Hijyenik yiyecek, sefer tasını baş tacı yaptı
Salgın sosyal, ekonomik yaşamın yanında gıda tüketimi ve gıda satın alma tercihlerini de değiştirdi. Sağlıklı gıda tüketme arzusu eski dönem alışkanlıklarını günümüze taşıdı.

Oluşturma Tarihi: 2020-06-05 15:35:35

Güncelleme Tarihi: 2020-06-05 15:35:35

Salgın sosyal, ekonomik yaşamın yanında gıda tüketimi ve gıda satın alma tercihlerini de değiştirdi. Sağlıklı gıda tüketme arzusu eski dönem alışkanlıklarını günümüze taşıdı. Evde pişirilen ve hijyen açısından güvenli yiyeceklerin iş yerine ya da okula taşınması, nostaljik sefer tasını yeniden günlük hayatımıza getirdi. Sefer tasında olmazsa olmazlar arasında C vitamini ve bakliyat geliyor

Yeni tip koronavirüs kişilerde ekonomik yaşamların yanı sıra gıda tüketimi ve gıda satın alma tercihlerini de değiştiriyor. Osmanlıda askerlerin sefere çıkarken yiyeceklerini saklamak amacıyla yanlarına aldıkları, geçmişin orta direğinin vazgeçilmezi sefer tasları, nostaljik bir eşya olmaya yüz tutmuşken yaşanılan pandemiyle birlikte yeniden hayatlarımıza girip, kendini hatırlattı. Çalışanlar işe geri dönerken en merak edilen soruların başında “öğle yemeğimi nasıl yiyeceğim” geliyor. Özellikle bu dönemde çalışanlar dışarıda yemek yemekten, yakın oturulan masalardan tedirgin oluyor. Öğle yemeklerinin daha güvenilir olması için özellikle memur, emekli, esnaf gibi meslek gruplarının bir dönem sık kullandığı sefer tasları yeniden gözde oldu.

Salata ve sandviç vazgeçilmez

Korona sebebiyle önem kazanan hijyen ve sağlıklı gıda kavramının kişileri artık eski alışkanlıklarına yönelttiğine dikkat çeken İstanbul Bilgi Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Dilistan Shipman, “Pandemi bize sağlıklı ve sağlığa uygun gıda tüketme arzusunu öğretti. Bunlardan en nostaljik olanı ise sefer tası konseptinin geri gelmesi oldu çünkü kişi, evde pişirilen ve hijyen açısından güvendiği yiyecekleri iş yerine götürmek istiyor. Günümüzde yiyecekleri ortalama dört saat sıcak ya da soğuk tutan sefer tasları işleri daha kolaylaştırıyor. Önümüz yaz ve sıcak günler bizleri bekliyor. O nedenle hem içinizi ferahlatacak hem de yapılması pratik tarifleri tercih etmek önemli ” dedi. Satış fiyatları 50 ile 400 TL arasında değişen sefer taslarının birden fazla bölümünün olması yemek çeşitliliğini de sağlıyor. Dr. Öğr. Üyesi Shipman, bu dönemde sefer tasına konulması için besin değeri yüksek ama aynı zamanda yapımı kolay karabuğday salatası, kuskuslu avakoda salatası, bezelyeli salata, kurutulmuş domatesli makarna salatası ve nohut salatalı sandviç gibi yemekleri öneriyor ve ekliyor: “Sabah sefer tasına koyacağınız salatalar koku yapmaz. Ancak içine koyacağınız sosu yanınıza başka bir şişede almalısınız böylece hem koku yapmasını önler hem de malzemelerin besin değerini koruması sağlarsınız. Hatta tuz ve karabiber gibi tatlandırıcılar da ayrı taşınmalı. Hazırladığınız bu tip bir salatayı en geç öğlen vakti tüketmelisiniz. Salatanızın üzerine bir kağıt havlu koyarsanız malzemeler daha uzun süre taze kalır.”


Sefer tasında C vitamini ve probiyotik besinleri eksik etmeyin

Sefer tası kullanırken bu dönemde özellikle bağışıklık güçlendirici yiyeceklerin tercih edilmesinin altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Shipman, şöyle devam ediyor: “Salataya C vitamini içeren meyveler ilave edilmeli. Fazla yağlı ve tuzlu yiyecekler tüketilmemeli. Bağışıklık sistemi için probiyotik kullanımına da dikkat edilmeli. Probiyotikler bağırsaklarınızdaki ‘iyi' bakteriler olarak kabul edilir. Bu faydalı canlı mikroorganizmalar, yediğiniz her şey için ilk savunma hattıdır ve herhangi bir şey sisteminizde dolaşmaya başlamadan önce vücudunuzdaki diğer tüm organları korur. Probiyotik açısından zengin gıdalar arasında yoğurt, kefir ve turşular bulunuyor. Yağsız et ve bitki bazlı (nohut, fasulye, mercimek ve bezelye gibi) protein alımı, sağlıklı bir bağışıklık sistemini destekleyen dokuların oluşturulmasına ve onarılmasına yardımcı oluyor. Fındık gibi bitki bazlı protein kaynaklar antioksidanları sağlarken, et, kabuklu deniz ürünleri ve baklagiller bağışıklık hücrelerini korumaya ve yaraları iyileştirmeye yardımcı olan mineral çinko özelliği taşıyor. Enfeksiyon döneminde bir diğer önemli konu da vücudumuzun günlük sıvı ihtiyacı. Bunun için de çorbalar, et suyu, tavuk suyu ve sebze-et yemekleri de aşırıya kaçmadan tüketilebilir.”