Yunanistan'a kaçan helikopterdeki FETÖ abisi kimdi?
FETÖ üyesi darbeci askerler Yunanistan’a kaçmadan önce yanlarında bulunan teknisyen: Helikopterde askerlerin ‘Abi’ dediği, silahlı bir sivil vardı. İlk önce Rusya’ya kaçmayı planlamışlar.

Oluşturma Tarihi: 2016-11-13 19:53:30

Güncelleme Tarihi: 2016-11-13 19:53:30

Sabah gazetesinden Nazif karaman'ın haberine göre; FETÖ'nün darbe girişimi sonrası Yunanistan'a kaçtıkları tespit edilen 8 darbeci askerle ilgili flaş bir ayrıntı ortaya çıktı. Firari askerlerin Yunanistan'a kaçmadan önce yanlarında bulunduğu tespit edilen, helikopter teknisyeni Rıfat Çelik ifadesinde, helikopter ilk havalandığında kendisi dahil 12 kişi olduklarını ve aralarında kendisine 'Abi' diye hitap edilen silahlı ve sivil giyimli bir şahıs bulunduğunu kaydetti.

'YÜZÜNÜ GÖREMEDİM'

Rıfat Çelik, Sancaktepe'de bulunduğu sırada, 15 Temmuz günü saat 20.00 sularında 'Acil uçuş var' diyerek 2 helikopterin havalanması talimatının geldiğini, Yeşilköy'deki Hava Harp Okulu'na inen helikopterde 2'si asker biri sivil olmak üzere 3 kişi olduğunu söyledi. Helikopterdeki Kara Pilot Binbaşı Ahmet Güzel'in sivil kişiye 'Abi' diye hitap ettiğini söyleyen Rıfat Çelik, "Kask takıyordu yüzünü göremedim" dedi. İlk olarak Yeşilköy Askeri VİP apronuna gittiklerini söyleyen Rıfat Çelik o geceyi şu şekilde anlattı:

'NERESİ GÜVENLİ? NEREYE İNELİM ?'

"22.00 sularında iniş yaptık. Helikopterden indikten sonra 4 asker kıyafetli personel geldi. En yüksek rütbelisi yarbaydı. Ahmet Güzel Binbaşı helikoptere binip kalkış yapacağımızı söyledi. Böylece 7 kişi olarak tekrar Yeşilköy'e iniş yaptık. Bahsettiğim sivil kişi de aşağıya inmişti. Belinde silah vardı. Kahverengi çizgili tişört ve aynı renkte keten pantolon vardı. Hiç konuşmuyordu. Sivil kişi bizden uzaklaşarak telefonla konuştu. Diğer 4 rütbeli askeri binaya girdi.
 Darbe girişimi olduğunu anlayınca artık uçmayacağımı söyledim. Ahmet Binbaşı, 'Siz hükümetin köpeğisiniz' diyerek küfür etti. 23.30 sularında beyaz bir minibüs geldi. Araçtaki asker camdan 'Kaçın geliyorlar' diye bağırıyordu. Sivil üçüncü kişi hemen helikoptere bindi. Ahmet Binbaşı telefonda konuştuğu kişiye, 'Neresi güvenli, nereye inebiliriz' diye sordu.

'YA ÇELENK YA DA İDAM SEHPASI'

3 kişi olarak havalandık. Ahmet Binbaşı sivil kişiye, 'Abi başaramayacağız' dedi. Sivil kişi ise 'Bu işin sonunda ya çelenk var ya da idam sehpası, bunları bilerek yola çıktık' dedi. Daha sonra 66. Zırhlı Tugay Karargâhı'na gittik.

Saat 04.30-05.00 sularında dışarıdan silah sesleri geldi. Binbaşı Güzel ve sivil kişi panikleyerek 'Gidiyoruz' dedi. Helikopterde 12 kişiydik. 3. Köprü'nün ayaklarını gördüm. Kısa süre sonra dört tarafı dağlık iniş yapılmayacak bir yere inmeye çalıştılar. Burası Ağva'ydı. Helikopterin pervanesi sürekli dallara çarpıyordu. Beni ve yanımdaki 2 teğmen ile Mehmet Güngör'ü bir yere oturttular.

İLK ADAY: RUSYA VE UKRAYNA

O esnada sivil kişi yanında taşıdığı el çantasından bir kısım evrak çıkardı. Yeşil pasaportu ve bir miktar parası vardı. Evrakı orada yaktı. Ahmet Binbaşı, kendisine mesaj geldiğini, ya teslim olacaklarını ya da kaçacaklarını söyledi. Sivil kişi bunun üzerine 'Ankara'dakini aradın mı' diye sordu. Binbaşı ise aradığını ancak ulaşamadığını söyledi.

Bunun üzerine nereye kaçacaklarını düşünmeye başladılar. Önce Rusya dendi ancak ilişkilerin iyileşmesi sonrası vazgeçtiler. Sonra Ukrayna düşünüldü ancak orada da savaş var diye endişelendiler. Bu şekilde Binbaşı Ahmet Güzel, sivil kişi, Yüzbaşılar Süleyman, Uğur, Abdullah Yetik, Feridun Çoban, Başçavuşlar Fırat ve Bilal Kurugül helikoptere bindiler. Helikopter havalandı. Yunanistan'a kaçtıklarını sonradan öğrendik."