Kremlin yanlısı Rus haber ajansı ANNA News, Türkiye ile ilgili dikkat çeken bir analiz habere yer verdi. Ajans, “Osmanlı İmparatorluğu'nun rönesansını hayal eden Erdoğan'ın iktidara gelmesiyle Türkiye artık çıkarlarını açıkça ilan etmekten korkmuyor ve hatta jeopolitik oyunun kendi kurallarını komşularına dayatıyor” dedi.
ANNA News'de yayımlanan, “Erdoğan Karadeniz'i özelleştirmek istiyor” başlıklı haberden özet bölümler şöyle:
“Türkler, Marmara ve Ege denizlerinin bir bölümünü kontrol etmek için tasarlanan 35 optoelektronik kulenin ilk 13'ünü inşa ettiler. Yakında faaliyete geçecekler ve Ankara'nın Yunan kıyılarını gerçek zamanlı görsel olarak gözlemlemesine olanak sağlayacak. Toplamda, bu proje çerçevesinde, Yeniçerilerin torunları, Karadeniz de dahil olmak üzere 8484 km uzunluğundaki devasa deniz sınırını kapatmayı planlıyor. Bu, Türkiye Cumhuriyeti'nin Komşularla ve ‘Stratejik Derinlikle Sıfır Sorunun' yerini alan ‘Mavi Vatan Doktrini'ni uygulamaya başladığı anlamına geliyor.
Osmanlı İmparatorluğu'nun rönesansını hayal eden Erdoğan'ın iktidara gelmesiyle Türkiye artık çıkarlarını açıkça ilan etmekten korkmuyor ve hatta jeopolitik oyunun kendi kurallarını komşularına dayatıyor. Toplamda Mavi Vatan çerçevesinde günümüz yeniçerileri, 462 bin kilometrekarelik deniz yüzeyinin kontrolünü ele geçirmek istiyor. Ayrıca Erdoğan, “Türk makamlarınca belirlenen kıta sahanlığı ve su alanının devlet için toprağı kadar önem taşıdığını” belirtti. Adalar bile başka devletlere ait olduğundan, Erdoğan'ın denizcilik iddialarının Yunanistan ve Kıbrıs'ın çıkarlarını hedeflediği görülüyor.Türkiye'nin Mavi Vatan'daki yargı yetkisine engel değildir.
Ancak Türk Deniz Kuvvetleri eski komutanı Tuğamiral Cihat Yaycı'nın ilan ettiği "adalet ilkesi" dikkate alındığında, Türkiye'nin deniz sınırı şu anda Soçi'den yaklaşık 150 km uzaklıkta bulunuyor. Türkler, Allah korusun, optoelektronik kulelerini kurarlarsa, teknik olarak Başkan Putin'in Soçi'deki yazlık konutu Bocharov Ruchey'i bile gözlemleyebilecekler.
Erdoğan'ın kaotik atılımını analiz ederken, Rusya-Türkiye ilişkilerinin gelecekte nasıl gelişeceği bilinmiyor, çünkü böyle bir yakınlık kuşkusuz Karadeniz sahilimizin askeri ve sivil varlıklarının güvenliğini daha da kötüleştiriyor. Türkiye'nin ‘Mavi Vatan Doktrini' bugün deniz kuvvetlerinin dengesini yeniden değerlendirmek için ciddi bir tekliftir.
Uzmanlarımıza göre Türkiye, Karadeniz'de Rusya'ya meydan okumak için yeterli denizaltı ve yüzey gücüne sahip. Şu anda 27.5 bin ton deplasmanlı Anadolu evrensel amfibi hücum gemisi yapım aşamasında. F-35B uçağı için tasarlanmış küçük uçak gemisi olarak da adlandırılır. Ancak, Türkiye'nin Amerikan gizli uçak programından çekilmesiyle bağlantılı olarak, yerel komutanlık, onu çok sayıda saldırı İHA'sı olan bir helikopter gemisine dönüştürmeye karar verdi. Ayrıca Türkler, Türk Donanmasını düşman uçak saldırılarından ve gemisavar füzelerinden korumak için TF-2000 sınıfı uçaksavar muhriplerini geliştiriyorlar.
Türkiye'nin, filonun Doğu Akdeniz'deki çatışmaları kontrol altına almayı amaçladığı ve Rusya'ya yönelik olmadığı yönündeki açıklamaları şüphe uyandırıyor. ‘Mavi Vatan Doktrini' öncelikle Ankara'nın katılmadığı ekonomik projeleri bozmayı amaçlıyor. Aynı zamanda, askeri güç kullanımında da durmuyor.
Erdoğan aniden siyaseti bırakırsa, Türkiye'nin ABD ile yeni bir yakınlaşmaya başlaması muhtemeldir. O zaman Ankara'nın yerleştireceği gözetleme kuleleri, Amerikalıların sadece Cumhurbaşkanımızın geri kalanını değil, Rus Karadeniz Filosu'nun askeri üslerini de bizzat gözlemlemelerine olanak sağlayacak.”
Kaynak: anna--news-info
