Türkiye sadece içeride değil dışta da etkin ve sözü geçen bir ülke olabilmek için uluslararası açılımlar yapma gayretinde. Bu gayretin bilinciyle hareket eden Dışışleri Bakanlığı da 2023 misyon ve vizyonuna kilitlenmiş durumda.
Biz de bu satırlarda Türk hariciyesinin etkinliğinin ana hatlarına göz atmak istedik...
Dışişleri Bakanlığı'nın resmi sitesinde "Türkiye'nin girişimci ve insani dış politikası" başlığı altında verilen bilgilerde çarpıcı değerlendirmelere de yer verildi.
"Kısa sürede tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını, uluslararası ilişkilerde son yıllarda gözlenen temel eğilimleri daha da hızlandırmıştır. Dünya sahnesinde, belirsizliklerin arttığı, öngörülebilirliğin azaldığı, başta yakın çevremiz olmak üzere farklı bölgelerde ortaya çıkan kriz ve ihtilafların barış ve istikrarı tehdit ettiği, çeşitli boyuttaki güçler arasındaki mücadelelerin hız kazandığı, çok taraflılığın ve evrensel değerlerin erozyona uğradığı bir dönemden geçilmektedir." değerlendirmesinin yapıldığı paylaşımda şunlara vurgu yapılıyor:
Tehdit ve fırsat değerlendirmesi
"Mevcut küresel yönetişim mekanizmalarının yetersizliği, başta bölgemiz olmak üzere çeşitli coğrafyalarda giderek artan kırılganlıklar, artan eşitsizlikler ve hızlanan dijitalleşme uluslararası ortamı şekillendirmektedir.Böyle bir ortamın tehdit ve sınamalarını bertaraf etmek ve fırsatlarından yararlanmak için, öngörü ve manevra kabiliyeti yüksek bir diplomasi icra ederek, sahada ve masada güçlü bir dış politika izlenmesi gerekmektedir. Köklü bir diplomasi geleneğine sahip olan Türkiye, dış politikasında, merkezi coğrafi konumu, tarihi zenginliği, kuvvetli kurumları, güçlü insan kaynakları ve dinamik ekonomisinin de aralarında yer aldığı birçok unsurdan güç almaktadır. Böylece gelenek ile gelecek arasında köprüler kurulmaktadır"
Bakanlık şu görüşlere ağırlık veriyor:
"Türk dış politikasının girişimci niteliği çerçevesinde ülkemiz, birbirini tamamlayan çok sayıda siyasi, ekonomik, insani ve kültürel işbirliği araçlarından istifade etmekte ve küresel ölçekte düşünen ancak dünyanın her köşesinde yerel düzeyde etkinlik gösteren bir diplomasi uygulamaktadır. Toplam 253 diplomatik ve konsüler misyonuyla Türkiye, dünya çapında en büyük 5. temsil ağına sahip hale gelmiştir.
Türkiye, 27 ülkeyle tesis ettiği Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi, 4 ülkeyle başlattığı Hükümetlerarası Zirve mekanizmaları, ayrıca üçlü veya daha çok üyeli bölgesel oluşumlarla küresel ölçekte geniş bir işbirliği ağına sahiptir. Balkanlar, Orta Doğu ve Kuzey Afrika, Güney Kafkasya, Güney Asya ve Orta Asya'daki ülkelerle yakın bağlarını muhafaza etmektedir. Bu mücavir coğrafyalarla yetinmeyerek, Afrika Ortaklık Politikasını ve Latin Amerika ile Karayipler'e yönelik Açılım Politikalarını derinleştirmektedir. 2019 yılında ilan edilen Yeniden Asya girişimi çerçevesinde ise, 21. yüzyılın yükselen güçlerine evsahipliği yapan Asya bölgesine yönelik bütüncül ve kapsamlı bir politikanın temellerini atmaktadır."
Arabuluculuk ve sorunları çözücü politik yaklaşım vurgusu
Değerlendirmede Türkiye'nin misyonuna dair en çarpıcı yorumlar ise şöyle:
"Çatışmaların çözümü ve arabuluculuk alanında öncü bir role sahip olan Türkiye, BM, AGİT ve İslam İşbirliği Teşkilatı'nda (İİT) arabuluculuk ile ilgili dostlar/temas gruplarının aynı zamanda eş-başkanı olan tek ülkedir....Yurtdışındaki vatandaşlarımızın bulundukları ülkelerin siyasi, ekonomik ve sosyal hayatına etkin olarak katılmaları, aynı zamanda anavatanları ve kültürleriyle bağlarını korumaları hedeflenmekte; bahsigeçenlere verilen hizmetin kalitesini sürekli artırmaya yönelik çalışmalarımız devam etmektedir...Günümüzde insanlık, etnik ve dini nefret, ayrımcılık, aşırılık, yabancı düşmanlığı, İslam karşıtlığı ve diğer dışlayıcı yaklaşımlar gibi çeşitli sorunlardan muzdariptir. Türkiye, bu sorunları ele alırken şeffaflığa, çeşitliliğe, iletişime ve kapsayıcı politikalara duyulan ihtiyacın altını çizmektedir...