Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Sufyan el-Kudat, yaptığı yazılı açıklamada, "saçma uygulamalar ve sorumsuz provokasyonlar" olarak nitelendirdikleri İsrail'in Mescid-i Aksa baskınlarını mutlak surette reddettiklerini ifade etti.
Aksa'ya yönelik baskınların uluslararası hukuka göre işgal altındaki Doğu Kudüs'te işgalci bir güç olarak bulunan İsrail'in sorumluluklarıyla ters düştüğünü belirten Kudat, Tel Aviv yönetiminden bu tür uygulamalara derhal son vererek Mescid-i Aksa'nın tarihi ve yasal statükosuna, kutsallığına ve Müslümanların duygularına saygı göstermesini istedi.
Kudat ayrıca toplam 144 dönüm alana sahip olan Mescid-i Aksa'nın tamamının Müslümanlara ait bir ibadet mekanı olduğunu vurguladı.
185 YAHUDİ AKSA'YA BASKIN YAPMIŞTI
Kudüs İslami Vakıflar İdaresinden yapılan yazılı açıklamada, bugün İsrail polisi korumasındaki 185 fanatik Yahudi'nin, işgal altındaki Doğu Kudüs'ün Eski Şehir bölgesinde bulunan Mescid-i Aksa'nın güneybatısındaki El-Meğaribe (Fas) Kapısı'ndan girerek Harem-i Şerif'e baskın düzenlediği belirtilmişti.
Açıklamada, fanatik Yahudilerin bir süre Aksa'nın avlusunda dolaştıktan sonra Harem-i Şerif'ten ayrıldığı ifade edilmişti.
İbrani takvimine göre dün akşam başlayan ve bu akşam sona erecek olan Yahudilerin en kutsal günü Yom Kippur (Kefaret günü) ve ardından bir hafta sürecek Sukot Bayramı (Çardaklar Bayramı) münasebetiyle fanatik Yahudiler, "Tapınak Tepesi" olarak isimlendirdikleri Mescid-i Aksa'ya yönelik baskın çağrıları yapıyor.
Dün de aralarında İsrail Tarım Bakanı Uri Ariel ile eski Likud Milletvekili Haham Yehuda Glick'in de yer aldığı 300'e yakın fanatik Yahudi Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlemişti.
İSRAİL'İN MESCİD-İ AKSA İHLALLERİ
Fanatik Yahudiler, İsrail polisi eşliğinde zaman zaman Mescid-i Aksa'nın avlusuna giriyor. Bu durum bölgede gerginliğin tırmanmasına ve Filistinliler ile İsrail polisi arasında arbede yaşanmasına neden oluyor.
İşgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa, Müslümanların ilk kıblesi olma özelliğini taşıyor.
Yahudiler, içinde Kıble Mescidi ile Kubbetu's Sahra Camisi'nin yanı sıra müze, medreseler ve büyük avlunun yer aldığı Mescid-i Aksa Külliyesi altında, sözde "Süleyman Mabedi kalıntılarının bulunduğu" iddiasıyla kazı çalışmaları yapıyor, Mescid-i Aksa'da kendilerinin de ibadet etme hakları olduğunu savunuyor.