Eski tas, eski hamam
Yükseköğretim Eğitim Programları Danışma Kurulu'nun 8'inci toplantısı önceki gün YÖK başkanlığında gerçekleştirildi.
Umut verici mi?
Eh işte.
Birazcık da olsa otokontrol ettiriyor ama umut verici olmaktan çok uzak.
Kurul, kontenjanların öğretmenlikte artırılmamasına, sağlıkta bazı alanlarda düşürülmesine, mühendislikte azaltılmasına, hukukta boş kontenjanların dikkate alınarak belirlenmesine karar verdi.
Peki ya milyonlarca istihdam fazlası olan diğer bölümler? Örneğin sosyal bilimler, örneğin iktisadi, idari bilimler, temel bilimler?..
Meslek yüksekokullarında da durum farklı değil. Bazı bölümler tümden kapansa bile o alanda en az 30 yıl yetecek kadar diplomalı işsizimiz var!
Bu noktada en önemli ayrıntı, meslek çeşitliliğinin günümüz ve gelecek koşulları göz önünde bulundurularak planlı ve programlı bir şekilde artırılması ve alanında dünya standartlarında yetkinliğe sahip gençlerin yetiştirilmesidir!..
Siyasi ve toplumsal baskılar nedeniyle yükseköğretimde okullaşma oranını artırmak elbette önemli ama bir sonraki adım yani alınan diplomanın işe yaraması da bir o kadar önemli. Bu yüzden istihdam, insan gücü planlaması, yetkinlik, kalite ve en önemlisi de gençlerin ve ailelerinin mutluluğu göz önünde bulundurul-madığı sürece her şey boşunadır!..
YÖK, Danışma Kurulu'na ve üniversitelere asıl şunu sormak gerekir:
Önümüzdeki 20 yıl içerisinde, bugünkü mesleklerin üçte ikisi yok olacak. Yerlerine bambaşka meslekler gelecek. Peki, bu konuda ne yapıyorsunuz?..