Dünyadaki Müslümanlar, Cuma günü Yeni Zelanda'da iki camiye düzenlenen, 49 kişinin ölümüne ve 50 kişinin yaralanmasına yol açan terörist saldırıyla şoke oldular.
Yeni Zelanda'da yaşayan Müslümanlar, katliamın gerçekleştiği güne kadar, diğer dine mensup halklarla barış içinde yaşayıp, ibadetlerini sürdürdürler. Müslümanlar için en kutlu gün sayılan Cuma'da, camide gerçekleştirilen kanlı terör saldırısından sonra gözler birden Yeni Zelanda'ya çevrildi.
İşte Yeni Zelanda'ki Müslümanlar hakkında bilmemiz gerekenler:
İSLAM NE ZAMAN GELDİ?
Yeni Zelanda, bir okyanus kıtasıdır ve bir grup adadan oluşur. Hiçbir ülke ile kara sınırları yoktur.
İslam,1874-1907 yılları arasında Yeni Zelanda'ya ulaştı ve Müslümanların varlığı, son yüzyılın ellilerinde, özellikle de Güneydoğu Asya'dan ve Avrupa'nın pek çok yerinden Müslümanın gelmesiyle gözle görülür şekilde artmaya başladı. Özellikle Güneydoğu Asya'dan gelen tebligcilerin, adada İslam'ın yayılmasında büyük rolü oldu.
Adadaki Müslümanların kökenleri Hindistan, Pakistan, Sri Lanka, Arnavutluk, Türkiye, Yoguslavya, Endonezya ve Araplardan oluşmaktadır.
Yeni Zelanda'daki Müslümanlar üç bölgede toplanmışlardır: Auckland bölgesi, Kuzey Adası'nın güneyi ve Christchurch adasının güney doğusu. Müslüman nüfusunun en fazla bulunduğu bölge ise Auckland bölgesidir.
İlk bölgesel Müslüman kuruluş, Yeni Zelanda Müslüman Derneği, 1950 yılında Auckland'da kuruldu. İlk İslam merkezi yine Auckland şehrinde 1959 yılında kurulmuştur. İlk cami 1979-1980 tarihinde inşaa edilmiştir. Auckland şehrinde yaklaşık 11 cami bulunuyor.
Ülke çapında ilk Müslüman toplum kuruluşu, Yeni Zelanda İslami Dernekler Federasyonu 1979 yılında tescil edilmiştir.
ADADAKİ MÜSLÜMANLARIN SAYISI
İslam, Yeni Zelanda'da en hızlı büyüyen dinler arasında yer alıyor.
Müslüman nüfusu 1991-2006 yılları arasında altı kat büyüdü ve şimdi toplam nüfusun yaklaşık yüzde 1'ini oluşturuyor.
2013 nüfus sayımına göre Yeni Zelanda'daki Müslümanların sayısı 2006 nüfus sayımına göre yüzde 28 artışla 46.149'dur. Bunlardan 4 bini adanın yerlisi olan Maori'dir.
MÜSLÜMANLARIN ÇOĞU SÜNNİ
Auckland'da sosyal ve dini etkinlikler için bir salon barındıran bir İslami cami ve merkez var. İslam Birliği ve İslami dernekler Yeni Zelanda'nın dışında ve içinde faaliyet gösteriyorlar.
Yeni Zelanda'daki Müslümanların çoğunluğu Sünnilerdir; Auckland'da (Yeni Zelanda'nın en büyük şehri) yoğunlaşan çok sayıda Şiiler vardır. Son yıllarda aynı şehrin bahçelerinde aktif Aşure programları düzenlenmiştir. Bu kutlamaların ilki 2008 yılında Fatima Al-Zahra Charity derneği tarafından yapıldı.
Yeni Zelanda'ki Müslümanlar, diğer topluluklar arasındaki ilişkileri geliştirmek için, 2008 yılında ‘İslami Farkındalık Haftası' düzenledi.
ZULÜM VE SALDIRILAR
Yeni Zelanda'daki Müslümanlar, bazı kişisel zulümlere maruz kalmalarına rağmen, Yeni Zelanda hükümeti her zaman yanlarında durdu ve dini törenlerinin gerçekleştirmesine izin verdi.
Ancak Adhaan'ın cami minarelerindeki hoparlörler aracılığıyla ezan sesinin yükseltilmesi yasaya göre yasaktır. Müslüman kadınlar yasal peçe özgürlüğünden yararlanır ve tesettürlü olarak sokaklarda ve kamu pazarlarında gezme özgürlüğü vardır.
Yeni Zelandalı eski milletvekili Richard Prosser'in yerel bir dergiye gönderdiği yazısında, genç Müslümanları ‘terörist' olarak tanımlayıp, Western Airlines Hava yollarına ait uçaklara binmelerinin engellemesi çağrısına Yeni Zelanda hükümeti sert tepki göstererek kınadı.
Bugün Müslümanlara yapılan terör saldırısı, bu ülkede İslam'ın yayılmasından bu yana gerçekleştirilen ilk kanlı terör saldırısı olarak tarihe geçti.
YENİ ZELANDA'DA İSLÂMİYET
Aşağıdaki yazı ise Diyanet İslam Ansiklopedisi'nden alınmıştır.
Güney Yarımkürede, Okyanusya'daki Güney Pasifik adaları arasında, Avustralya'nın yaklaşık 1.500 km güney doğusunda yer alan Yeni Zelanda, iki büyük ada (North Island ve South Island) ve birçok küçük adadan oluşur. Başkenti Wellington'dur. Üzeri kar kaplı dağ manzaraları ile bilinen bir ülkedir. En büyük şehri Auckland'dır.
Ülkenin yerlileri olan Maorilerin kendi dillerinde Aotearoa yani "Uzun Beyaz Bulut Ülkesi" olarak isimlendirilir. 1769-1779 yılları arasında ülkeyi 4 kez ziyaret eden İngiliz kâşif James Cook tarafından New Zealand olarak adlandırılmıştır. Tüm kolonileri arasında en çok Maorilerden çeken İngiliz Kraliyeti, 1840'da Maori şefleri ile Waitangi anlaşmasını yaparak Yeni Zelanda'yı İngiltere'nin kolonisi olarak ilan etmiştir.
Yeni Zelanda'da müslümanlarla alâkalı ilk kayıtlar 1874 yılına aittir. Bunlar, muhtemelen ülkenin güneyinde Dunstan'da altın yataklarında çalışmak üzere gelen Çinli müslümanlardı. Ancak günümüzde ülkedeki müslüman topluluğunun ilk nüvesini 1907'de Auckland'ın güney kasabalarına yerleşen Gucerât kökenli Hintliler oluşturmaktadır. Aynı tarihlerde Güney Asya'dan, özellikle Fiji'den gelen çok sayıda göçmen de Yeni Zelanda'ya yerleşmiştir.
Zamanla göçmenlerin sayısının artması üzerine Yeni Zelanda hükümeti 1920'de uygulamaya koyduğu bir göçmen yasasıyla Asyalı göçmenlerin ülkeye girişini engelledi. Bu sebeple Yeni Zelanda'daki müslümanların sayısı 1950'lere kadar oldukça sınırlı kaldı. 1950'li yıllarda ikinci nesil Güney Asyalı göçmenlerin eşlerini ve çocuklarını da Yeni Zelanda'ya getirmeleriyle birlikte müslüman nüfus yeniden artmaya başladı. II. Dünya Savaşı'nın ardından hükümetin sınırlı da olsa başka ülkelerden göçmenlere kapılarını açması üzerine Türkiye'den ve Balkanlar'dan giden müslümanlar özellikle Auckland bölgesine yerleştiler. 1950'lerde yapılan nüfus sayımlarına göre ülkede 200 civarında müslüman mevcuttu.
1960'larda Yeni Zelanda hükümetlerinin liberal göç politikaları sonucunda Güney Asyalı müslümanların ülkeye girişi kolaylaştı. 1980'lerde gerek Fiji gibi yakın ülkelerdeki siyasî istikrarsızlık gerekse hükümetlerin göç politikalarını değiştirmesi neticesinde müslümanların sayısı hızla arttı ve 1986'da 2500'ü aştı. 1993'te Somali'den 2000'den daha fazla bir göçmen grubu ülkeye giriş yaparak birkaç şehirde önemli topluluklar meydana getirdi.
Bu dönemde Yeni Zelanda yerlilerinden olan Kiwiler'den küçük bir grup da Müslümanlığı kabul etti. Bugün ülkedeki müslümanların % 23'ü Yeni Zelanda'da doğmuştur. Ülke genel nüfusuna göre müslümanlar daha genç bir nüfusa sahiptir. XX. yüzyılın başlarında Yeni Zelanda'ya gelen Gucerât kökenli müslümanların hemen hepsi küçük dükkân sahibi esnaftır. Birçok müslümanın da küçük çaplı işyeri vardır. Günümüzde Araplar, Malaylar, Endonezyalılar, İranlılar, Somali'den ve Balkan ülkelerinden gelenler olmak üzere kırka yakın etnik gruptan müslümanın varlığı söz konusudur. Son otuz yılda artış gösteren müslüman nüfus 30.000'i aşmıştır.
MÜSLÜMANLAR İLK DERNEGİNİ 1950'DE KURDU
Yeni Zelanda'da kendi kültürel ve sosyal örgütlerini kuran müslümanlar 1999 yılından itibaren birkaç milletvekiliyle parlamentoda temsil edilmektedir. Ülkedeki müslümanların kurduğu ilk dernek 1950'de Auckland şehrinde açılan Yeni Zelanda Müslüman Birliği'dir (New Zealand Muslim Association [NZMA]). Gucerât kökenli müslümanların teşkil ettiği bu derneğe daha sonra Türkiye ve Balkanlar'dan gelen müslümanlar da üye oldular. Sünnî müslümanların 1970'ten itibaren kurduğu yedi dernek Yeni Zelanda İslâmî Kuruluşlar Federasyonu (Federation of the Islamic Associations of New Zealand [FIANZ]) çatısı altında toplanmıştır. Bunun yanında öğrenci dernekleri, vakıflar ve iki okul faaliyetlerini sürdürmektedir. 1970'lerin ortalarından itibaren diğer müslüman gruplar da Auckland'da teşkilâtlarını oluşturdular. Bunlardan ilki Fiji kökenli müslümanlara ait Anjuman Himayat al-Islam'dır. Arnavut bir iş adamı tarafından kurulan Dünya Müslüman Kongresi Yeni Zelanda Konseyi (The New Zealand Council of the World Muslim Congress), buradaki müslüman topluluğu uluslar arası kamuoyuna tanıtmayı ve kendilerine karşı uluslar arası ilgiyi çekmeyi hedeflemiştir. Ayrıca yerli müslümanlar arasında faaliyet gösteren tasavvufî bir grup vardır. 1976'da Anjuman Himayat al-Islam teşkilâtı Yeni Zelanda Müslüman Birliği'ne katıldı. Ardından Yeni Zelanda Müslüman Birliği bir mescid yapımı için çalışmalar başlattı.
CAMİ VE KURULAN VAKIFLAR
1989'da Yeni Zelanda Müslüman Birliği'nden ayrılan bir grup Güney Auckland Müslüman Birliği (The South Auckland Muslim Association [SAMA]) adıyla bir teşkilât kurdu. Teşkilât bölgede büyük bir cami inşa ettirerek 2003'te ibadete açtı. Yeni Zelanda Müslüman Birliği'nin yaptırdığı cami ise aynı yılın sonlarında hizmete girdi. Mescid-i Ömer ismiyle bilinen Mount Roskill İslâm Merkezi 1989'dan beri faaliyetini sürdürmektedir. Ayrıca bazı küçük İslâm merkezleri de vardır. Bunların arasında 1990'larda kurulan al-İkra İslâm Vakfı, el-Fârûkī Merkezi, 2003'te açılan Doğu Auckland İslâm Merkezi (Mescid-i Ebû Bekir es-Sıddîk), 2001'de kurulan Manukau şehrindeki Takvâ Vakfı ve 2003'te açılan Kelston'daki Ebû Hüreyre İslâm Merkezi yer almaktadır.
Güney adasında 1970'lerden beri faaliyet gösteren bazı müslüman kuruluşlar daha sonra Auckland'daki Yeni Zelanda Müslüman Birliği teşkilâtı ile birleşti. Güney adasında Dunedin ve Christchurch şehirlerinde de İslâm cemaat birlikleri vardır. 1971'de kurulan Canterbury İslâm Birliği (Muslim Association of Canterbury [MAC]) 1985 yılında şehirde bir cami inşa ettirdi. Müslümanların uluslar arası ölçekte ilk teşkilât çalışmaları, 1966'da Wellington'da kurulan Yeni Zelanda Uluslararası İslâm Birliği ile (The International Muslim Association of New Zealand [IMAN]) başladı. Porirua İslâm Merkezi bu teşkilâtın şubesiydi. Palmerston Nortan Müslüman Topluluğu'nun ortaya çıkışı 1970'lere kadar uzanır; bu teşkilât da Yeni Zelanda Uluslararası İslâm Birliği'ne katıldı.
11 EYLÜL SALDIRILARINDAN SONRA
MÜSLÜMANLARA YÖNELİK SALDIRILAR ARTTI
Ülkedeki müslümanlar 1988'den itibaren yılda üç veya dört sayı çıkan Al-Mujaddid adlı bir haber bülteni yayımlamaktadır. Birçok konferans düzenleyen ve kitap dağıtımı yapan Yeni Zelanda İslâmî Kuruluşlar Federasyonu (FIANZ), Dünya Müslüman Birliği, Dünya Müslüman Gençlik Teşkilâtı, İslâm Kalkınma Bankası ve İslâm Konferansı Teşkilâtı gibi uluslar arası teşkilâtlarla yakın ilişki içerisindedir.
Yeni Zelanda'da bulunan müslüman derneklerinin çoğunluğu Sünnî ağırlıklıdır. 1993'te İran'ın da desteğiyle Şiî Ehl-i Beyt Vakfı kuruldu. Bu vakıf Auckland'da bir cami ve dört merkezle faaliyet göstermektedir. Müslümanların kültürel açıdan farklı değerlere sahip bir toplumla uyum sağlamada ciddi problemleri vardır. Bunun yanında ülkedeki ırkçı ve dinî ayrılıkçı illegal grupların baskısı ve saldırıları da müslümanları zor durumda bırakmaktadır. 1998'de bir kundaklama sonucunda Hamilton'daki cami, açılışından sadece altı ay sonra yakılarak tahrip edildi. Amerika Birleşik Devletleri'ndeki 11 Eylül 2001 terör saldırısı ve Avrupa'da bazı bombalamaların ardından Yeni Zelanda'da ayrılıkçı grupların müslümanlar üzerindeki baskı ve saldırıları daha da artmıştır.