Venezuela'da muhaliflerin çoğunlukta olduğu parlamento, devlet başkanının görevden alınması ve erken seçim amacıyla referanduma gidilmesi için gereken sürenin dolmasının ardından Devlet Başkanı Nicolas Maduro'nun görevini bıraktığını ilan ederek sembolik yargı sürecini başlatan bir karar aldı.
Venezuela parlamentosu aldığı kararla, siyasi ve ekonomik krizin aşılamadığını, görevini yerine getirmeyen Maduro'nun görevini bıraktığını ilan etti ancak Ulusal Meclis olarak da anılan parlamentonun, devlet başkanını görevden azletme yetkisi bulunmadığı için karar sembolik önem taşıyor.
Parlamentonun eski başkanı ve Sosyalist Partinin öne çıkan isimlerinden Diosdado Cabello, yetkilerine aykırı davranmakla suçladığı Ulusal Meclisin kararının herhangi bir etkisi olmayacağını söyledi. Cabello, "Gerçek şu ki, Maduro yoluna devlet başkanı olarak devam edecek." ifadesini kullandı.
Anayasaya göre, görevdeki ikinci yılı 11 Ocak'ta dolacak olan Maduro'nun, görevi bırakması halinde yeniden seçime gidilmeksizin, yerine yine kendisinin atadığı Devlet Başkanı Yardımcısı Tareck El Aissami geçecek.
Parlamento geçen yıl Devlet Başkanı Maduro'nun sembolik olarak yargılanmasını, ülkedeki siyasi kriz ortamını yumuşatmak amacıyla ertelemişti.
Venezuela'da hükümet ve muhalefet, yönetim, seçim takvimi, ekonomik kriz ve kriz mağdurlarının tazminatlarının ödenmesi konularını görüşmek üzere bir araya gelmiş, taraflar, geçen kasım ayında tekrar diyalog süreci başlatmıştı.
Başkent Caracas'taki bir müzede Devlet Başkanı Nicolas Maduro tarafından başlatılan görüşmelere, Vatikan'dan arabulucuların yanı sıra İspanya, Panama ve Dominik Cumhuriyeti'nin eski cumhurbaşkanları katılmıştı.
Venezuela'da muhalefet partileri, ülkedeki ekonomik ve siyasi krizden sorumlu tuttukları devlet başkanının bir an önce görevden ayrılması ve erken seçime gidilmesi için referandum süreci başlatmıştı. Sürecin ilk aşamasında toplanan 1,8 milyon imzadan 407 bini geçerli sayılmış, muhalefet sürecin ikinci aşaması için gerekli 3,9 milyon imzayı toplamaya başlamıştı. Ancak Seçim Konseyi, referandum sürecinin birinci aşamasında toplanan imzalarda 4 eyalette hile yapıldığı iddiaları üzerine süreci, 21 Ekim'de durdurmuştu. Muhalefet, kararın anayasaya aykırı olduğunu belirterek, halktan karara karşı sokaklara dökülmelerini istemişti.