Uygur Türkleri ünlü markaların fabrikalarında zorla çalıştırılıyor
Çin'in, Uygur Türklerini dünyaca ünlü bazı markaların fabrikalarında zorla çalıştırdığı ileri sürüldü.

Oluşturma Tarihi: 2020-03-02 13:05:30

Güncelleme Tarihi: 2020-03-02 13:05:30

BBC'nin haberine göre, merkezi Avustralya'da bulunan düşünce kuruluşu Avustralya Stratejik Politika Enstitüsü (ASPI) tarafından yayımlanan rapor, 2017-2019 yıllarında, bir kısmı doğrudan toplama kamplarından alınan Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nden 80 binden fazla Uygur Türkü'nün, aralarında Nike, Apple, BMW, Gap, Huawei ve Dell'in bulunduğu 83 tanınmış markanın tedarik zinciri olduğu ileri sürülen fabrikalara zorla gönderildiğini ortaya koydu.

Raporda, 2017'den bu yana Uygur Türklerinin Sincan'dan gönderildiği 9 eyalette 27 fabrika tespit edildiği, bu kişilerin Çin'in, Uygur Türklerine yönelik "yeniden eğitiminin ikinci aşaması" olarak çalıştırıldığı kaydedildi.

Uygur Türklerinin "keyfi gözaltı" tehdidi nedeniyle bu fabrikalarda görevlerini reddetmesi veya bu görevlerden kaçmasının son derecede zor olduğuna dikkati çekilen raporda, fabrikalarda Uygur Türklerinin ayrı yurtlarda yaşamaya, iş saatlerinin dışında mandarin dersleri almaya ve ideolojik olarak eğitim görmeye zorlandığı, sürekli gözetim altında tutulduğu ve ibadet etmelerine izin verilmediği belirtildi.

ŞİRKETLER "MUHTEMELEN BİLEMDEN" BULAŞTI

Çinli ve yabancı şirketlerin bu insan hakları ihlallerine "muhtemelen bilmeden" karıştığı ifade edilen raporda, bu firmalara Çin'deki fabrikalarındaki işçiler konusunda derhal ve kapsamlı insan hakları değerlendirmesi yapmaları çağrısında bulunuldu.

Spor giyim markası Nike için spor ayakkabı üreten bir fabrikanın dikenli telle çevrildiği, fabrikada gözetleme kulesi, kameralar ve polis kulübelerinin bulunduğu vurgulanan raporda, Çinli yetkililerin, Sincan'dan kimsenin ticari amaçla zorla çalıştırılmadığı iddiasına da yer verildi.

DOĞU TÜRKİSTAN'DAKİ TOPLAMA KAMPLARI

Çin'de son yıllarda Uygur Türklerinin yaşadığı Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde "eğitim merkezi" adı altında faaliyet gösteren kamplar ile Uygur Türklerinin kimlik ve kültürlerine yönelik ihlaller uluslararası kamuoyu tarafından eleştiriliyor.

Pekin'in "mesleki eğitim merkezleri" olarak adlandırdığı ancak uluslararası kamuoyunun "yeniden eğitim kampları" şeklinde tanımladığı yerlerde Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre en az 1 milyon Uygur Türkü'nün kendi rızası dışında tutulduğu tahmin ediliyor.

Pekin yönetimi, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde kaç kamp bulunduğuna, bu kamplarda kaç kişinin olduğuna ve bu kamplardaki kişilerden ne kadarının sosyal hayata döndüğüne ilişkin bilgi vermiyor.

Çin'in, bölgede yaşayan Müslüman Uygurlara, Çince dil eğitimi ile mesleki ve kültürel kurslar verdiğini öne sürdüğü kampların durumu hakkında net verileri paylaşmaması, uluslararası kamuoyunda derin kaygılara yol açıyor.

BM İnsan Hakları Konseyine üye 22 ülke, Temmuz 2019'da, Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki Uygur Türkleri ve diğer azınlıklara yönelik muamelesini eleştiren ve kitlesel gözaltıların durdurulması çağrısında bulunan mektubu imzalamıştı.

BM ve diğer uluslararası örgütler, kampların incelemeye açılması çağrılarını yinelerken, Çin şimdiye kadar kendi belirlediği birkaç kampın az sayıda yabancı diplomat ve basın mensubu tarafından kısmen görülmesine izin verdi.

Çin makamları, BM yetkililerinin doğrudan bilgi almak amacıyla bölgede serbestçe inceleme yapma talebini geri çeviriyor.