İranlı uzmanlar ve siyasetçiler, Dışişleri Bakanı Zarif'in Salı günü Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani tarafından reddedilen tartışmalı istifasını, bu kararın perde arkasını ve ardından görevine geri dönmesini değerlendirdi.
Siyaset uzmanı Nevid Cemşidi, İran'ın dış siyasetinde başından itibaren kasıtlı ve sistematik olarak paralel yapılar kurulduğunu ve ülkedeki mevcut kurumlardan hiçbirinin dış siyaseti belirleyemediğini belirtti.
BM'deki görevinden Ruhani hükümetinde yer alışına ve nükleer anlaşmaya kadar Zarif'in İran dış siyasetinde belirleyici rol oynadığını dile getiren Cemşidi, şöyle konuştu:
"İran rejimi, dünya ile irtibat kurmak ve ilişkileri yumuşatmak istediği zaman Zarif'i öne çıkarıyor. Diğer türlü Kasım Süleymani ve onun gibi diğer isimler daha aktif. Yapılacak görüşme gizli ve açıklanmaması gerekiyorsa Ali Ekber Velayeti katılıyor. Ancak bunların hiçbirinin dış siyasette mutlak bir iradesi yok."
İranlı siyaset bilimci Prof. Dr. Sadık Zibakelam, Zarif'in İran'a ılımlı bir imaj kazandırmaya çalıştığına dikkati çekerek, "İran'da cuma hutbesinden önce bir adam çıkıp kürsüde konuşma yapıyor ve Zarif'in bütün itina, zarafet, bilgi ve deneyimiyle Münih Konferansı'nda kimseyle düşmanlık yapmak istemedikleri yönündeki sözlerini boşa çıkarıyor. Zarif'in mutedil bir çizgi tutturmaya çalıştıkları ve hiçbir ülkeyi tehdit etmedikleri yönündeki açıklamaları anlamsız kalıyor" yorumunu yaptı.
Bu arada İran Devrim Muhafızları Ordusu'na bağlı Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani, Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif'in devletin en üst düzeyinde desteğe sahip olduğunu söyledi.