Dolar

34,5309

Euro

36,2406

Altın

3.004,53

Bist

9.549,89

YÖK Başkanı, ODTÜ rektörü ile ne konuştu?

Yekta Saraç, “ODTÜ ismindeki Ortadoğu kavramına, bu kavramın ihtiva ettiği değerlere en önce bu üniversitenin öğrencilerinin sahip çıkması gerekiyor.” dedi.

10 Yıl Önce Güncellendi

2015-12-31 16:48:47

YÖK Başkanı, ODTÜ rektörü ile ne konuştu?

YÖK Başkanı Yekta Saraç, “ODTÜ'de yaşanan olayları daha derinden incelemek ve takip etmek üzere üç kişilik bir komisyon oluşturulmasına karar verdik” dedi.

Saraç'ın açıklamasındaki“ODTÜ ismindeki Ortadoğu kavramına, bu kavramın ihtiva ettiği değerlere en önce bu üniversitenin öğrencilerinin sahip çıkması gerekiyor.” ifadeleri dikkat çekti.

'ODTÜ, İSMİNDEKİ ORTADOĞU DEĞERLERİNE SAHİP ÇIKMALI'

Oda Tv'nin haberine göre; YÖK Başkanı Yekta Saraç, ODTÜ'deki olaylarla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, ibadetini yapmaya çalışan öğrencilere uygulanan şiddetin ODTÜ'ye yakışmadığını ifade ederken, bu gibi olayların hem ODTÜ gibi bir bilim kurumuna hem de oradaki üretken hocalara zarar verdiğini belirtti. Saraç, açıklamasında “ODTÜ ismindeki Ortadoğu kavramına, bu kavramın ihtiva ettiği değerlere en önce bu üniversitenin öğrencilerinin sahip çıkması gerekiyor. Orada solcu öğrenciler yaptı bu saldırıyı deniliyor. Bu sol kavramının evrensel tanımına da haksızlık” ifadelerini kullandı.

Yaşanan olayın bir suç olduğunu ve gereğinin yapılması gerektiğini vurgulayan Saraç, konuyla ilgili şunları ekledi:

“Odaklanmamız gereken namaz kılma gibi, en tabii haklarına sahip çıkan ODTÜ'lü öğrencilerimizin bu haklarını kullanabilmeleridir. İdarenin de bu hakkın kullanımının şartlarını sağlaması icap ediyor.”

YÖK Başkanı Saraç, ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Acar'la görüştüğünü ve bunun sonucunda orada incelemeler yapıldığını bildirdi. İnceleme yapan iki kişinin YÖK genel kuruluna bilgi sunduklarını, bunun üzerine olayı daha derinden incelemek ve takip etmek için üç kişilik bir komisyon oluşturulduğunu kaydeden Saraç, “Rektör Acar'la tekrar YÖK'te bir görüşme gerçekleştirdik. Bir ay içinde bu konuda hangi somut adımlar atılabilir, bunları görüştük ve belirledik. Bunun dışında sayın rektör öğrencilerin maruz kaldığı şiddetin failleri ile ilgili de gereğinin yapılması konusunda hassasiyet göstereceklerini ifade ettiler” açıklamasında bulundu.

Açıklamanın tamamı şöyle:

“Üniversitelerimiz mükemmeliyet merkezleri olmalı.  Üniversiteler topluma hoşgörü ve farklılıklara saygının yaşanılan örneklerini sunmalı.  ODTÜ olayını bu bağlamda değerlendirmemiz lazım.

ODTÜ'de ibadetlerini yapan öğrencilerin maruz kaldığı şiddet ne ODTÜ'ye yakışıyor ne de bu üniversitenin öğrencilerine.  ODTÜ'nün imza attığı uluslararası başarılar var. Toplum ODTÜ'nün bunlarla anılmasını istiyor, kampüste öğrencilerin uğradığı şiddetle değil.  Bu gibi olaylar o üniversitemizdeki başarılı, üretken hocalar üzerinde de olumsuz etki bırakıyor.

ODTÜ ismindeki Ortadoğu kavramına, bu kavramın ihtiva ettiği değerlere en önce bu üniversitenin öğrencilerinin sahip çıkması gerekiyor.  Orada solcu öğrenciler yaptı bu saldırıyı deniliyor. Bu sol kavramının evrensel tanımına da haksızlık. 

Odaklanmamız gereken namaz kılma gibi, en tabii haklarına sahip çıkan ODTÜ'lü öğrencilerimizin bu haklarını kullanabilmeleridir. İdarenin de bu hakkın kullanımının şartlarını sağlaması icab ediyor.  Ayrıca tasarruflarımız,  bir başkasının ibadet de dâhil en temel özgürlüklerini ihlale varıyorsa orada bir suç vardır, adli bir durum söz konusudur, gereği elbette yapılmalıdır.

Üniversitelerimizde eğitim öğretim, genel itibariyle aksama olmaksızın sürmekte.  Bunda üniversite yöneticilerimizin, sağduyu sahibi öğrencilerimizin ve emniyet güçlerimizin payı var. 

Şiddetin en fazla dışlanması gereken yerler üniversitelerdir. Öğrencilerimiz sahip oldukları dünya görüşlerini kol güçleri ile değil, eğitimlerini en iyi şekilde alarak sivil hayatta meşru bir zeminde entelektüel birikimleri ile savunmalılar.

Geçen hafta ODTÜ rektörümüzle bir görüşme yapmış, iki arkadaşımızı yerinde inceleme yapmak üzere görevlendirmiştik. Arkadaşlarımız incelemelerini yaptılar, öğrencilerimiz ile görüştüler ve YÖK genel kuruluna bilgi sundular.  Bunun üzerine olayları daha derinden incelemek ve takip etmek üzere üç kişilik bir komisyon oluşturulmasına karar verdik.

ODTÜ büyük bir kampüs. Öğrencilerimizin sükûnet ve vakarla namazlarını kılabilecekleri yeterli sayıda yere ihtiyaçları var.  Kampüsün büyüklüğü, ihtiyaçla orantılı birden fazla namaz kılmak için temiz, kullanışlı yeri zorunlu kılıyor.  Bu ihtiyacın ODTÜ yönetiminin de farkında olduğunu düşünüyorum.

Bu pazartesi günü (28.12.2015) ODTÜ rektörümüzle tekrar YÖK de bir görüşme gerçekleştirdik.  Bir ay içinde bu konuda hangi somut adımlar atılabilir, bunları görüştük ve belirledik. Bunun dışında sayın rektör öğrencilerin maruz kaldığı şiddetin failleri ile ilgili de gereğinin yapılması konusunda hassasiyet göstereceklerini ifade ettiler.

Şiddetin görüşü sorulmamalı, şiddete mazeret aranmamalı ve üniversitelerimizde yer bulmamalı. ODTÜ gibi bir bilim kurumunun bunu başarabileceğine inanıyorum.”

Haber Ara