Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesinin 2017-2018 yılı akademik açılışı programına katıldı. Üniversitenin Kültür ve Kongre Merkezi salonunda gerçekleştirilen programa Bakan Yılmaz'ın yanı sıra, İbrahim Çeçen Üniversitesi Rektörü Abdulhalik Karaabulut, Vali Vekili Ejder Demir, 12. Mekanize Tugay Komutanı Ahmet Ömercikli, Ağrı AK Parti Milletvekili Cesim Gökçe, Ağrı AK Parti İl Başkanı Abbas Aydın, Milli Eğitim Müdürü Yakup Turan, akademisyenler ve çok sayıda öğrenci katıldı. İstiklal Marşı ile başlayan programda İbrahim Çeçen'in mesajı okundu. Burada bir konuşma yana Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, milli gelirden en fazla payın eğitime ayrıldığını dile getirdi. Bakan Yılmaz, 2002 yılında eğitime ayrılan bütçenin 11 milyar olduğunu ve bunun bütçeye oranının yüzde 1o olduğunu anlattı. Şimdi eğitime ayrılan bütçenin 122 milyar olduğunu söyleyen Bakan Yılmaz, bunun bütçeye oranının yüzde 20'ye denk geldiğini vurguladı.
Avrupa Birliği ülkelerinden daha çok eğitime önem verdiklerini savunan Yılmaz, "Bunun için öncelikle 12 yıllık eğitim hayata geçirildi. Neden 12 yıllık eğitim önemlidir? Hatta şimdi okul öncesi eğitimi de yaygınlaştırmak istiyoruz, onun da rakamlarını vermek istiyorum. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programında güvenirliliği her yıl insani gelişmişlik raporu yayınlanıyor. Bu insani gelişmişlik raporunda bir ülkenin insani gelişmişliğini ölçerken 3 unsur dikkate alınır. Birincisi, ortalama yaşam süresi, ikincisi kişi başına düşen gelir artmış mı? Azalmış mı? Bir diğer unsurda ortalama almış olduğu eğitim süresi. Bu 3 unsurda en fazla olanlar en fazla insani gelişmişlik seviyesine ulaşmış ülkeler demektir" şeklinde konuştu.
Türkiye'de 2002 yılında ortalama yaşam süresinin 69 yıl olduğunu, 2016 yılında 75'e çıktığını, günümüzde ise 78' yükseldiğini söyleyen Bakan Yılmaz, ortalama eğitim sistemini 2002 yılında 5.5 yıl olduğunu ve 2016 yılı raporunda 7.9'a çıktığına dikkat çekti.
Bakan Yılmaz, 2002 yılında 12 yıllık zorunlu eğitimde ülkenin insani gelişmişlikte 173 ülke arasında 85. sırada olduğunu ve şimdi 188 ülke arasında 71. sırada olduklarını vurguladı. Okullaşma oranının 1953 yılında yüzde 10 olduğunu hatırlatan Bakan Yılmaz, "Geçen yıl okullaşma oranı yüzde 74, bakın 1953 yılında şurada konuşuluyor. 2002 yılına kadar alınan mesafe yüzde 10, ama 2002 yılından geçen yıla kadar yüzde 74, bu yıl önceliğimiz okul öncesi eğitimi yaygınlaştırmak, bütün velilerimizden ricamız var. Diğer ilkokul, ortaokul ve lisede taşımalı eğitimle öğrencilerimizi taşıyoruz. Fakat okul öncesi eğitimde öğrencilerimizi taşımayacağız. Öğretmenlerimizi taşıyacağız. Gezici öğretmen, öğrenci gelmeyecek, öğretmen gelecek. Dolaysıyla çok daha iyi bir eğitim imkânını evlatlarımıza vereceğiz. Bu yıl okul öncesi eğitimde ilk defa bir başlangıç yaptık. 37 ili pilot il olarak seçtik ve okul öncesi eğitimde kırtasiye masraflarını da bakanlık olarak biz karşılıyoruz" ifadelerini kullandı.
Öğrencilerin daha iyi ve kaliteli eğitim almaları için derslik sayılarını arttırdıklarını kaydeden Yılmaz, "Bir öğretmen bir sınıfa girdiğinde bir sınıfta 70 öğrenci varsa ve öğrencisine bir dakika ayıramazsa orada kaliteli eğitimden bahsetmek mümkün mü? Bundan dolayı mümkünse Türkiye'deki derslik başına düşen öğrenci sayısını azaltmak istedik. Türkiye'de 2002 yılında genel olarak 36 iken şimdi 24'e düştü. Ağrı'da bu oranımız çok daha iyi, çok net olarak şunu söylemek isterim Ağrı'da ki oran 45'ten 22'ye düştü" diye konuştu.
Öğrencilerin bilgi kolaylığın daha çabuk ulaşmalarını istediklerini vurgulayan Bakan Yılmaz, "Değişen çağa, değişen bilgiye, değişen teknolojiye uygun olarak bir müfredatı evlatlarımıza kazandırmak, bunun içinde müfredatı gözden geçiriyoruz. Bu yıl 1, 5 ve 9. sınıflarda yeni müfredatta evlatlarımızı eğitim almaya başlayacaklar. Ve inanıyoruz ki bugün her bakımdan çok ciddi Türkiye'nin geleceği ve eğitimi çok daha iyi olacaktır. Bu yıl 17 milyon evladımıza 65 bin okulda 1 milyon 62 binin üzerinde öğretmenizle eğitim veriyoruz. Bu eğitim öğretim yılında da ilk defa uygulamalar vardı. Okul öncesi eğitimi söyledim. Bir diğeri yabancı dil yeteneğinin evlatlarımıza kazandırılması, 10. Kalkınma Planı'nda da yabancı dil eğitiminin erken yaşta verilmesi vardı. Anadolu liselerinde değil, ortaokul 5. sınıf öğrencileri için bu yıl 81 ilde ortaokulda ve 185 imam hatip ortaokulunda 129 bin öğrencimize haftada 15 saat yabancı dil eğitimi vererekten proje olarak ta seçtiğimizi okullarda bir yılın sonunda bakacağız, inşallah olumlu bir netice alırsak geri kalan tüm Türkiye'ye yaygınlaştıracağız. Bu yıl ilk defa yaptığımız başka bir uygulama bilimsel yürütülen sanatsal ve sportif faaliyetlerini evlatlarımızın sosyal çalışmalarını bu yıl kayıt altına alıyoruz ki, önümüzdeki dönemde bir etkinlik ve sosyal karnesi olsun" şeklinde konuştu.
Program, Rektör Karabulut'un Bakan Yılmaz'a takdim ettiği plaketin ardından kesilen kurdele ile üniversitenin akademik açılışı gerçekleştirildi.