Öğrencilerde Sınav Kaygısı, Tükenmişlik Hissi ve Çözüm Önerileri
Sınav kaygısı ve tükenmişlik hissi öğrencilerde çok sık karşılaşılan bir durum. Peki, bu olumsuz duygulardan kurtulabilmek için öğrenciler ne yapmalı? İşte detaylar...

Oluşturma Tarihi: 2022-02-01 21:19:45

Güncelleme Tarihi: 2022-02-01 21:19:45

Uzman Klinik Psikolog Eda Deligöz; öğrencilerde sınav kaygısı, tükenmişlik hissini değerlendirdi.

Öğrencilerin Sınav Kaygısı Karşısında Yaşadıkları Tükenmişlik Hissi

Çocuklarda ve ergenlerde genellikle en sık rastlanan kaygının bir türü olan sınav kaygısı; eğitim başarısının değerlendirilme sürecini içermesi ile birlikte; sınavlar öncesinde başlayan fiziksel ve psikolojik semptomlar ile ortaya çıkan, bireyin sınav esnasında performansını ve sınava hazırlanma sürecini olumsuz yönde etkileyebilen verimli olmayan, yoğun bir duygu halinde yaşanmaktadır. Uzman Klinik Psikolog olan Eda Deligöz, öğrencilerin sınav kaygısı karşısındaki tükenmişlik hislerini derledi.

Sınavların, öğrencilerin kariyer seçimini ve geleceğini etkiliyor düşüncesi özellikle yoğun bir stres, endişe ve anksiyetenin yaşanmasına neden olabileceğinin altını çizen uzman Klinik Psikolog Eda Deligöz, “Ilımlı düzeydeki sınav kaygısı akademik başarıyı olumlu yönde etkilerken, ne yazık ki yüksek düzeydeki kaygı, sınav performansı üzerine olumsuz etki yapmaktadır. Sınav kaygısının altında yatan nedenlere odaklanan çalışmalarda; öğrencilerin geçmiş deneyimleri ve inançları, aile tutumları, ders yükü ile ilgili algılar ve zamanı yönetme becerilerinin sınav kaygısı üzerinde etkili olabileceği ifade edilmektedir.” dedi.

Toplumun, okulların, öğretmenlerin ve ailelerin başarı beklentisi içerisinde olmaları, öğrenciler üzerinde baskı oluşturmakta ve sınav kaygılarının yükselmelerine neden olabileceğini vurgulayan Uzm. Kln. Psk. Deligöz, “Sınav kaygısı ve başarı arasındaki ilişki, akademik süreçte yaşanılan stresli durumlardan çoğunlukla etkilenmekte ve özellikle öğrencilerin tükenmişlik hissi yaşama ihtimalini artırabilmektedir.” şeklinde konuştu.

 

“Öğrencilerin Akademik Yetkinlik İnançları, Sınav Başarısı Üzerinde Etkili Olabilen Bir Değişkendir.”

Sınav sürecinde kaygının oluşmasında öğrencilerin bilişsel açıdan durumu algılama biçimleri ve sergiledikleri tepkiler bireyler arasında farklılık gösterebildiğini söyleyen Uzm. Kln. Psk. Deligöz, “Kaygı ve stresin en üst seviyede olduğu sınava hazırlanma sürecinde öğrencilerin akademik yetkinlik inançları, sınav başarısı üzerinde etkili olabilen bir değişkendir. Kendilerine duydukları yetkinlik inancı yüksek olan öğrencilerin akademik yaşamlarında daha az stres yaşadıkları, kişisel hayatlarına daha kolay yön verebildikleri ve sınava hazırlanma sürecinde alacakları kararlarda daha etkili oldukları varsayılmaktadır.” dedi.

Uzm. Kln. Psk. Deligöz “Bilişsel, sosyal, duygusal ve davranışsal becerilerin bir bütünü olan yetkinlik inancı, belirli bir davranışın gerçekleştirilip gerçekleştirilemeyeceği konusundaki yargıları ifade eder, öğrencilerin sınava hazırlanma sürecinde yoğun kaygı yaşarken ki duygu durumlarında çoğunlukla yetkinlik inancı düşük varsayılır. Bu varsayımla birlikte öğrencilerde anksiyete, depresif semptomlar, benlik saygısının düşüklüğü ve öz-güven yetersizliği karşımıza çıkmakta; stres durumları arttıkça bu örüntüler daha da çözülmesi zor bir döngüye evrilmektedir.” dedi.

 

Öğrencilerin Gelişiminde Anne - Baba Tutumları

Öğrencilerin gelişiminde, oldukça önemli etkiye sahip bir diğer değişken anne ve babaların çocuklarına ilişkin sergilemiş oldukları tutumların altını çizen Uzm. Kln. Psk. Deligöz, “Uyumlu ve özgür bir ailede, tutarlı ve sağlıklı ilişkiler içinde yetişen çocuk; temel alışkanlıklarını, gelişim dönemlerindeki görevlerine karşı tutumlarını, kimlik kazanımını ve yeterlilik duygusu oluşturmasında anne-babası ile kurduğu etkileşimin geri bildirimleri çok önemli bir rol oynamaktadır. Olumsuz anne-baba tutumları, akademik başarı anksiyetesi (kaygı), benlik saygısı ile atılganlık seviyesi, özerklik gelişimi, problem çözme becerisi, stresle başa çıkma girişimleri gibi değişkenlerle oldukça ilişkilidir.” diye ekledi.

 

Uzm. Klinik Psikolog Eda Deligöz'den Öneriler

Uzm. Kln. Psk. Deligöz “Duygusal tükenme, tükenmişliğin bireysel stres boyutunu belirtmekte ve bireyin duygusal ve fiziksel kaynaklarından yoksun kalmasını ifade etmek şeklinde yorumlanabilir. Akademik eğitimleri devam eden öğrencilerin sınavlardan geçme veya bir diploma alma gibi özel amaçlara yönelik olarak derse girme, ders görevlerini yerine getirme ve sınavlarda başarılı olma zorunluluğuna sahip olmaları onları duygusal tükenmişlik boyutuna geçirebilir. Bu sebeple öğrencilerin kişisel, sosyal, akademik ve mesleki olarak stres faktörlerinin yoğun olarak hissedildiği ve olumlu başa çıkma yöntemlerine sahip olmaları gereken duygusal tükenmişliğin yoğun olduğu bir dönem olarak değerlendirmek gerekir. Akademik açıdan başarılı, nitelikli insan gücü potansiyelinin bir toplumun kalkınmasında en temel güçlerden biri olduğu kabul edilmeli ve ülkemizde sınav odaklı eğitim sisteminin, öğrencilerin ve ailelerin eğitim sürecinde akademik gelişime daha fazla zaman ve para ayırmaları sonucunu doğurmaktadır. Bu noktada öğrencilerde, kişinin değerlendirileceği zaman gerilim ve endişe içeren, istenmeyen bir durum olarak görülen sınav kaygısı yoğun bir şekilde öğrencilerde gözlenmektedir.

Sınav öncesinde ve sınav esnasında kendinizde kaslarda gerilme, kalp atışlarında hızlanma, hızlı ve sık nefes alma ya da nefes almada güçlük ya da nefes almada düzensizlik, titreme, terleme, üşüme, mide bulantısı, kusma, ishal, yoğun bir tuvalete gitme ihtiyacı, kas basıncında düşme, tansiyonun düşmesi, görmede bulanıklık, dikkat ve odaklanma sorunu yaşıyor iseniz en yakın zamanda bir ruh sağlığı uzmanında yardım almanızı tavsiye ederim.” diyerek öğrencilere uyarıda bulundu.

1. Demokratik ana-baba tutumlarının, öğrencilerin yetkinliklerini olumlu yönde etkilediği, bu bakımdan sınava hazırlık yapan öğrencinin tükenmişliğinin azaltılması için ailelerin demokratik ana-baba tutumlarını her durumda sergilemeleri önerilebilir.

2. Öğrencilerin yaşadıkları birçok sorunun çözülebilmesi için okul, aile ve öğrenci arasında iş birliği sağlanmalı ruh sağlığı uzmanları olarak psikolog ve psikiyatristten bu süreci daha kolay atlatabilmeleri adına yardım almaları oldukça önemli görülmektedir.

3. Ruh sağlığı uzmanları tarafından özellikle aile içi iletişim, mesleki rehberlik ve ergenlik dönemindeki değişim ve gelişmeleri içeren aile yönelik bilgilendirmeler yapılmalıdır. Sınav kaygısı ile başa çıkma programlarının önemli bir basamağında gevşeme egzersizleri yer almalıdır. Ruh sağlığı uzmanları tarafından öğretilen gevşeme egzersizleri ile bedensel olarak rahatlamış öğrenciler mental olarak da daha sakin ve huzurludur.

4. Okullarda yoğun stres ve sınav kaygısı yaşayan bu öğrencilere dönük olarak bireysel psikolojik danışma süreçleri başlatılıp gerekli psikolojik destek programları ile sınav sürecini yapılandırmak gereklidir.

5. Öğrencilerin sınav odaklı yaşamalarından kaynaklı olarak verimli ders çalışma yöntemleri, sınava hazırlık ve sınav kaygısıyla başa çıkma programları hazırlanarak ruh sağlığı uzmanları ile iş birliği halinde bu dönemi daha sağlıklı atlatabilmeleri sağlanmaya çalışılabilir.