'Türkiye'nin sığınmacılara yaklaşımı hepimiz için ders niteliğinde'
Londra merkezli düşünce kuruluşu Legatum Enstitüsünün Üst Yöneticisi Philippa Stroud, Türkiye'nin sığınmacılara yaklaşımının Avrupa için 'ders' niteliğinde olduğunu söyledi.

Oluşturma Tarihi: 2019-05-02 16:26:25

Güncelleme Tarihi: 2019-05-02 16:26:25

Londra merkezli düşünce kuruluşu Legatum Enstitüsünün Üst Yöneticisi Philippa Stroud, Türkiye'nin sığınmacılara yaklaşımının Avrupa için "ders" niteliğinde olduğunu belirterek, "Türkiye'nin konukseverliği hiç şüphesiz cömert bir davranış ve Avrupa olarak bizim de ona bakıp komşulara ihtimam göstermenin anlamını öğrenmemiz gerekiyor." değerlendirmesini yaptı.

Londra merkezli düşünce kuruluşu Legatum'un Üst Yöneticisi Stroud, İngiliz The Times gazetesinde bugün yayımlanan makalesinde Türkiye'nin Suriyeli sığınmacılara yönelik politikasını övdü.

Türkiye'ye sığınan Suriyelilere yönelik Uluslararası Göç Örgütünün (IOM) öncülüğünde yürütülen uluslararası yardım faaliyetlerini yerinde görmek için Türkiye-Suriye sınırına gittiğini anlatan Stroud, "Suriye'de 5 milyon 700 bin gibi büyük sayıda insan komşu ülkelere kaçtı. Bunların çoğunluğu, 3 milyon 500 bin Suriyeli sığınmacıya olağanüstü konukseverlik gösteren, hatta kalıcı evler inşa eden Türkiye'ye geldi." ifadelerini kullandı.

Stroud, Suriye'deki iç savaşın 400 bin kişinin hayatına mal olduğunu, milyonlarca insanı da göçe mecbur ettiğini hatırlatarak, halihazırda 5 milyonu acil olmak üzere 10 milyon Suriyelinin insani yardıma ihtiyaç duyduğunu yazdı.

IOM'un Türkiye'deki 3 milyon 500 bin Suriyelinin topluma entegrasyonu için çalışma yürüttüğünün de altını çizen Stroud, "İngiltere bu sayının sadece binde 6'sı kadar sığınmacı almayı kabul etti ama yine de ülkede bu küçük sayı etrafında yaşanan tartışmaları göz önüne aldığınızda milyonlarca insanı entegre etmenin nasıl büyük bir sorun olduğunu takdir edebilirsiniz." değerlendirmesinde bulundu.

"Gaziantep Havalimanı'ndan Suriye sınırı yakınındaki IOM merkezine giderken birbiri ardına inşaat alanları, yeni evler ve apartman blokları gördüm." ifadelerini kullanan Stroud, Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik zorluklara karşın sığınmacıların yüzde 95'i için bir milyonu aşkın kalıcı ev inşa ettiğini kaydetti.

"Ders almalıyız"

Stroud, "Bu, Türkiye'nin sığınmacılarla ilgili uzun vadeli yaklaşımını da gösteriyor. Türkiye'nin konukseverliği hiç süphesiz cömert bir davranış ve Avrupa olarak bizim de ona bakıp komşulara ihtimam göstermenin anlamını öğrenmemiz gerekiyor." yorumunu yaptı.

IOM'un araştırmasına göre Suriyeli sığınmacıların çoğunluğunun bölgeyi terk etmek istemediğini, en fazla Türkiye'ye kadar gelmeyi tercih ettiğini aktaran Stroud, "Bölgeye gereken destek sağlanırsa çok daha az kişi oradan ayrılmak isteyecek." görüşünü paylaştı. 

Sığınmacı krizini hafifletmesi için Türkiye'ye uluslararası yardım taahhütleri yapıldığını hatırlatan Stroud, bu kapsamda İngiltere'nin 2012'de Suriye'yi de içerecek şekilde bölgeye 2 milyar 800 milyon sterlin yardım taahhüdünde bulunduğunu kaydetti. Stroud, Birleşmiş Milletlerin (BM) de Suriye krizi için 9 milyar dolar yardım hedefi bulunduğunu belirtti.

Türkiye'nin uluslararası toplumdan daha fazla mali destek beklediğini ve Suriye içinde sığınmacılar için bir güvenli bölge oluşturulmasını istediğini anımsatan Stroud, şunları kaydetti:

"Türkiye, bölgesel bir soruna bölgesel bir çözüm modeli sağlayarak küresel sığınmacı krizinin çözümü için yol göstermeye başlamış oldu. Biz almayı reddederken Türkiye pek çok sığınmacıya ev sahipliği yapıyor ve hala Avrupa Birliği ve uluslararası toplumla çalışıyor. Bu durum karmaşık olsa da alkışlanmalı. Türkiye'nin sığınmacılara yaklaşımı hepimiz için ders niteliğinde. Uzaklaştırmak yerine bu zamanda Türkiye'nin yanında durmalıyız."