Türkiye'nin Paris Büyükelçisi İsmail Hakkı Musa, son sayısında Türkiye'ye, Türkiye'nin yöneticilerine ve Fransa'da yaşayan Türklere yönelik iddia ve temelsiz ithamlarıyla gündeme gelen Fransız Le Point dergisine gönderdiği bir mektupla tepki gösterdi.
Musa, Le Point İcra Kurulu Başkanı Etienne Gernelle'e yazdığı mektubu sosyal medyada ve basın mensupları ile paylaştı.
Dergide, Türkiye ile ilgili bölümleri büyük bir hayretle okuduğunu belirterek satırlarına başlayan Musa, "Bu yayının ülkeme ve yöneticilerine karşı yapılmış eşine az rastlanan şiddette bir saldırı olduğunu inkar edemezsiniz. Bu şekilde hiç söz hakkı tanımadan bir yargılama yapıyorsunuz" ifadelerine yer verdi.
Musa, "En ufak bir olumlu unsur barındırmayan söyleminizdeki itibarsızlaştırma hatta nefret sergileme ameliyesi, anlaşılmaz olduğu kadar haksızdır" sözleriyle eleştirdiği derginin, Türkiye'de siyasi bakımdan eleştirilecek hususlar bulunduğunu yazmaya hakkı olduğunu fakat bu aşırıya varan itham ve hırçınlığın, itibarını haber konusunda gösterdiği titizlik üzerine inşa etmiş bir dergiye yakışmadığını hatırlattı.
"Kanaatimce sahip olduğunuzu iddia ettiğiniz tarafsızlığın, sizi Türkiye'nin izlediği siyasetle ilgili birçok olumlu hususu da teslim etmeye yöneltmesi gerekirdi" değerlendirmesinde bulunan Musa, derginin yanlı yanlış ve belli hedefi olan yazılarına değinerek şu önerileri sıraladı:
"Örneğin, hükümetin yüzde 51,4 oranında oyla kazandığı referandumun da aralarında bulunduğu, art arda yapılan pek çok seçim ve halk oylamasının kanıtladığı gibi Türkiye'nin bir 'diktatörlük' değil gerçek bir demokrasi olduğunu ve bu gibi sonuçların, başyazarınız Franz-Olivier Giesbert'in olumsuz yorumunun aksine seçimlerin meşruiyetini açıkça ortaya koyduğunu kabul edebilirdiniz. Çok kısaca değindiğiniz ve etkileyici olarak nitelendirdiğiniz ülkenin ekonomik kalkınmasının 81 milyon Türk vatandaşının yararına olduğunu söyleyebilirdiniz.
Sayın Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un tabiriyle Türkiye'nin terörle mücadele konusundaki 'örnek' rolüne değinebilirdiniz. Başta Suriyeli mülteciler olmak üzere, milyonlarca mültecinin Türkiye tarafından kabul edilmesini, sadece bir baskı hatta bir şantaj unsuru olarak takdim ederken, Avrupa Birliği'ne sağladığımız önemli desteği ve bunun ülkem için oluşturduğu ağır mali fedakarlıkları görmezden gelmektesiniz. Afrin'de yürütülen Zeytin Dalı Harekatı'na ilişkin keskin makalenizde, Türkiye'nin Suriye ile olan sınırında tüm terör unsurlarını ortadan kaldırma konusundaki meşru arzusunu neden dikkate almadınız?"
Türkiye'nin terör örgütleri ve darbe girişiminin ardındaki FETO ile mücadelesiyle alakalı eleştirilere Fransa tarihinden bir örnekle yanıt veren Musa, "Son olarak, Temmuz 2016'daki darbe girişimi sonrasında Türkiye'de alınan tedbirlerle ilgili olarak, hafızanız (geçmişte) Silahlı Gizli Örgüt ile mücadele eden General de Gaulle'ün ne yapmak zorunda kaldığını hatırlamayacak kadar zayıf gözüküyor: Meşru şekilde seçilmiş bir hükümet, kendisini içerden veya dışarıdan yönelen tehditlere karşı savunma hakkına sahiptir" ifadelerini kullandı.
Büyükelçi Musa, Fransız dergisine tarafsızlık ve dürüstlük hatırlatmasında bulunarak, mektubunu "Tüm bu eksikliklerden dolayı ve elbette basın özgürlüğüne halel getirmeksizin, bu mektubun Le Point dergisinin gelecek sayılarından birinde yayınlayarak, savunmaya da söz hakkı tanınmasının uygun ve faydalı olacağını düşünüyorum. Ülkem, liderleri ve Fransa'da yaşamakta olan çok sayıda Türk sizden bu tarafsızlığı, bunun da ötesinde dürüstlüğü göstermenizi beklemektedir" cümleleriyle tamamladı.
NE OLMUŞTU?
Lo Point, geçtiğimiz Perşembe günü çıkan yeni sayısında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı kapak yaparak “Diktatör: Erdoğan nereye kadar gidecek?” manşetini attı. Türklerin büyük tepki gösterdiği pankartlardan Avignon kenti yakınlarındeki Le Pontet kasabasında asılanlardan biri Türklerin müdahalesiyle indirildi. Ancak belediye başkanı afişi ertesi gün yeniden astırarak, yeniden müdahale edilmesini engellemek için kiosku ağır silahlı polis koruması altına aldı. Tartışmalar sonunda Türk grup ile belediye başkanı, afişin yanına “Yalan reklam” yazan başka bir afişin asılması üzerinde anlaştı. Le Pontet kasabasının ardından, 100 km. yakınlarındaki Valence kentinde de benzer olayların yaşandığı, Türklerin afişi protesto ederek indirilmesini istemeleri üzerine, afişin indirildiği belirtildi.