Ülkelerindeki iç savaş, siyasi ve ekonomik istikrarsızlık gibi nedenlerle, kimi ailesiyle kimi de akrabalarıyla Türkiye'ye göç etmek zorunda kalan çocuklar, yeni yaşamlarında en çok eğitim konusunda zorluk yaşıyor.
Ülkelerinde aldıkları eğitimi yarıda bırakan çocuklar, Türkçe bilmedikleri için buradaki okullarda hem adaptasyon sorunuyla karşı karşıya kalıyor hem de dersleri iyi anlayamadıkları için başarısızlığa mahkum oluyor.
Bu kapsamda Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Gençlik ve Spor Bakanlığı, Türk Kızılayı ve UNICEF ortaklığında Avrupa Birliği finansal katkısıyla Türkiye genelinde 12 ilde 75 Halk Eğitim Merkezinde bir kuşağın kaybolmasının önüne geçmek için Hızlandırılmış Eğitim Programı (HEP) ile geçici koruma altındaki çocuklara kısa sürede okuma yazma öğrenme imkanı sağlıyor.
HEP'in uygulandığı merkezlerden biri olan Ankara Mamak Halk Eğitim Merkezinde de 2 farklı kursta 30 öğrenci, haftada 5 gün yoğun bir programla Türkçe öğreniyor. Türkçe okuma yazma öğrenen çocuklar yalnızca günlük hayatlarında karşılaştıkları basit sorunları çözmekle kalmıyor, aynı zamanda geleceklerine önemli yatırım yapıyor.
Suriyeli Reşid'in okuma azmi
Suriye'deki savaştan kaçıp Türkiye'ye gelen milyonlarca çocuktan biri 16 yaşındaki Reşid Akkoun, 4 senedir burada yaşamasına rağmen okula gitme imkanı bulamayanlardan. Suriye'de eğitimini 5. sınıfta bırakmak zorunda kalan Akkoun, Türkiye'ye geldikten sonra ailesinin geçimine katkı sağlamak için mobilyacılık sektöründe çalışmaya başladı.
Zamanla Türkçe konuşmayı öğrenen ancak okuma yazma bilmediği için günlük hayatında sıkıntılar yaşayan Akkoun, kendi kendine çeşitli kurumlara başvurarak HEP programına yönlendirildiğini anlattı.
"Türkçe biliyordum ama yazmayı bilmiyordum. Öğrenmek ve yazmanın bana çok faydası var." diyen Akkoun, kursu bitirdikten sonra eğitime devam etmeyi hedeflediğini söyledi.
Akkoun ayrıca işadamı olmayı istediğini belirterek, "İleride kendi dükkanım olduğu zaman satın alma işlemlerinde, faturalandırmalarda işime yarayacak." diye konuştu.
Türkçe öğretmeni olmak isteyen Dua
Irak'tan 3 yıl önce Türkiye'ye gelen 16 yaşındaki Dua İsem de 4 aydır Türkçe okuma yazma öğreniyor.
Eğitimini tamamladıktan sonra lise ve üniversiteyi bitirip öğretmen olmak istediğini dile getiren İsem, "Türkçe öğretmeni olmak istiyorum. Buradaki öğretmenlerimizden çok memnunum ,her şeyi bize öğretiyorlar." şeklinde konuştu.
İsem, ailesinin kendisini okumaya teşvik ettiğini ve kendisinin de aile bireylerinin Türkçe konuşmasına yardımcı olduğunu anlattı.
Irak'ta 7. sınıfa kadar okuduğunu ve başarılı bir eğitim hayatı geçirdiğini söyleyen İsem, "Buradan ve Türkiye'den çok memnunum. Bize yapılan yardımlar nedeniyle çok teşekkür ediyorum." ifadelerini kullandı.
"Öğretmenlerimi çok seviyorum"
Irak'tan gelen ve 4 yıldır Türkiye'de yaşayan 14 yaşındaki İman Bassam ise ülkesinde 3. sınıfta eğitimini yarıda bırakarak göç etmek zorunda kaldı.
Bassam, Mamak Halk Eğitim Merkezinde HEP kapsamında aldığı eğitim sayesinde Türkçeyi daha iyi konuştuğunu ve okuma yazmayı geliştirdiğini dile getirdi.
Kursta aynı zamanda yeni arkadaşlıklar da edinme fırsatı bulduğunu ifade eden Bassam, "Öğretmenlerimi çok seviyorum. Onlar bize çok iyi şeyler öğrettiler." dedi.
"Çocuklara hayal kurmayı öğretiyoruz"
Mamak Halk Eğitim Merkezinde HEP öğretmenlerinden Betül Kılıç ise merkeze gelen geçici koruma altındaki çocuklara şefkatle yaklaştıklarını belirterek, "Çocuklara önce hayal kurmayı öğretiyoruz çünkü çok zor şartlardan buraya geldiler. Bu nedenle çocukların sevgiye ihtiyacı var. Biz öncelikle bu kurslarda çocukların sevgiye olan ihtiyaçlarını tamamlamaya çalışıyoruz." diye konuştu.
Bir diğer öğretmen Suna Özdemir de özellikle kız çocuklarının eğitimleri için aileleriyle birebir görüştüklerine dikkati çekerek, "Çocuklar ilk geldikleri zaman çoğunun bir ideali yoktu ama şimdi hepsinin var. Hepsi okumak, bir yerlere gelmek istiyor." ifadelerini kullandı.
Hızlandırılmış Eğitim Programı
HEP kapsamında, MEB görevlileri UNICEF iş birliğinde alan taraması yaparak 10-18 yaş aralığında, örgün eğitimden 3 ile 6 yıl uzak kalmış geçici koruma altındaki öğrencileri hane hane dolaşarak tespit ediyor.
HEP bünyesinde öğrenciler, çeşitli seviyelerde kademeli olarak toplam 16 ay Türkçe eğitimi alarak akranlarıyla Türkiye'deki okullarda eğitim alacak seviyeye geliyor.
Türkiye genelinde 12 ilde uygulanan programla 2018 Mayıs ve Aralık arasında 5 bin 656 çocuk HEP'ten faydalandı.
Okul dışındaki 20 bin mülteci çocuğun akranlarıyla uygun örgün ve yaygın eğitim fırsatlarına yönlendirilmesini hedefleyen program kapsamında öğrencilere aynı zamanda her ay 60 Türk lirası yardım yapılıyor.