Türkiye'de geliştirildi, şimdi okutulacak! 'Göç ve göçmenler' dersi
Yaşar Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Gökay Özerim 'göç ve göçmenlik' konusunda bir ders hazırladı. 'Ders' projesi, Avrupa Komisyonu Jean Monnet Programı kapsamında destek kazanan Türkiye'deki 5 projeden biri oldu. 'Avrupa Birliği'nde Göç ve Güvenlik' başlığını taşıyan proje, Yaşar Üniversitesi'nde 3 yıl boyunca uygulanacak.

Oluşturma Tarihi: 2016-10-04 09:36:05

Güncelleme Tarihi: 2016-10-04 09:36:05

TİMETURK | HABER MERKEZİ
PINAR HİLAL BALTA

İHA'nın haberine göre bu yıl toplam 747 başvuru alınan programa, 5'i Türkiye'den olmak üzere Avrupa'dan toplam 147 proje seçildi.

Göç ve göçmenler konusunda hem algıyı hem de devletlerin politikalarını birçok farklı unsurun belirlediğini ifade eden Gökay Özerim, "Bu unsurların başında siyaset ve medya geliyor. Gördüklerimiz ve duyduklarımız kapsamında konuya ilişkin bir yaklaşımımız ve bilgimiz oluşuyor. Ancak Avrupa'da birçok ülkede yaklaşımları ve ilgili politikaları; bilgi eksikliği, süreçlerin şeffaf işlememesi, medya tarafından yanlış anlatılma ya da siyasilerin oy kaygıları gibi nedenlerle güvenlik kaygıları ortaya çıkabiliyor. Dolayısıyla konunun insani boyutlarla mı düşünüleceği yoksa bir tehdit olarak mı ele alınacağı noktasında bireylerin kafası karışıyor. Umut yolculuğunda boğularak yaşamını yitiren Aylan Kürdi örneğinde gördüğümüz gibi basında yer alan bir fotoğraf bir anda kamuoyunun konuya bakışına daha insani bir boyut katarken göçmenlerin herhangi bir suça karıştığına dair başka bir haber ise eş zamanlı olarak toplumda göçmenlere karşı karşıt bir duruş oluşturabiliyor" diyerek hazırladıkları ders içeriğiyle bu problemlere dikkat çekmek istediklerini söyledi.

Batı Avrupa ülkelerinde 4,5 milyondan fazla nüfusa sahip bir Türk toplumunun olduğunu hatırlatan Yrd. Doç. Dr. Gökay Özerim, "Zaman zaman bu ülkelerdeki göçmen Türk toplumu ile ilgili olumsuz bir söylemin dolaşıma sokulduğunu görebiliyoruz. Ama aynı zamanda Türk göçmenlerin bu ülkelere getirdiği ekonomik ve sosyal katkıları da ortaya koyan sayısız çalışma var. Dolayısıyla göç konusunun tehdit mi yoksa bir fırsat olarak mı sınıflandırılacağı, göçmenlerden çok ev sahibi toplumlar tarafından sürecin nasıl yönetildiği ile yakından ilişkili. İşin içerisine oy kaygısı da girince, Avrupa'da birçok ülkede olumsuz algıyı yaygınlaştıran göçmen karşıtı partilerin söylemlerinin beklenmedik şekilde toplumda karşılık bulabildiğine şahit oluyoruz" dedi.

Yrd. Doç. Dr. Özerim, projeyle, derslerin yanı sıra yaz okulları ve seminer gibi faaliyetlerle sadece üniversite öğrencilerine değil, göç konusunda çalışan kamu kurumları temsilcileri ve sivil toplum çalışanlarına da ulaşmayı çalıştıklarını kaydetti. Genel olarak göç konusunda tarihsel ve kuramsal açıdan bilgi sağlamanın yanı sıra siyaset ve medya gibi platformlarda göçün neden bir güvenlik ve tehdit konusu olarak ele alındığı sorusuna da yanıt verilmeye çalışılacağını belirten Yrd. Doç. Dr. Özerim, "Benim dışımda, Yaşar Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyeleri Prof. Dr. Aylin Güney, Prof. Dr. Knud Erik Jorgensen, Yrd. Doç. Dr. Ayselin Yıldız ve Yrd. Doç. Dr. Defne Günay da katkıda bulunacak" diye konuştu.

SON DURUM

Birleşmiş Milletler verilerine göre, 2 milyon 725 bin kişi ile halen en fazla Suriyeli göçmeni Türkiye ağırlayor. Avrupa'daki Suriyeli mülteci sayısı ise 1 milyonu geçmiş bulunuyor.

Türkiye ile AB arasında Mart ayında imzalanan Geri Kabul Anlaşması'ndan sonra Ege Denizi'nde, 155 gün sonra Suriyeli göçmen bir kadın yaşamını yitirmişti. 3 yılda 522 göçmen, Ege Denizi'ndeki umuda yolculukları sırasında yaşamını yitirdi.

Suriye'deki iç savaştan kaçan göçmenlerin sayısı 6 milyonu buluyor. Mısır, Irak, Ürdün ve Lübnan ile Kuzey Afrika'da kayıtlı Suriyeli göçmen sayısı 2 milyon 100 bini geçiyor. Türkiye'de ise kayıtlı yaklaşık 2 milyon 725 bin Suriyeli yaşıyor. Avrupa'daki Suriyeli sayısı ise 1 milyon 100 bin civarında.