Umuda yolculuk ölümle bitiyor
Bangladeş'ten her yıl umuda yolculuğa çıkan binlerce göçmen, Tayland ve Malezya'ya gitmek için insan kaçakçılarının kumpasına düşüyor.

Oluşturma Tarihi: 2015-05-06 13:26:16

Güncelleme Tarihi: 2015-05-06 13:26:16

Tayland'ın güneyindeki ormanlık alanlarda göçmenlerin fidye için tutulduğu kamplarda ortaya çıkarılan toplu mezarlar, ülkelerindeki yoksulluk, zulüm ve ayrımcılıktan kaçanların insan kaçakçılarının ellerinde yaşadığı dramı ve gayriinsani koşulları bir kez daha gözler önüne serdi. 

Yoksulluk ve zulümden kaçarak umuda yolculuk sırasında insan tacirlerinin eline düşen göçmenlerin birçoğu kurtuluş ümidiyle çıktıkları bu yolda yaşadıkları sorunların ardından ya ölüyor ya da köle olarak satılıyor.

Bangladeş'te yayımlanan "the Daily Star" gazetesine adının açıklanmaması koşuluyla konuşan Malezyalı bir aracı, diğer ülkelerde iş bulmak isteyen Bangladeşlilerin insan kaçakçılarına kişi başı 250 bin ila 450 bin Bangladeş takası (yaklaşık 9 bin ila 16 bin TL) ödediğini söyledi. 

Gazetenin üç aylık araştırmanın ardından yayımladığı Bangladeş'ten Malezya'ya insan kaçakçılığını ve "modern kölelerin" durumunu gözler önüne seren haberine göre, parayı ödeyen göçmenler, önce derme çatma kulübelerde tutuluyor. Ayakkabıları dahil tüm eşyaları alınan göçmenlerin bazıları, ellerinden ve ayaklarından bağlanıyor. Daha sonra balıkçı teknelerine bindirilen göçmenler, yaklaşık 12 saat süren yolculuğun ardından Bangladeş açıklarında yük gemilerine aktarılıyor. Göçmenler her hafta Bangladeş'in 32 kilometre güneydoğusundaki St. Martin Adası açıklarından kalkan iki gemiyle Tayland'a götürülüyor. Gemiler, yıl içinde haziran ve eylül ayları arasındaki muson mevsiminde sefer yapmıyor. 

Umuda yolculuk için yola çıkan göçmenler, yük gemilerinin depolarında yapılan iki haftalık zorlu bir yolculuğun ardından Tayland kıyılarına ulaşıyor. Günlerce süren meşakkatli yolculuğun ardından insan kaçakçıları, göçmenleri Tayland'ın güneyindeki ormanlık alanda kurulan kamplara hapsediyor. Bu kamplar ise göçmenler için "kader anı" niteliği taşıyor. Zira insan kaçakçıları, göçmenlerin umutlarını ikinci kez satın almak için bu sefer de ailelerine müracaat ederek, fidye talep ediyor. Aileler bu fidyeyi ödeyemezse "umut yolcuları" ya öldürülüyor ya da Tayland ve Malezya'da köle olarak satılıyor. Göçmenler, fidyeleri ödenene kadar kamplarda aylar, hatta yıllarca kalabiliyor. Aç bırakılan, son derece güç koşullar altında yaşamak zorunda kalan göçmenler, bu kamplarda şiddete maruz kalıyor.

Umut ve ölüm ikilemindeki özellikle Arakan'ın vatansız Müslümanları "kolay av" olarak nitelendiriliyor.