Mimar Serkan Akın: ‘Herkes kafasını kuma gömmekten vazgeçsin’
Türkiye’de mimarlık eğitimi ve mimari projelerin seviyesine ilişkin eleştiri ve tavsiyelerde bulunan Mimar Serkan Akın, ‘herkes kafasını kuma gömmekten vazgeçsin’ dedi

Oluşturma Tarihi: 2022-01-17 18:39:35

Güncelleme Tarihi: 2023-06-26 19:19:01

Geçtiğimiz yıl ibadete açılan Taksim Camii projesinde de danışmanlık yapan Mimar Serkan Akın, sosyal medya hesabından mimarlık ve mimarlık eğitimine ilişkin eleştiri içeren paylaşımlarda bulundu.

Mimarlık diplomasının elektrik olmayan ofislerde işe yaramadığını hatırlatan mimar Akın, bu alanda üniversite eğitimi gören öğrencilerin 4 yılının heba olduğunu vurguladı.

"Elektrik olmayan ofislerde işe yaramaz"

Mimar Serkan Akın, Twitter hesabından yaptığı paylaşımlarında mimarlık eğitimine dair şu ifadeleri kullandı:

Mimarlık diplomaları, "Yalnızca bilgisayar programlarında geçerlidir", "Eğimli arazilerde geçerli değildir", "Elektrik olmayan ofislerde işe yaramaz"…

“Herkes kafasını kuma gömmekten vazgeçsin”

Üniversite eğitimi yerlerde Temel kavram ve bilgi düzeyinden uzak milyonlarca genç 4 yıllarını heba ederek hayatta karşılığı olmayan diploma sahibi oluyor. Konuştu mu herkes bir başkasını suçluyor. Derdimiz suçlu aramak değil çözüm bulmak. Herkes kafasını kuma gömmekten vazgeçsin.

“Okuduğu şehri bilmeden mezun olanlar var”

Restitüsyon kelimesini duymadan mezun olan restoratörler var. Temel geometri bilgisi yerlerde sürünen mimarlık öğrencileri var maalesef. Okuduğu şehri bilmeden mezun olanlar var. Mimarlık eğitimi esnasında bir müze, sanat galerisi, tiyatro, kültür merkezi görmeyenler var.

“Hiçbir temel kavram bilinmeden nasıl özgür olunur?”

Bilgisayar olmadan çizgi çizemeyen mimar ne iş yapar? Eğim, kesit, tasarım, geometri anlamayan biri mimarlık eğitimini nasıl bitirir? Mimar Sinan duymadan mimarlık fakültesinden nasıl mezun olunur?

Hiçbir temel kavram bilinmeden nasıl özgür olunur? Gençler terlemeden sonuç istiyor.

Bir de dijital eğitim var ki corona salgını sonrası insanlığın tüm kazanımları heba oldu. Herkes ekranın esiri. Ölçek yok, proporsiyon yok, algı yok, teknik yok, maket yok, stres yok, her şeyden önce farkındalık yok. Bu şekilde pilot olmuş birinin uçurduğu uçağa biner misiniz?