Batı Trakya Türklerinin kurduğu Dostluk Eşitlik Barış (DEB) Partisi'nin, sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, atanmış müftülerin cuma namazı kılma girişiminin "provokatif bir eylem" olduğunu belirterek, bu hareketi şiddetle kınadı.
Açıklamada, "Azınlığımızın tayinli naipler ve müftülük meselelerinde gasbedilen iradeleri hususunda ne düşündüğünü bildikleri halde böyle provokatif eylemde bulunmalarına bir anlam vermekte güçlük çekiyoruz. Eylemin güdümlü olma ihtimali kaygılarımızı daha da artırıyor." ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, ayrıca Yunan devlet yetkililerine, azınlık toplumunun gasbedilen haklarını iade etmeleri ve dini liderler, vakıflar ile eğitim konularında halkın iradesine saygı göstermeleri çağrısı yapıldı.
Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği de (BTTÖB) olayla ilgili yaptığı açıklamada, atanmış müftülerin cami cemaatinin iradesine aykırı hareket ettiğini ve bu girişimin "provokatif" olduğunu vurguladı. Açıklamada, "Lozan Antlaşması'nda garanti altına alınan inanç ve eğitim hürriyetlerinden mahrum bırakılan Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığına reva görülen bu haksızlıklar açık bir zulümdür." denildi.
İskeçe Türk Birliği (İTB) ise yayımladığı açıklamada, İskeçe, Gümülcine ve Dimetoka'da görev yapan müftülerin İskeçe Çınar Camisi'ne girme girişimini "şiddetle kınadıklarını" belirtti. Açıklamada, bu hareketin iyi niyetten uzak bir provokasyon olduğu ve Batı Trakya Türk Azınlığının iradesini yok sayan bu tür girişimlerin kabul edilemez olduğu vurgulandı.
Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği de (BTAYTD) olayın ardından yayımladığı kınama mesajında, atanmış müftülerin hareketini "provokatif" olarak nitelendirdi.
Atanmış müftüler, 11 Ekim'de Eğitim ve Din İşleri Bakanlığı Genel Sekreteri Yorgos Kalancis'in katılımıyla yapılan İskeçe Medresesi'nin açılışının ardından cuma namazı kılmak için Çınar Camisi'ne girmeye çalışmıştı. Ancak cemaat bu girişimi tepkiyle karşılayarak atanmış müftüleri camiden uzaklaştırmıştı.
Azınlık mensupları, camide bulunan İskeçe Seçilmiş Müftüsü Mustafa Trampa'yı işaret ederek, "Bizim müftümüz içeride" sloganları atmıştı.
Batı Trakya Türk Azınlığı, dini liderlerin seçimle belirlenmesini talep ederken, Yunan devleti atanmış müftüleri görevlendirmeye devam ediyor. Bu durum, Batı Trakya'daki müftülük meselesinin çözülmeyen bir sorun olarak kalmasına neden oluyor ve azınlık toplumunun tepkisine yol açıyor.
Azınlık mensupları, Lozan Antlaşması'yla garanti altına alınan haklarının çiğnendiğini ve atanmış müftülerin toplum tarafından kabul edilmediğini belirtiyor.
