EY Türkiye Yardımcı Ortağı Hakkı Demirci ve SGK Başmüfettişi Halil Kağan Öyken 3600 ek gösterge ile ilgili merak edilen soruları yanıtladı.
Son birkaç yıldır çalışma hayatında tartışılan konulardan bir tanesi de 3.600 ek gösterge meselesidir. Devletin konu ile ilgili yönetim kademeleri tarafından yapılan son açıklamalarda çalışmaların hız kazandığı, 2022 yılı içerisinde tamamlanacağı bilgisi verilmektedir. Bu yazımızda 3.600 ek gösterge tartışmasına kamu personel ve ücret rejimi, sosyal güvenlik ve beklentiler yönü ile yaklaşılacak, ek göstergeyi bu kadar önemli kılan etkenler tartışılacaktır. Ek Gösterge nedir, kimleri ilgilendirmektedir?
Kamu personelinin aylıkları; hizmet sınıfları, görev türleri ve aylık alınan dereceler dikkate alınarak tabi oldukları ek gösterge rakamlarının eklenmesi ile hesaplanmaktadır. Ek gösterge, memurların emekli sandığı keseneklerinin, maaşlarının, emekli aylıklarının ve ikramiyelerinin hesaplanmasında kullanılan bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Maaş hesaplamasında kullanılan pek çok parametre olmasına rağmen fark olarak en çok etkiyi tabi olunan ek gösterge yaratmaktadır. Esasen kamuda çok sayıda farklı ek gösterge basamağı(2200-3000-3600-4000-4800-5300-6400-7000-7600-8000) söz konusu olup, yukarı çıktıkça tabi olan personel sayısı da azalmaktadır. Kamu görevlilerinin büyük bölümü 3600 ek göstergenin altında çalışanlardan oluşmaktadır.
Öncelikle şunu ifade edelim. Ek gösterge meselesi daha çok 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanununa tabi memurları ilgilendirmektedir. 5510 sayılı kanun döneminde işe yeni başlayan kamu görevlileri açısından ise sadece emekli ikramiyelerinde emsal etkisi yaratabilecektir.
Ek gösterge taleplerinde önemli bir kilometre taşını 25 Ağustos 2021 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 6'ncı Dönem Toplu Sözleşmesi oluşturmaktadır. Toplu sözleşmenin “ek gösterge çalışması” başlıklı maddesinde, Kamu kurum ve kuruluşlarının görüşleri alınarak 3.600 ek gösterge düzenlemesi dahil olmak üzere ek göstergelere ilişkin çalışma, yetkili konfederasyonun katkı ve katılımıyla 2022 yılı içerisinde tamamlanacaktır” hedefi belirlenmiştir. Toplu sözleşme maddesinin özellikle bir meslek grubunu tanımlamadığı, genel bir hedef belirlendiği görülmektedir. Ancak yetkililer tarafından kamuoyuna yansıyan ve beklenti oluşan ilk meslek grupları; öğretmenler, polisler, hemşireler ve din görevlileri olmuştur.
Böylece ilk etapta gündeme gelen ek göstergeleri kazanılmış hak aylık dereceleri 3.600 ek göstergeye çıkarılması düşünülen meslek grupları; 657 sayılı yasaya tabi olan Birinci sınıf haricindeki Emniyet Müdürü sıfatını kazanmış olanlar ile bu hizmet sınıfındaki polis ve diğer personel ile ‘Din Hizmetleri Sınıfındaki en az dört yıllık dini yüksek öğrenim mezunları, hemşire ve öğretmenler olmuştur.
Din Hizmetleri Sınıfında görev yapan ve en az dört yıllık dini yükseköğrenim mezunu olanların 1'inci derecedeki ek göstergeleri 3.000'den 3.600'e,
Emniyet Hizmetleri Sınıfında görev yapan birinci sınıf haricindeki emniyet müdürü sıfatını kazanmış olanlar ile en az 4 yıl süreli yükseköğretim veren fakülte ve yüksekokullardan mezun polis ve baş polislerin 1 inci derecedeki ek göstergeleri 3.000'den 3.600'e,
Eğitim ve Öğretim Hizmetleri Sınıfında görev yapan ve en az 4 yıl süreli yükseköğretim veren fakülte ve yüksekokullardan mezun öğretmenlerin ek göstergeleri 3.000'den 3.600'e,
Sağlık Hizmetleri Sınıfında görev yapan ve en az 4 yıllık hemşirelik yükseköğrenim mezunu hemşirelerin 1'inci derecedeki ek göstergeleri 3.000'den 3.600'e,
Çıkarılması teknik açıdan dile getirilmeye başlanmıştır.
Görüldüğü üzere 3.600 ek göstergeye yükseltilmesi yönünde ilk akla gelenleri meslek gruplarının en son kıdem dönemlerinde terfi edebilecekleri 3.000 ek göstergeli olanları olmuştur. 3.600 Ek Göstergenin Etkisi Ne Olacak?
657 sayılı yasaya tabi memurlar için 3.600 ek gösterge önemli bir basamaktır demek yanlış olmaz. Bunun nedeni 3.600 ek göstergenin altında hangi ek göstergeyi alırsanız alın 3.600 ek göstergenin yaptığı etkiyi yapmamasıdır. Elbette hali hazırda 3.600 ek göstergede olanların da temel amacı daha üst ek göstergeli bir göreve terfi etmektir. Özellikle emeklilik aşamasına yaklaşırken bu konuda yoğun çabalar gösterilir.
3.000 ek gösterge ile 3.600 ek gösterge arasında emeklilik yönüyle ne değişmektedir? Öncelikle emekli keseneğine esas aylığı belirleyen unsurlar olarak; gösterge aylığının, taban aylığının, kıdem aylığının ve emeklilik tazminatının yanı sıra ek gösterge aylığının yer aldığını ifade edelim. Ek gösterge rakamındaki değişikliğinin etkili olacağı iki kalem; ek gösterge aylığı ve emeklilik tazminatı olacaktır.
Ek gösterge aylığını; ek gösterge rakamı ile memur maaş katsayısının çarpımı ile,
Emeklilik tazminatı ise; 9500 x memur maaş katsayısı x % oranı ile belirlenmektedir.
Emekli aylık hesabında yer alan kalemlerden emeklilik tazminatı; 9500*0,179797*ek göstergeye göre belirlenen oran formülü ile hesaplanmaktadır.
3.000 ek göstergeli çalışan bir memurun emekli keseneğine esas tutarına 9500*0,179797*%85 = 1.452 TL eklenecek iken, 3.600 ek göstergeye yükseltilmesi halinde; 9500*0,179797*%145 =2.476,7 TL eklenecektir. Ek göstergenin 3.000 den 3.600 e çıkması sonucu emeklilik tazminatındaki artışın emekli keseneğine esas aylık üzerinde 1.024,7 TL artmış olacaktır. Emekli keseneğine esas aylığın bir başka unsuru olan ek gösterge aylığında da 3.000 ek göstergeden 3.600 ek göstergeye çıkmanın sonucu 539 TL'den 647 TL'ye çıkması sonucunu doğurmaktadır. Böylece emekli keseneğine esas aylık tutarı toplamda 1.132,7 TL artmış olacaktır.
25 yıllık memurun emekli aylığında ise 849,5 TL, 30 yıllık emekli memurda ise 906 TL, 35 yıllık memurun maaşında ise 962,8 TL artı fark oluşturacaktır.
Aynı memurun emekli ikramiyesinde ise 25 yıl memuriyeti var ise emeklilik ikramiyesi 28.317,5 TL, 30 yıl memuriyeti var ise 33.981 TL ve 35 yıl memuriyeti var ise 39.644,5 artış olacaktır. Kamu Yönetiminde Tüm Meslek Sınıfları Bakımından Bir Denge Oluşturulmalıdır
Yeni 3.600 verilecek meslek sınıfları göz önüne alındığında bu sefer tüm kamu yönetimindeki meslek sınıfları arasında yeni bir denge kurma gereksinimi ortaya çıkmaktadır. Nitekim bugün için kendi içinde kabul görmüş bir ek gösterge sistemi ve buna göre kamuda istihdam edilmiş ve kariyer sınavlarına tabi tutulmuş orta-üst düzeyde bir bürokrasi mevcuttur. Bu nedenle; yapılacak yeni çalışma ile, meslek grupları ve unvanlar arasında sadece bazı meslek gruplarını 3.600 ek göstergeye yükseltecek düzenlemenin yanına yeni dengeyi kuracak genel bir düzenleme yapılması olası gözükmektedir.
Diğer taraftan gündeme gelmeyen ancak bahse konu meslek grupları kadar 3.600 ek gösterge için beklenti içinde olan 2.200 ya da 3.000 ek göstergeli hizmet sınıfları da bulunmaktadır. Durum böyle olunca, bu defa 3.600 ek gösterge çalışmasının genişleyeceği anlaşılmaktadır. Çünkü yeni belirlenecek 3.600 ek gösterge kamu yönetiminde bir nevi ek gösterge üzerine inşa edilmiş olan hiyerarşi düzenini de ortadan kaldırmış olacaktır. Mevcut durumda meslek gruplarına verilecek 3.600 ek gösterge beraberinde bu meslek gruplarının idarecilerinin ek göstergelerinin çalışanlarına göre düşük bırakacaktır. Ayrıca 3.600 ek gösterge belli bir kariyer zorluğunu aşarak elde eden 657 sayılı yasaya tabi memurlarını da daha üst ek göstergeler için değerlendirmek gerekecektir. Aksi halde idari yapıda belli sorumlulukları alan hizmet sınıflarında istihdam güçlükleri oluşturabilecektir.
Buna göre ikinci halkada gündeme gelen unvanlar ve ek gösterge beklentileri;
Genel müdür yardımcıları, mesleğe yarışma ve yeterlik sınavıyla girilen müfettişlik, uzmanlık, kaymakamlık gibi kariyer mesleklerinin ek göstergelerinin 6400 olarak belirlenmesi, daire başkanlarının ek göstergesinin 4800 olması, şube müdürü olarak görev yapanların ek göstergesinin 2200'den 3600'e çıkarılması, şef ve memur gibi diğer unvanlarda da ek gösterge düzenlemesi yapılması, bölge müdürleri, bölge müdür yardımcıları, il müdürleri, büyükşehir il müdürleri, üniversite genel sekreterleri, üniversite genel sekreter yardımcıları, üniversite daire başkanları, fakülte sekreterleri gibi uzayıp gidecek unvanlar arasında da yeni ek gösterge sisteminde uygun ek göstergelerin belirlenmesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunların yanı sıra ek göstergesi bulunmayan yardımcı hizmetler sınıfı personeli de ek gösterge talebini dile getirmektedir. Maliyet Artışı ve Kapsamın Genişletilmesi Zorunluluğu Düzenlemeyi Geciktiren Temel Nedendir
3600 ek göstergenin uzun süredir yapılamamasının başat sebebi maliyet yüküdür. Sadece ifade edilen dört meslek grubu değil, yukarıda değindiğimiz üzere sistemde genel bir ayarlama yapılması zaruridir. Buna 657 sayılı yasaya tabi olup da emekli olanların bu yeni düzenlemeden doğrudan etkilenmelerini ilave etmek gerekir. Söz konusu yükün aylar ve yıllar itibariyle toplamının önemli bir orana tekabül edeceğini tahmin etmek güç olmasa da; gelinen bütçe büyüklüklerine nispetle ücret rejiminin revizesi olarak da değerlendirilebilir.
Yapılacak düzenlemenin görevdekileri, emeklilik bekleyenleri ve mevcut emeklileri doğrudan etkileyeceği ortaya konduktan sonra sözü biraz da sosyal güvenlik sistemine getirmek gereklidir. Sosyal güvenlik sisteminin mantığı içinde değerlendirdiğimizde; ek gösterge verilecek ya da ek göstergesi yükseltilecek sınıflar için yeni ek göstergelerine uygun daha yüksek emeklilik keseneği alınması doğal olacaktır. Ancak yeni ek göstergeden doğrudan yararlanacak emekliler için geçmişe dönük bir kesenek çalışması da yapılamayacağından; hiç kesenek kesilmeden emeklilerin aylıklarında ortaya çıkacak artışın sosyal güvenlik sistemi içinde tartışılması gerekir. Ek gösterge artışı yönünde yapılacak düzenlemeden yaralanacak meslek gruplarının emeklileri için yapılacak yasaya; sosyal güvenlik sisteminin karşılaşacağı yük dolayısıyla, hazine yardımı konulması kaçınılmaz gözükmektedir. Sosyal güvenlik sisteminin aktüeryal dengesini ifade ederken de yapılacak düzenlemenin getireceği yükün finansmanı, belli büyüklüklerin yanında ayrıca gösterilmelidir ki; sosyal güvenliğin mali dengesinin takibi doğru yapılabilsin. Hali hazırda 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanununa tabi iştirakçiler dışında 5510 sayılı yasaya tabi memurlar da bulunmaktadır. Ek gösterge üzerinde yapılacak düzenlemeden emeklilik ikramiyesi yönüyle ağırlıklı olarak yararlanacak bu grup için ileri ki zamanlarda emekli aylığı yönüyle sınırlı yararlanabildikleri için yakınmalar ve iyileştirme talepleri gündeme gelecektir.
Kaynak: ekonomist.com.tr