SAÜ Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Musa Taşdelen, Hukuk Fakültesi Sabahattin Zaim Konferans Salonu'nda düzenlenen konferansta yaptığı konuşmada, Amerika'daki Türk diasporası konusunda nicel ve nitel araştırmalar yaptıklarını söyledi.
Araştırma neticesinde New York ve Washington bölgelerinde Giresunluların daha fazla olduğunu gözlemlediklerini ifade eden Taşdelen, "Etnik köken içerisinde birinci sırayı Türkiye'den Giresunlular yer alıyor. Türk ırkı Amerika'da kendisini 'Müslüman Türk' olarak tanıtıyor. Yerel kimliklerde kendi ırklarına göre tanımlama yapıyorlar. İkinci kuşakta ise Amerikan kimliği ile özdeşlik kurulduğunu görüyoruz. Amerika'daki Türkler, Türklük ile Müslümanlığı iç içe görüyorlar." dedi.
Taşdelen, Türklerin ABD içerisindeki sosyal gerçeklik sebebiyle, Türk kimliğini ön plana çıkardığını ve bunun ABD kültüründe yaşamanın getirmiş olduğu bir olgu olduğunu dile getirdi.
Türklerin Müslüman diasporalarına yakın olduklarını fakat yeme içme kültüründe farklılıklar yaşandığını belirten Taşdelen, şöyle devam etti:
"TÜRK KÜLTÜRÜ İSLAMLA İÇ İÇEDİR"
"Amerika'da Türk olmak Türk soyundan olmak değildir; Amerika'da Türk olmak, Yunus Emre'nin ilahilerini dinlemektir, mevlit okutmaktır. Türk olmak cebindeki son kuruşuyla arkadaşına çay ısmarlamaktır. Türk olmak bir kültürdür. Türk'ün örfü ve geleneği İslam ile iç içedir. Amerikalı Türkler, kendilerine en uzak kimlik olarak ateistliği ve Yahudiliği görüyorlar. Filistin meselesinde ise Türkler, Yahudilere kızgın ve mesafeli duruyor."
Taşdelen, Amerika'da Türk diasporasının en dindarlarının ev hanımları olduğunu ve Amerika'da çalışma şartlarının dini yaşamak anlamında insanları olumsuz etkilediğini belirtti.
Amerika'da çalışan Türklerin yoğun iş şartlarından dolayı ibadet yapabilme fırsatı bulamadıklarını ifade eden Taşdelen, sözlerini şöyle tamamladı:
"AYRIM YAPMAKSIZIN..."
"Türk diasporasında 'İslam'da ahlak, ibadetten önce gelir' diyenlerin oranı fazladır. İslam'ın dini eğitiminde ahlaki boyuta önem verilmesi gerektiğini söyleyenlerin olduğunu da gördük. Müslüman Türkler, diğer toplulukları hakkında, hangi inanç ve kökenden olursa olsun tüm insanlara eşit davranılmalı anlayışına sahipler. Eğer bireyler Müslümansa, din, dil, ırk ayrımı gözetmeksizin yaşadığı toplumun iyiliğini isterler. Müslüman Türkler, gayrimüslimlerle yakın ilişkiler kurma görüşüne sahiptirler. Müslüman Türkler, komşuluk ilişkilerinde örnek teşkil ediyor. "