"Bilinmezlikler ve Ulusal Gündem" başlıklı panelde konuşan Yerapetritis, dünyanın günümüzde revizyonizm ile iklim, göç, gıda yetersizliği ve kamu sağlığı krizleriyle karşı karşıya olduğunu anlattı.
Yerapetritis, bu sorunların belirsizlik oluşturduğunu ve siyasi planlamaya yönelik öngörüleri engellendiğini belirterek, "iyi bir bakanın eskisi gibi öngörüsü olan bakan değil, tüm senaryolar için planı olan bakan olduğunu" ifade etti.
"Orta Doğu'da yaşanan krizin" kontrolden çıkıp boyutlarını artırabileceği uyarısında bulunan Yerapetritis, Yunanistan'ın bu konudaki görüşünün, Filistin halkını Hamas'tan ayrı tutmak, İsrail'in kendini savunma hakkını uluslararası hukuk çerçevesinde kullanması, 1967 sınırlarında iki devletli çözüm ve sivillerin korunması yönünde olduğunu vurguladı.
Yerapetritis, Yunanistan'ın, Gazze için "insani deniz koridoru" açılmasına yönelik tüm görüşmelerin içerisinde etkin şekilde yer aldığını ifade ederek, "Hem desteğimizi göstermek hem de İsrail'in uyması gereken sınırların altını çizmek için İsrail'i ziyaret ettik." diye konuştu.
Son bir ayda İsrail ve Gazze'den gelen görüntülerin herkesi çok üzdüğünü vurgulayan Yerapetritis, 7 Ekim'de çatışmaların başlaması konusunda Filistin tarafını suçlayarak "Ancak diğer yandan şu anda Gazze'de yaşananların gerekli tedbirlerin ötesine geçtiğini kabul edelim. Tabii ki (İsrail'in) kendini savunma hakkı var ancak bu hakkın nasıl kullanıldığı da önemli." dedi.
GAZZE'DEKİ BİR MANASTIRDA 8 YUNAN MAHSUR KALDI
Yunan basınının diplomatik kaynaklara dayandırdığı haberlere göre 8 Yunan, Gazze Şeridi'ndeki Aziz Porphyrius Manastırı'nda mahsur kaldı.
Mahsur kalanların durumu ve kimlik bilgileri, İsrailli ve Mısırlı yetkililere iletildi.
Yunanistan Dışişleri Bakanlığı, Kudüs'teki Başkonsolosluğu aracılığıyla manastırda mahsur kalan Yunanlar ile iletişim halinde bulunuyor.
Mısır ve Gazze Şeridi arasındaki Refah Sınır Kapısı'nın açılması halinde, Gazze'den ayrılmak isteyen Yunanların tahliye edilmesi öngörülüyor.
