Yunanistan'ın ekathimerini gazetesinde Alexis Papachelas'ın kaleme aldığı “Türkiye bir sonraki fırsatı bekliyor” başlıklı makalesinde, Türkiye'nin bugüne kadar fırsatlardan ve boşluklardan yararlandığını; şimdiki fırsatın ise Ege ve Doğu Akdeniz'deki gelişmeler olduğunu belirtti.
Papachelas''ın makalesinin Türkçe çevirisi şöyle:
‘ÖNÜMÜZDEKİ SONBAHARDA
GERGİNLİKLER DORUĞA ULAŞACAK'
İşbaşındaki mevcut Yunan hükümeti ve Türkiye, 1974'te Kıbrıs'ın işgalinden bu yana en kritik aşamada Yunan-Türk ilişkilerini yönetmeye çalışacak.
Gözlerimizin önünde gelişen, Türkiye'nin Ege ve Doğu Akdeniz bölgelerinde statükoyu sorgulamak için tasarladığı sistematik bir strateji ile karşı karşıyayız.
Tüm kanıtlar önümüzdeki sonbaharda gerginliklerin doruğa ulaşacağına işaret ediyor.
Türkiye her zaman iddialarını kabul ettirmek için doğru fırsatı bekler. 1955'te Atina'da bir elektrik boşluğu vardı ve Yunanistan, İngiltere ile çarpışma rotasındaydı.
‘1964'TE ABD, TÜRKİYE'Yİ ENGELLEDİ'
1964'te Ankara, Yunanistan'daki karışık siyasi durumdan yararlanmaya çalıştı; ancak ABD tarafından engellendi.
1967'de Türkiye, cuntanın deneyimsizliğinden ve izolasyonundan faydalandı ve Yunan birliklerinin Kıbrıs'tan çekilmesinde istediğini elde etti.
1974'te mükemmel bir fırsata sahip oldular ve üzerine atladılar. 1996'da, Ege Denizi'ndeki “gri bölgeler” sorununu açıkça dile getirdiler; onlardan önce hiçbir şeyi kontrol etmeyen ve derinlemesine bölünmüş yeni bir hükümet olduğunu iyice biliyorlardı.
‘TÜRKLER SABIRLI VE FIRSATI BEKLİYOR'
Türkler sabırlı. Bir sonraki fırsatı beklerken iddialarını geliştirirler. Amaç, Yunanistan'ı elverişsiz koşullar altında müzakere masasına sürüklemektir.
Ankara'nın krize yol açmaya ve bununla birlikte yükseltmek istediği tüm meseleleri tartışmaya zorlama olasılığı yüksektir.
Hükümetin istikrarsızlığını ve politik zayıflığını görür. Uluslararası iklim de bulanık ve belirsiz. Bazı alanlarda askeri asimetri oldukça endişe vericidir.
‘MÜTTEFİKLERİN DURUŞU
KRİZ ANINDA BELLİ OLACAK'
Olumlu bir unsur, Yunanistan ve Kıbrıs'ın güçlü müttefikleri bulunmasıdır. Bununla birlikte, kriz sırasında bu müttefiklerin ne kadar sağlam ve etkili olacağı hâlâ görülmemektedir.
Tek iyi şey, hükümetle muhalefet arasındaki iletişim kanallarının şu anda açık ve çalışıyor olmasıdır. Şimdiye kadar, Yunan-Türkiye ilişkileri sert siyasi çatışmalara sürüklenmedi.