Uzmanlar, Venezuela'da Ulusal Meclis Başkanı muhalif Juan Guaido'nun kendisini "geçici devlet başkanı" ilan etmesinin kabul edilebilir olmadığı ve böyle bir şeyin "arkada bir güç olmadan" yapılamayacağı görüşünü paylaştı.
Ankara Üniversitesi Latin Amerika Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi (LAMER) Başkanı Prof. Dr. Mehmet Necati Kutlu ve İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Köni, Venezuela'da Guaido'nun kendisini "geçici devlet başkanı" ilan etmesi ve ardından yaşanan gelişmelere ilişkin AA muhabirine değerlendirmede bulundu.
LAMER Başkanı Prof. Dr. Kutlu, Venezuela'da olağanüstü koşullar olduğunu, özellikle uygulanan ambargolar nedeniyle çeşitli zorluklar yaşandığını söyledi.
Kutlu, "Ama bunları öne sürerek meşru hükümeti ortadan kaldırma yönünde bir adım atan bir meclis başkanının tutumunu tabii ki onaylamak mümkün değil. Yani meclis başkanının kendi kendini cumhurbaşkanı olarak ilan etmesinin geçerli sayılması da beni ayrıca çok şaşırttı, ABD'nin tutumu açısından söylüyorum bunu da. Ancak birçok Latin Amerika ülkesinin de ABD'yle beraber aynı yönde tutum aldığı şu an itibariyle bir gerçek." dedi.
ABD'nin kendi çıkarlarını kollayan yönde, çok da şaşırtıcı olmayan bir tutum takındığını dile getiren Kutlu, Avrupa Birliği'nin (AB) ise tamamen ortada durduğuna dikkati çekti.
"Kendimi cumhurbaşkanı ilan ettim' demek kabul edilebilir değil"
Kutlu, "Ben kendimi cumhurbaşkanı ilan ettim diye bir şey de kabul edilebilecek bir durum değil en nihayetinde." ifadelerini kullandı.
Guaido'nun devlet başkanlığını sözde devralmak için anayasadaki 233 ve 333. maddeleri öne sürdüğünü ifade eden Kutlu, "Mesela cumhurbaşkanı seçiliyor ama göreve başlayamıyor. Çok istisnai bir durumda 233. madde o zaman 'yeni seçimler yapılana kadar görevi meclis başkanı yürütür' diyor ama burada öyle bir durum yok. Seçilmiş, göreve başlamış, görev başında meşru bir cumhurbaşkanı var. Dolayısıyla bunun bir geçerliliği yok.” şeklinde konuştu.
Venezuela hükümetinin ise anayasanın 137, 138 ve 139. maddelerine dayanarak Guaido'nun yaptığını "yanlış ve kanunsuz" olarak nitelediğini aktaran Kutlu, meşru hükümetin argümanlarının çok daha kuvvetli olduğunun altını çizdi.
"ABD, uzun zamandır Venezuela'yla uğraşıyor"
İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Köni de "ABD, uzun zamandır Venezuela'yla uğraşıyordu. Tabii (Venezuela Devlet Başkanı Nicolas) Maduro gelince yine ABD'nin baskılarıyla ekonomi de epeyce aşağı doğru indi." değerlendirmesinde bulundu.
ABD'nin Latin Amerika'da kendisine karşı bir yapı oluşmasını istemediğini belirten Köni, Latin Amerika'nın adeta "ABD'nin arka bahçesi" olduğunu söyledi.
Köni, bu tür durumlarda "bir muhalefet lideri bulmak ve askeriyeyi devreye sokmak" gibi yöntemler denendiğini ancak bu kez devletler hukukunda "tanıma" yoluyla yeni bir model ortaya konduğuna dikkati çekti.
Köni, "Yeni bir yapı oluştuğunda devletler işlerini yapabilmek için yeni gelen hükümeti tanırlar. Yani demokratik olsun, olmasın. Ama burada tabii hükümet yerinde. Askerde de pek kımıldama yok." şeklinde konuştu.
"Arkasında büyük bir güç olması lazım"
ABD'ye yakın olan muhalefet lideri Guaido'nun başa getirilmek istendiğini anlatan Köni, "Guaido'nun böyle bir cesareti bulabilmesi için arkasında büyük bir güç olması lazım. O güç olmadan, bir garanti vermeden yapabilir misin? Kimse de dokunamıyor adama. Bunun yeni bir model olduğunu söylüyorum." ifadelerini kullandı.
Meksika dışındaki diğer Latin Amerika ülkelerinin de ABD'yi karşılarına almak istemediğini anlatan Köni, "Latin Amerika maalesef ABD'nin kontrolü altında." dedi.