Birleşmiş Milletlere göre, Arap Körfezi ve Suudi Arabistan'a yakın olan Bab Al Mandab boğazını hedefleyen ve dış destekler ile devam ettirilen dini ve mezhep grupların silahlı faaliyetlerinin durdurulması, uluslararası organizasyonların desteği olmadan mümkün görünmüyor.
Ülkenin yeniden istikrara kavuşması için oluşturulan ve Husilere karşı kurulan ve siyasi birlikteliklerin oluşturduğu koalisyonun bir parçası olan Müslüman Kardeşler'in Yemen'deki kolu olan İslami Islah Partisi'nin koalisyondan ayrılacağı iddiaları da gündemdeki yerini koruyor. Bu ihtimal, partinin Shabwa'da bir askeri ayaklanmaya öncülük etmesinden ve Cumhurbaşkanlığı Liderlik Konseyi'ni hedef alan yoğun medya kampanyalarına hız vermeye başlamasından beri giderek daha fazla dilendiriliyor.
Bölge uzmanı bir aktiviste göre, sivil güçlerin dini akımlarla uzaklaştırılıp birlikte hareket ettirilmesi, istikrar projelerinin hayata geçirilmesine engel olan çelişkili bir durum. Çünkü dini gruplar arasında sağlanan uzlaşı ideolojik olarak bir araya gelmekten öte, bazı çıkarlar için birlikte görünme ihtiyacından başka bir şey değil. Aynı uzman, yedi yıldır Husi karşıtı grupta kendini konumlandırdığını söyleyen İhvan'ın, Cumhurbaşkanlığı Liderlik konseyi ile ihtilaflı bir ilişki kurmaya başlamasından sonra İran destekli Husiler ile daha uyumlu bir çizgiye yaklaştığını söylüyor. Buna kanıt olarak ise İhvan ve Husi grupların liderlerinin sosyal medyada birbirlerine karşı olumlu mesajlarını gösteriyor.
Husiler ile İhvan'ı bir araya getiren en önemli bölgesel etken, Yemen'deki Suudi Arabistan liderliğindeki Arap koalisyonun faaliyetlerine olan açık düşmanlık. Bu nedenle bu iki grup, koalisyonun desteklediği Cumhurbaşkanlığı Komuta Konseyi karşıtı bir tavır sergilemektedir. Yemen'de istikrarı olumsuz etkileyen bu duruma, her grubun kendi bağımsız kaynakları ve desteklerinin olması da sebep olmakta. Husilerin Sanaa'yı kontrol ettiği bir dönemde, İhvan da kendisine üs olarak seçtiği Marib'de zengin petrol yataklarını elde tutmaya uğraşıyor. Bu iki grubun böylesine önemli kaynakları elinde tutması Yemen'in güvenliğini ve geleceğini tehdit etmeye devam ederken, uluslararası kamuoyunun bu grupları silahsızlandırması çabalarına karşılık bulunmaması halinde durumun daha da kötüye gitmesinden korkuluyor. Başkanlık Liderlik Konseyi oluşturulacak bir birliktelik bu tür çatışmaları önlemenin yegane yolu olarak masada durmuyor.