Astana'da varılan İdlib'te çatışmasızlık bölgeler oluşturma formülünün ayrıntıları netleşmeye başladı. Buna göre çatışmasızlık bölgelerinin garantörü ülkelerin bölgeye göndereceği gözlemci sayısının 500 olduğu öğrenildi.
Suriye konulu 6. Astana toplantısı, heyetler arası ikili ve üçlü görüşmeler sürerken toplantıların gündemini Türkiye sınırındaki İdlib'de kurulacak çatışmasızlık bölgesinin sınırları ve idaresi oluşturdu. 3 ülke ve Şam yönetimi İdlib'te çatışmasızlık bölgeleri oluşturulması için anlaşırken, Türk Dışişleri'nin konuyla ilgili yaptığı açıklamada da "İmzalanan muhtırada öngörülen İdlip vilayeti ve civarını kapsayan çatışmasızlık bölgesi, 14-15 Eylül 2017 tarihlerinde yapılan altıncı Astana toplantısında ilan edilmiştir. Astana toplantılarının üç garantör ülkesi arasında sağlanan mutabakat uyarınca, sözkonusu üç ülkeden gözlemciler, çatışmasızlık bölgesinin sınırlarını teşkil eden güvenlikli bölgelerde oluşturulacak kontrol ve gözlem noktalarında konuşlandırılacaktır" ifadesi kullanıldı.
KRİTİK NOKTA İDLİB
İdlib, iç savaşın en kritik noktası olarak dikkat çekiyor. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, dün yaptığı açıklamada İdlib'in de çatışmasızlık bölgesine dahil edilmesini beklediklerini söylemişti. Rusya lideri Vladimir Putin'in Suriye özel temsilcisi Aleksandır Lavrentiev de, İdlib üzerinde anlaşmaya çok yakın olduklarını belirtmişti. Lavrentiev, İdlib'te Türkiye, Rusya ve İran'dan gözlemcilerin yer almasını öngördüklerini aktarmıştı. Suriyeli muhalifler, İran'ın bölgeye girmesini ise istemiyor.
DAHA ÖNCEKİ ÇATIŞMASIZLIK BÖGLELERİ
Garantör ülkeler Türkiye, Rusya ve İran, daha önce başkent Şam'daki Doğu Guta, güneydeki Deraa ve ülkenin orta bölümündeki Humus için çatışmasızlık anlaşmasına varmıştı. Yeni Şafak gazetesi, bugünkü haberinde 25 bin Türk askerinin İdlib'e yerleştirileceğini sayfalarına taşımıştı. Haberde Türk ordusunun Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) unsurlarıyla birlikte İdlib'in kuzeyini kontrol edeceği belirtiliyor. Söz konusu haber, henüz doğrulanmış değil.
ÖNCEKİ ASTANA TOPLANTISINDA NE OLMUŞTU?
Astana toplantılarının ilki 23-24 Ocak'ta Türkiye ve Rusya öncülüğünde, iki ülkenin garantörlüğünde sağlanan ateşkesin güçlendirilmesi gündemiyle düzenlenmişti. Türkiye, Rusya, İran, BM, muhalefet ve rejim heyetleri, ateşkesi izlemek için üçlü mekanizma kurulması konusunda anlaşmıştı. Yalnızca garantör ülkelerin katıldığı 6 Şubat'taki toplantıda izleme mekanizmasına ilişkin teknik detaylar ele alınmıştı. Tüm taraflar, 15-16 Şubat'taki ikinci toplantıda yeniden bir araya gelmişti. Astana 3 toplantısı da 14-15 Mart'ta yapılmıştı. Toplantıda İran'ın, Türkiye ve Rusya'nın yanı sıra ateşkesin garantörü olmasında anlaşılmıştı. Garantörler, 3-4 Mayıs'ta düzenlenen 4. toplantıda, rejim ve muhalefet arasında çatışmaların en yoğun olduğu İdlib ili ve çevresi, Humus ilinin kuzeyindeki belli bölgeler, başkent Şam'daki Doğu Guta, Suriye'nin güneyindeki Dera ve Kuneytra illerinde "çatışmasızlık bölgeleri" kurulmasına karar vermişti. Beşincisi 4-5 Temmuz'da düzenlenen diğer toplantıda ise garantör ülkeler, Ortak Çalışma Grubu'nun çatışmasızlık bölgelerinin sınırları üzerine çalışmasına devam etmesi kararı almıştı.