'Yeni sığınmacı akını olursa acılar yaşanacak'
BMMYK Makedonya Temsilcisi Arif, 'Tüm ülkeler sınırlarını korumaya çalışıyor. Yeni bir sığınmacı akını olursa çok büyük acılar yaşanacak' dedi.

Oluşturma Tarihi: 2016-10-31 12:37:06

Güncelleme Tarihi: 2016-10-31 12:37:06

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) Makedonya Temsilcisi Muhammed Arif, Türkiye ile AB arasındaki sığınmacı anlaşmasının önemine işaret ederek "Yeni bir sığınmacı akını olursa çok büyük acılar yaşanacak." dedi.

Arif, sığınmacı krizine ilişkin Makedonya'daki son durumu, göçmenlerin yasa dışı yollardan geçişleri ve olası yeni bir göç dalgasını değerlendirdi.

Göçmenlerin yasa dışı geçişlerinin insan kaçakçıları aracılığıyla Makedonya üzerinden Sırbistan istikametinde devam ettiğini söyleyen Arif, insanların daha fazla acılar çekmemesi için tüm devletlerin, uluslararası kurumların ve sivil toplum kuruluşlarının insan kaçakçılarına karşı daha hassas olması gerektiğini vurguladı.

Arif, insan kaçakçılarının acı çeken bu insanlardan maddi yarar sağlayan kişiler olduğunu belirterek "Göçmenleri insan kaçakçılarının ellerine bırakmamak, toplumun sorumluluğudur." diye konuştu.

Türkiye ile AB arasındaki sığınmacı anlaşmasının, sığınmacı akının azalmasına yardımcı olduğunu kaydeden Arif, ancak gelecekte neler yaşanacağının belirsiz olduğunu ifade etti.

Arif, "BMMYK olarak biz, geçen yılki gibi yeni bir sığınmacı akınının ortaya çıkması durumunda onunla mücadele edebilmek için hazırlıklarımızı yapmaya devam edeceğiz. Ancak bu, AB ile Türkiye arasındaki anlaşmanın uygulanmasına bağlıdır. Tüm ülkeler sınırlarını korumaya çalışıyor. Yeni bir sığınmacı akını olursa çok büyük acılar yaşanacak." ifadelerini kullandı.

Muhammed Arif, BMMYK verilerine göre, Makedonya'da halen 128'i Gevgeli kasabındaki ''Vinojug'' kampında, 103'ü Tabanovce'deki sığınmacı merkezinde ve 40'ı başkent Üsküp'teki merkezde olmak üzere toplam 271 sığınmacı bulunduğunu anımsatarak ülkedeki merkezlerde 6 aydan daha uzun süredir bekleyen sığınmacıların durumunun endişe verici olduğunu söyledi.

Gevgeli kasabasındaki "Vinoyug" kampında bulunan sığınmacıların endişe verici durumunu hükümete de aktardıklarını kaydeden Arif, "İçişleri Bakanlığı ile görüşüp sığınmacıların farklı yerlere yerleştirilmesinde ısrarcı olduk. Bu merkezlerdeki şartlar ancak birkaç saat kalmalarına uygun. Oysaki orada 6-7 ay kadar uzun süre kalan sığınmacılar var." dedi.

TÜRKİYE- AB ARASINDAKİ ANLAŞMANIN ALTERNATİFİ YOK

Sığınmacı krizi üzerine çalışmalar yapan akademisyen Trpe Stojanovski de Balkan koridorundaki ülkelerde yasa dışı geçişlerin arttığını gösteren verilerin bulunduğuna işaret ederek bu soruna karşı bölge ülkelerinin iş birliği içinde olması gerektiğini vurguladı.

Stojanovski, "Uzun zamandır Makedonya-Yunanistan sınırında Makedon güvenlik güçleri konuşlandırılmış durumda. Geçen yıldan itibaren bu noktada Makedonya güvenlik güçleri ile devriye gezen bazı AB ülkeleri ve Sırbistan'dan polisler de mevcut. Hükümet ve sivil toplum kuruluşları arasındaki kurumlar arası iş birliği geliştirilmektedir ancak yapılacak daha çok iş var." şeklinde konuştu.

Türkiye ile AB arasındaki sığınmacı anlaşmasının tam manasıyla uygulanmasının önemine işaret eden Stojanovski, "alternatifi olmayan" bu anlaşmanın tam olarak uygulanması için zamana ihtiyaç duyulduğunu aktardı.

Stojanovski, söz konusu anlaşmayı "kırılgan" olarak nitelendirerek "Muhtemelen her iki taraf da anlaşmanın karşı tarafın yükümlülüğü olan kısımlarına daha fazla önem veriyor. Anlaşmanın tamamen uygulanmasının yolu epey uzun" dedi.

Sığınmacıların yoğun olarak kullandığı Balkan koridorunun önemine işaret eden Stojanovski, "Sığınmacıların Türkiye'den en sık AB'nin bir parçası olan Yunanistan'a geçtiğini göz önünde bulundurursak, Makedonya'nın sığınmacıların geçtiği önemli bir jeostratejik yer olduğu görülüyor. Sığınmacılar Makedonya'dan Sırbistan'a, oradan da yine AB ülkesi Hırvatistan'a geçiyorlar. Bu nedenle AB tarafından alınacak kararlar, Makedonya ve Sırbistan'ı da ciddi bir şekilde etkileyebilecek." değerlendirmesinde bulundu.

KORİDOR KAPANDI AMA GÖÇ DURMADI 

Sığınmacıların kullandığı Balkan koridoru 8 Mart'ta kapanmış olsa da Makedonya polisi neredeyse her gün ülkeye yasa dışı yollardan girmeye devam eden kaçak göçmenleri tespit etmeyi sürdürüyor.

Makedonya İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Balkan koridorunun resmen kapatıldığı 8 Mart'tan itibaren sığınmacıların güneydeki Yunanistan sınırından girişine ve kuzeydeki Sırbistan sınırından çıkışına izin verilmediği belirtilerek "8 Mart 2016 tarihinden itibaren Makedonya tarafındaki Gevgeli kasabası civarında yakalanan 25 bin 69 göçmen Yunanistan'a iade edildi. Yine aynı dönemde bin 484 kaçak göçmenin ülkeye sokulmaya çalışıldığı 69 girişim tespit edildi." ifadelerine yer verildi.