Genel Başkan Kınık'ın da aralarında bulunduğu Türk Kızılayı heyeti, Lahç şehrindeki çadır kentte kalan muhtaçlara yardım dağıttı.
Kınık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yardım kampanyasının gerçekleştirildiği Alribat Çadır Kenti'nde yaşayanların, çoğunlukla Hudeyde kentindeki çatışmalar sonucu bölgeye gelenler olduğunu belirtti.
Çatışmalar nedeniyle birçok insanın evini terk etmek zorunda kaldığını vurgulayan Kınık, “Yemen'in genelinde yaklaşık 3,5 milyon insan evlerini terk etmiş durumda. Yemen şu an dünyanın en karmaşık krizlerden birisi ile boğuşuyor. Toplam nüfusun 3'te 2'si gıda güvensizliği içerisinde ve açlıkla boğuşuyor. Zaten yoksul olan ülke savaşlarla kuraklıklar ve iç çatışmalarla daha da derin bir krize maalesef mahkum oldu. Bugün 17-18 milyon civarında insan yardıma muhtaç durumda.” ifadelerini kullandı.
Türk Kızılayının, krizin derinleştiği 2015'ten itibaren Yemen'e yardımlarını yoğunlaştırdığını ancak bunların ulaştırılması noktasında bazı sorunlar olduğunu dile getiren Kınık, şunları söyledi:
“Bu yardımların ulaştırılmasının önünde birtakım engeller yaşanmakta. Özellikle limanların ve Yemen'e en önemli giriş kapısı olan Hudeyde Limanı'nın kapalı olması, yollardaki güvensizlikler ve bir otoritenin olmaması ülke genelinde insani yardım faaliyetlerini de riske atıyor. Biz Türkiye olarak çok boyutlu Yemen yardımlarımızı devam ettiriyoruz. Kızılay olarak krizin derinleşmeye başladığı 2015 yılında Yemen'e bir insani delegasyon açtık. Ekiplerimiz burada, günlük operasyonlarla gıda yardımlarımızı dağıtıyoruz. Hastanelere ilaç destekleri veriyoruz. Onarılması gereken yerleri onarıyoruz. İnsanlara eğitim veriyoruz. Yemen Kızılayına bu anlamda destek veriyoruz, yardım heyetine destek veriyoruz. Bundan sonra yapacağımız çalışmalardan özellikle iç mültecilerin barınma ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik çalışmalarımız olacak.”
“YEMEN'DEKİ KRİZ, ULUSLARARASI SİSTEMİN İHMAL ETTİĞİ BİR KRİZ”
Yemen'de yaşananlar karşısında, uluslararası toplumun üzerine düşeni yapmadığını ve ihmalde bulunduğunu kaydeden Kınık, yaşananlardan en fazla etkilenen toplum kesiminin ise çocuklar olduğunu söyledi.
Parası olan insanların dahi gıdaya ulaşma konusunda sıkıntı çektiğini belirten Kınık, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yemendeki kriz, insanlığın gerçekten biraz ihmal ettiği, uluslararası sistemin ihmal ettiği bir kriz. Bu kriz şu anda, çok büyük bir katastrofi bıraktı. Bu bir felaket. Maalesef 400 bin çocuk var şu an, yarın ne yiyeceğini bilmeyen ve hayatını birer birer kaybeden. Ülkede sağlık sistemi çalışamıyor. Aşılama yapılamıyor. Öğünler bir sefere düşmüş durumda. Gıda fiyatları 2-3 kat artmış durumda. Parası olanların dahi gıdaya ulaşmasında ciddi sıkıntılar yaşanmakta. Ülkenin yüzde 75'i devletin verdiği maaşlarla geçinen insanların gelirlerine bağlıydı. Devlet maaşları veremeyince bu insanlar ciddi bir yoksulluğa düştüler.”
TÜRKİYE'NİN DESTEKLERİ SÜRECEK
Yemen'deki karışıklıkların toplumun psikolojik durumunu da etkilediğini, çok sayıda insanın “kat” adı verilen uyuşturucu bitki kullandığını aktaran Kınık, bu bitki ekimi nedeniyle bazı tarım arazilerinin kullanılamadığını dile getirdi.
Ülkenin kalkınması noktasında altyapı çalışmaları yapılması gerektiğini belirten Kınık, “Buraya uluslararası sistemin çok boyutlu olarak el atması gerekiyor. Öncelikle çatışmaların durdurulması gerekiyor. Daha sonra da dünyanın en fakir 3 ülkesinden biri olan Yemen'in insani gelişmişliği ve kalkınma adına meslek edindirme, altyapı çalışmaları, eğitim ve çok boyutlu kalkınma destekleri sağlanması gerekiyor. İnsani yardım önündeki engellerin kalkması ve insani yardım görevlilerinin güvenliğinin arttırılması gerekiyor. Yemen'de çok sayıda insani yardım görevlisi hayatını kaybetti. Maalesef bu risklerle beraber arkadaşlarımız burada çalışıyor.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Yemen konusunda duyarlı davranış gösterdiğini ve Türkiye'nin imkanlarını seferber ettiğini anımsatan Kınık, “Sayın Cumhurbaşkanımızın sürekli işaret etmiş olduğu, ‘Yemen halkını yalnız bırakmayacağız.' dediği, devletimizin destekleri bu anlamda sürecek.” dedi.