sadece Türklere değil Rumlara da barışı getiren, Ada'mızın bütününün garantörüdür."

- "Bu tür provakatif hareketlere prim vermeme çağrısı yapıyorum"

Uluslararası anlaşmalardan öte, tarihsel bağ ve zor günlerdeki desteği ile ana vatan Türkiye'nin, Kıbrıs Türklerinin güven içerisinde yaşamasını sağlayacak adımları atan tek ülke olduğunun altını çizen Üstel, her türlü demokratik hak ve özgürlüğü ayaklar altına alan bu söylemleri kabul etmesinin mümkün olmadığını, yasal olarak da Polis Genel Müdürlüğünün gerekli soruşturmayı yapacağını kaydetti.

Üstel, "Eylem bir hak, ama toplumu bölmeye, ana vatan ile aramıza kim be nefret tohumları ekecek bu tür davranışlara aynı hoşgörü ile bakmamız mümkün değildir. Bu vesile ile sözlerimin sonunda halkımıza da sağduyulu davranma ve bu tür provakatif hareketlere prim vermeme çağrısı yapıyorum." değerlendirmesinde bulundu.