AA'nın haberine göre; Çakal, "Heyet düzeyinde olsun, birey düzeyinde olsun hiçbir Türkmen taraf BM Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura tarafından görüşmelere çağrılmadı. Bu durum görüşmelerin önemi ve ciddiyeti noktasında şaşkınlığa yol açtı" dedi.
Çakal, Cenevre görüşmelerine ilişkin değerlendirmelerine şöyle devam etti:
"Bu görüşmelerin hedefi, Esed rejimini kurtarmak. Esed'in talebi üzerine gerçekleşti. Suriye'deki halk hareketini destekleyen Türkiye'ye, Esed rejiminin yaklaşımı göz önüne alınarak, Türkmenler görüşmelerden uzaklaştırıldı. Bulundukları farklı illerdeki büyük rolleri nedeniyle Suriye'de olanların sorumluluğu Türkmenlere yüklendi. Görüşmenin hedefinin muhalefeti bölmek ve Esed rejimini belirginleştirmek olması nedeniyle bundan somut bir şey çıkmayacak. De Mistura, görüşmelere muhalefetten 40 oluşumu, Esed rejiminden ise 1 grubu davet etti. Bu da muhalefetin birçok itirazla uğraşması anlamına geliyor."
Ahmed Çakal, De Mistura'nın Suriye muhalefetinden güçlü tek bir heyet talep etmesi halinde durumun daha ciddi olacağının ve 4 yıldan uzun süredir devam eden krize barışçıl çözüm bulma konusunda istekliliğini göstereceğinin altını çizdi.
Türkmenlerin Suriye'nin ana unsurlarından olduğunu, başından beri devrim saflarında yer aldığını vurgulayan Çakal, görüşmelerin 30 Haziran 2012 Cenevre Bildirisi vizyonundan sapması konusunda endişe duyduklarını ifade etti.
Türkmen siyasi partilerin verilerine göre Suriye'de yaklaşık 3 milyon Türkmen bulunuyor.
BM Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura, salı günü yaptığı açıklamada, Suriye görüşmelerine rejim dışında 40'ın üzerinde Suriyeli grup ile yaklaşık 20 bölgesel ve uluslararası aktörün davet edildiğini ve bunlar arasında Suriye'ye komşu ülkeler, BM Güvenlik Konseyi üyesi ülkeler, siyasi ve askeri aktörler, Suriyeli kadınlar, kurbanlar, siviller, diasporalar ve dini liderler olduğunu ifade etmişti.
Elçiler ve uzmanlar seviyesinde taraflarca ayrı ayrı yapılan Suriye görüşmelerinin 4 ila 6 hafta sürmesi bekleniyor.