'Aptallar okulu'
"Bir de şu "zeki gençler" meselesi var memlekette... Hani şu yüksek puanla girilebilen üniversitelerdekiler... Yani diyorlar ki; bu üniversitelerde okuyanlar zeki (arkasını getirmiyorlar -çünkü 'politically corret' olmaz- İngilizce bilmeyenler de okumasınlar zaten. Ben yazayım; yani diğerleri düpedüz aptallar! Ben de bu son kategoriye girebildiğim için 1974 senesinde ancak Ankara Üniversitesi'nin Cebeci semtinde bulunan SBF Bayın Yayın Yüksek Okulu'na (BYYO) girebilmiştim! Yani siz aptallar okulu da diyebilirsiniz!"
'Puanımız o kadarına yetti, ne yapalım?'
Ne yapalım puanımız o kadarına yetti. Lisede çoğu havuz problemi çözerken ben matematikten fizikten kimyadan uzak durup genellikle Doğan Avcıoğlu (Türkiye'nin Düzeni) falan gibi ipe sapa gelmez şeyler okurdum çünkü! İlginç olan nokta; memlekette eğitimde fırsat eşitliği sunmak için yola çıkan solun geldiği bir başka durak... Sanki herkesin eğitim imkânı ve fırsatı eşitmiş de, ipi göğüsleyenler "zekiler" oluyormuş gibi bir hava içindeler artık... Daha da tuhafı, bilmem sizin de dikkatinizi çekti mi, memlekette yüksek puanla öğrenci alan Anadolu liselerinde olsun, devlet üniversitelerinde olsun okuyan öğrencilerin sınıfsal kökenlerine dair hiçbir araştırma yapılmamış olmasıdır! Bundan bilinçli olarak uzak durulduğuna ilişkin derin bir "endişem" var doğrusu..."
"Özgürlük, bilim, liyakat" gibi lâkırdılarla ortalığa dökülenler'
Prof. Dr. Koçak bir başka paylaşımında ise "bilim, ilim, özgürlük" iddiasında bulunan akademi çevresine bir kitabını örnek vererek seslendi. Koçak şu ifadeleri kullandı:
"Doktora tezim (Türkiye'de Millî Şef Dönemi) 1983 yılında reddedildi. "Yetersiz" bulundu. Doçentlik başvurum "eserlerimin yetersizliği" nedeniyle reddedildi. Anlı şanlı üniversite profesörleri tarafından... 2000'li yılların başlarında Sabancı Üniversitesi'nde verdiğim dersler nedeniyle YÖK soruşturmaları iki kalın klasör tutuyordu! Bugünlerde "özgürlük, bilim, liyakat" gibi lâkırdılarla ortalığa dökülenler; üniversiteden atılmam için ellerinden geleni yapıyorlardı. Hepsi bu kitapta! Bu arada anlı şanlı üniversiteler size sesleniyorum; bilim, ilim, özgürlük, liyakat mı dediniz. Karagöz diyor ki; "vay benim köse sakalım"..."
CEMİL KOÇAK KİMDİR?
Cemil Koçak (1956, İzmir), Türk tarihçi ve siyaset bilimci, akademisyen. Koçak ağırlıklı olarak İsmet İnönü devri ve siyasi partiler-demokrasi konularını çalışmaktadır.
İzmir'deki eğitiminden sonra 1978'de Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Basın Yayın Yüksek Okulu'ndan mezun oldu. Aynı üniversitede yüksek lisans ve doktorasını tamamladı (1985). Doktora tezi olan ve daha sonra kitap olarak çıkan Türkiye'de Millî Şef Dönemi (1938-1945) adlı eseriyle 1990'da Afet İnan Tarih Araştırmaları Ödülü'ne layık görüldü. Türk-Alman İlişkileri (1923-1939) ile Sedat Simavi Vakfı Sosyal Bilimler Ödülü'nü kazandı. Tarih ve Toplum ve Toplumsal Tarih başta olmak üzere birçok dergide yazılar yayımladı. 1984-1999 yılları arasında TÜBİTAK'ta çalıştı ve 2007'de profesör oldu. Bir süre Star gazetesinde yazarlık yaptı.