Ülkenin yönetilemez duruma geldiği ve SYRIZA içerisindeki çatlağın derinleştiği gerçeğini dikkate alan Başbakanlık kurmayları erken seçim planlarını ve stratejilerini gündeme aldı. Hükümet Sözcüsü Olga Gerovasili de artık erken seçim iddialarını yalanlamıyor. Gazetecilerle bir araya gelen Gerovasili, her olasılığın gündemde olduğu mesajını veriyor.
KOALİSYONUN SEKİZ AYLIK BİLANÇOSU
Yunanistan'da 25 Ekim pazar günü erken seçime gidilmesi halinde SYRIZA — ANEL koalisyon hükümeti ülkeyi sadece sekiz ay yönetmiş olacak.
Göreve geldiği şubat ayından bu yana kayda değer bir icraata imza atamayan hükümet, borç anlaşması konusunda da büyük bir yenilgiye uğradı. Aylarca süren istişarelerden ve müzakerelerden sonra, SYRIZA — ANEL koalisyonu çok ağır şartları bulunan bir borç anlaşmasını imzalamak durumda kaldı.
SYRIZA İÇİNDEKİ ÇATLAK YUNAN SİYASETİNİN KADERİNİ BELİRLEYECEK
Erken seçim olasılığını değerlendiren uzmanlara göre, SYRIZA içindeki çatlak Yunanistan siyasetinin geleceğinde belirleyici öneme sahip. Bu yeni süreçte, Başbakan Çipras borç anlaşması konusunda geri adım atmazken, Sol Platform partileşme adımlarını atmaya başladı. Hatta, platformun lideri Panayotis Lafazanis, Selanik'te seçim çalışması olarak da nitelendirilebilecek bir etkinliğe imza attı.
Öte yandan, Meclis Başkanı Zoi Konstantopulu da tüm stratejisini erken seçim olasılığı üzerinden şekillendiriyor. Dün basın mensuplarına üç saatlik bir röportaj veren Konstantopulu hükümete yönelik sert eleştirilerine devam etti.
Meclis Başkan Yardımcısı Dimitris Mitropulus ise erken seçim yerine bir ulusal mutabakat hükümeti kurulması için Başbakan Çipras'tan inisiyatif kullanmasını beklediğini açıkladı.
‘ERKEN SEÇİM SÜPRİZ DEĞİL'
Başbakan Çipras'ın olası erken seçim kararı sürpriz olarak karşılanmaması gerektiğini belirten Kathimerini gazetesinin köşe yazarı Angelos Stagkos'a göre birçok cephede ağır yara alan hükümetin fazla seçeneği bulunmuyor.
‘Yeni süreçte ülkenin bir mucizeye ihtiyacı var” diyen Stagkos gelinen noktada Yunanistan'ın karşı karşıya kaldığı açmaz ve krizden SYRIZA'nın sorumlu olduğu görüşünde. SYRIZA'nın gerek muhalefetteyken gerekse iktidarda olduğu dönemde, Yunanistan'ın içinde bulunduğu büyük sosyo-ekonomik krize çözüm üretmekte başarılı olamadığını savunan Stagkos, SYRIZA'nın yanlış hesaplamalar ve stratejilerle ülkeyi birkaç içinde iflasa götürdüğünü kaydetti.
‘BORÇ ANLAŞMASI BAŞARILI OLURSA MUCİZE OLUR'
“Gelinen noktada imzaladığı borç anlaşmasına inanmadığını vurguluyan bir hükümet ile karşı karşıyayız” diyen Stagkos sözlerini şöyle sürdürdü: “Hükümet borç anlaşmasının ülkeyi iflastan kurtaramayacağını öne sürüyor. Buna karşın anlaşmayı uygulamaya ısrarlı. Şayet uygulama noktasında hükümet başarılı olursa gerçekten bir mucizeyle karşı karşıya kalmış olacağız. Tabii ki bu gelişme SYRIZA'daki sağduyu sahibi etmenlerden çok bir takım dış faktörlerle bağlı.”
Çipras'ın halkın gözündeki popülaritesini de göz ardı etmeyen Stagkos, geçmişten günümüze dek SYRIZA'nın kontrolünün Sol Platform'un liderliğindeki ‘radikal'lerinde olduğunu da kaydetti. Radikallerin borç anlaşmasını yerden yere vurduğu bir süreçte, Stagkos ülkesinin geleceği için karamsar bir tavır takınmayı seçiyor.
