AA'nın haberine göre, Eski Sovyetler Birliği ülkesi Ukrayna'da, sakinliği, halkın hoşgörülü olması dolayısıyla, pek ihtimal verilmeyen şiddet olayları, iki yıl önce bugün başladı.
Kiev'de yüzlerce kişinin hayatını kaybetmesine neden olan "meydan olayları"nın fitili, dönemin Rusya yanlısı hükümetin Avrupa Birliği Ortaklık Anlaşması görüşmelerini askıya almasıyla ateşlendi.
Başbakan Nikolay Azarov'un, Litvanya'nın Vilnius kentine düzenlenen Avrupa Birliği Doğu Ortaklık Zirvesi'nden hemen önce 21 Kasım 2013'te aldığı bu kararı, Kiev'deki Bağımsızlık Meydanı'nda toplanan bin 500 kişi protesto etti.
Zirvenin sonuna kadar olaysız geçen protestolar, kolluk kuvvetlerinin kalabalığı dağıtmak istemesiyle adeta kontrolden çıktı. Güvenlik güçleri müdahalesini sertleştirdikçe meydanda toplananların sayısı arttı.
Eylemciler ve güvenlik güçleri arasında aylarca süren çatışmaların sonunda sadece meydanda 100'e yakın kişi hayatını kaybetti.
Azarov hükümetinin istifasının ve Rusya yanlısı Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç'in ülkeden kaçışının ardından, parlamentoda bir geçiş hükümeti kuruldu.
Kırım ilhak edildi
Ukrayna'nın Kırım Özerk Cumhuriyeti'ndeki Rusya yanlısı gösteriler giderek arttı. Üzerlerinde aidiyet belirten işaretler bulunmayan asker üniformalı kişiler, yarımadada hükümet binalarını ele geçirmeye başladı.
"Silahlı, yeşil adamların" bastığı Kırım Parlamentosu, yarımadanın geleceğini belirlemek amacıyla referandum yapma kararı almak zorunda kaldı.
Kırım'ın yerli halkı olan Tatarların ve Ukraynalıların katılmadığı tartışmalı referandum sonrası Rusya, Kırım'ı ilhak etti. Böylece Karadeniz'in uydusu, askeri açıdan son derece stratejik olan Kırım'ı Rusya, tüm dünyanın gözü önünde topraklarına kattı.
Kırım'daki ilhak politikası Donbas'a örnek oldu
Ukrayna'nın Rus kökenli nüfusunun yoğun olarak yaşadığı, Donetsk ve Lugansk (Donbas) bölgelerindeki ayrılıkçılar da "Kırım senaryosunu" hayata geçirmek için silahlı mücadeleyi artırdı.
Ağır silahlarla Ukrayna ordusuna saldıran ayrılıkçılar, Donetsk ve Lugansk bölgelerindeki bazı şehirlerde düzenlenen "halk oylamalarıyla" bugüne kadar hiç kimsenin tanımadığı iki ayrı yönetim oluşturdu.
Bu süreçte, Moskova yönetimi inkar etse de Kiev yönetiminin kontrolünü kaybettiği sınır bölgelerinden Rus askeri araçları ve ağır silahlar Donbas'a girdi. AGİT gözlemcilerinin raporlarına rağmen Rusya bu durumu kabul etmedi, Kırım'daki gibi "o gruplarla ilişkimiz yok" dedi.
Ukrayna'nın reform yapması bekleniyor
Resmi verilere göre çoğu sivil 8 bine yakın insanın hayatını kaybettiği, on binlercesinin yerini terk ettiği Ukrayna'nın doğusunda, çatışmalar, düşük düzeyde de olsa devam ediyor. Minsk Anlaşmaları sonrası Donbas'ta sağlanan kırılgan ateşkes, krizin taraflarına güven vermiyor.
Batı'nın desteklediği Devlet Başkanı Petro Poroşenko, Ukrayna sınırlarını aşan, Rusya ile Batılı devletlerin güç gösterisi yaptığı için dinmeyen krizin çözümü için verilen sözlerin tutulmasını bekliyor.
AB'ye yakınlaşın Ukrayna, derinleşen ekonomik kriz, enerji ihtiyacı ve toprak kaybetme sorunuyla baş etmeye çalışıyor. Kiev yönetimi, tüm bu sorunları aşabilmek için AB Ortaklık Anlaşması'nı imzalarken vadedilen maddi yardımların gönderilmesini istiyor.