Yunan haber sitesi 'Pentapostagma'da, "Türkiye'de nükleer var mı?" başlıklı yayımlanan bir analiz haberde, "Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA), Türklerin 1960'lardan beri bir nükleer silah programına sahip olduğunu ortaya çıkardı" denildi.
"Türk savunma sanayisinin Pakistan ile çok yakın ilişkisi, olası bir nükleer savaş başlığı arzı için bile net ipuçları bırakıyor" denilen haberde dikkat çeken bölümler şöyle:
Bir sosyal ağdaki Türk web sitesi, "Gizliliği kaldırılmış ABD Ulusal Güvenlik Teşkilatı belgelerinin Türkiye'nin 1966'da bir nükleer silah programına sahip olduğunu ortaya çıkardığını" bildirdi.
Bu, Türk rejiminin 1960'lardan bu yana nükleer silah edinme planının kapsamı ve uzunluğu hakkında şok edici bir bilgi.
Bu belgelerde de belirtildiği gibi, Türkiye çok erken bir aşamadan itibaren nükleer silah edinmeyi ve üretmeyi ana hedefi olarak belirledi ve her zaman NATO'dan “bağımsız bir rota” hedefledi ki, bugün bunu en net şekilde anlıyoruz.
Bugünkü Türkiye'den nükleer yakıt ve buna bağlı olarak nükleer malzeme üretilmesi hakkında hiçbir bilgimiz yok, ancak Türkiye'nin nükleer güce sahip olma olasılığı olduğuna dair çok sayıda ve sağlam temelli şüpheler var (ve bunu tüm çekincelerle söylüyoruz). Buna örnek olara, Pakistan'da üretilen nükleer savaş başlıklarını gösterebiliriz.
Bu senaryo bizi otomatik olarak Türk cumhurbaşkanının bizi tehdit ettiği BORA, ATMACA, TAYFUN balistik füzelerine yönlendiriyor.
Ancak burada ABD'nin tüm bu Türk ve Pakistan aristokrasisini bilip bilmediği sorusu ortaya çıkıyor ve bunun büyük olasılıkla Ankara'ya nükleer savaş başlıkları tedarik edilmesi sonucu ortaya çıkıyor.
Tüm bunların bir senaryo olarak kalmasını ve arkasında hiçbir şey kalmamasını umuyoruz. Ancak Erdogan rejiminin karakteri ve özellikle tavrı, bize "Mavi Vatan" haritalarını sunduğu için Yunanistan'a Balkanlar ve Orta Doğu'da fazla alan bırakmıyor. Türkiye-Pakistan ilişkileri ve nükleer silah edinme planı
Türkiye'nin ve özellikle Erdoğan'ın nükleer silah sahibi olmak istemesi yeni bir şey değil, çünkü nükleer Pakistan ile işbirliği bir noktada ona bunu gerçekleştirmesine yardımcı olacak bileşenlerden biri.
Batılı kaynaklar, 2021'den beri Türkiye'nin Pakistan ile yakın işbirliği içinde kendi nükleer enerjili denizaltılarını inşa etmek için yaklaşık on buçuk yıldır gizli bir plan üzerinde çalıştığını bildirdi.
Uluslararası Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme yasası, Türkiye'nin nükleer savaş başlıkları taşıyan denizaltılar inşa ederek ve silahlandırarak boşluklar bulmasına izin veriyor.
Alman gazetelerinin 2013'te, Türkiye'nin, Türkler ve Pakistanlıların uranyum zenginleştirme üzerinde çalıştıkları gizli bir nükleer merkez oluşturduğunu bildirdiğini hatırlatırız.
Bu tesisler, Türkiye'nin yoğun ormanlık alanlarında bulunuyordu ancak 2020 yazında ülkeyi ve Akdeniz bölgesini vuran yangın dalgasından sonra ortaya çıktı.
Gerçeğin ne olduğunu ve Türkiye'nin nükleer programının nereye vardığını bilmiyoruz ama Türk rejiminin nükleer silahları deliler gibi istediğini çok iyi biliyoruz. Bunun bize Türkiye'nin bu konuda nereye varmış olabileceği hakkında her şeyi anlattığını düşünüyoruz.
Tüm bunların gerçeğe karşılık gelip gelmediğini bilmiyoruz, ancak kesin olan tek şey, Türkiye'nin nükleer emelleri hakkında uzun süredir pek çok bilginin var olduğu.
Erdoğan, kendisini batıdan ve özellikle ABD'den devirme planlarını engellemek için stratejik silahlar arıyor ve bu uzun zamandır biliniyor.