Birkaç vilayet dışında sekiz yıldır savaşı derinden hisseden Yemen, henüz güvenlik ve istikrarın tadına varamamış, ülkenin çoğu bölgesini saran kargaşa karşısında dehşete düşmüanlarlar dolu.
Kasvetli manzaranın hakim olduğu bu şehirlerde, baskı hüküm sürerken bir de vatandaşlara ağır vergiler uygulanıyor. Silahlı gruplar arasında silahlı çatışmalar yüzünden ardı ardına gelen krizler, ekonomik faaliyetlerin ve yatırımların eşi görülmemiş bir bozulmasına, sivillere karşı sayısız insan hakları ihlali ve özgürlüklerin sınırlandırılmasına neden oluyor. Ve dünya, ülkedeki tüm gazeteler ve televizyon kanallarının merkezleri ve ofislerini kapatılığı için bu durumdan haberdar olamıyor. Medyanın bu durumda olmasından geriye, Husiler tarafından kontrol edilen Sanaa'da sadece bu gruba sadık gazeteciler, gazeteler, web siteleri ve kanallar kalıyor. Onların da anlattıkları dünyanın malumu.
Ramazan aynın başlaması ile birlikte, Sanaa ve diğer Yemen vilayetlerinde savaş sürecinde yaşanmasına alışık olunan sahneler kamuoyundan neredeyse tamamen gizlenmekte, bölge sakinlerinin petrol ürünlerinin artışı ile birlikte gıda fiyatları ve temel hizmetler konusunda karşı karşıya kaldıkları krizinden ne kadar etkilendikleri bilinmemekte.
Husiler, devlet kurumlarının, limanların, gümrüklerin ve bölgelerdeki vergilerin toplanması ile elde edilen gelirin 2 trilyondan fazla Yemen riyali almasına rağmen, Husilerin üst üste yedi yıl kamu çalışanlarına maaş ödemeyi reddetmesi nedeniyle Sanaa tüm bu krizlerden daha fazla etkileniyor.
Yemen'de yaşanan acı tüm Yemen vilayetlerini sarmış olsa, yaşanan acıların şiddeti bir vilayetten diğerine göre değişebiliyor. Savaşın devam etmesine neden olanların etkisinden hayatı normale döndürmek için çaba harcanan vilayetler de yok değil. Bu uğraşlar bir dereceye kadar, bazı şehirlerde başarılı oldu. Ülkenin geçici başkenti ilan edilenAden, Bab al-Mendab Boğazı'na bakan Mocha şehri, Hadramawt ve Shabwa valiliklerini bu çabaların gösterildiği yerlerden bazıları.
Yavaş yavaş, bu eyaletler istisnai bir uğraşı ile toparlanmayı başardı. Bir dönem savaş çağırlarında yer alan bu vilayetlerde yaşamı yeniden tesis etme kolay olmamasına rağmen, bu vilayetler zorlukların üstesinden gelmeyi, devlet kurumlarını yeniden işlemeyi, güvenlik ve istikrarı tesis etmeyi başardı. Bu durum ülkenin geri kalanına olumlu yansıdı. Kaostan, ağır vergilerden ve insan hakların ihlallerinden kaçanlar için bu bölgeler bir sığınak haline geldi ve yeni gelen nüfüsa bir yaşam alanı sağladı.
Bu arada Aden, Mocha ve Hadramawt, ülkenin çeşitli yerlerinde hüküm süren kaos, hak ihlalleri ve zorbalıktan kaçan milyonlarca sivile ev sahipliği yapmanın yanı sıra Sana'a, Taiz, Ibb ve diğer şehirleri terk eden yüzlerce ticari sermaye kuruluşu, vergi ve haraçlara ek olarak kendilerine uygulanan çifte harçlardan kurtulmak için buralara gelmeye başladı.
Bu tüccarlar, ülkenin diğer yerlerine oranla güvenli bir şehir olduğu için Aden'i ticaret ve yatırım faaliyetlerine devam etmek seçti. Aden'in güvenlik ve iş fırsatlarına verimli bir ortam yaratmanın yanı sıra kalkınma ve yatırımın için de bu zorlu zamanlarda öncülük ettiği açıktır.