Kongre'nin Maliye Bakanlığı'nın borçlanma limitini yükseltmeyi başaramaması, ABD tarihinde hükümetin ilk kez temerrüde düşmesiyle sonuçlanabilir.
Hükümetin Kongre'deki Demokrat ve Cumhuriyetçi Partililer arasındaki çekişme nedeniyle borçlarını ödeyemediği için temerrüde düşmesinin ABD ekonomisi üzerinde nasıl bir hasara yol açacağına ilişkin geniş kapsamlı değerlendirmeler yapıldı.
Moody's Analytics'in bu ayın başındaki tahminine göre hükümetin uzun süreli temerrüde düşmesi senaryosunun gerçekleşmesi durumunda ABD ekonomisi gerileme sürecine girebilir. Gayrisafi milli hasıla yaklaşık yüzde 4 oranında geriler, altı milyon kişi işini kaybetme riskiyle karşı karşıya kalır, işsizlik oranı yüzde 9'a yükselir. Borsalardaki satışlar 15 trilyon dolarlık hanehalkı varlığının silinmesine yol açabilir. Kısa vadede faiz oranları yükselir, uzun vadedeyse faiz oranlar bir daha temerrüd öncesi düşük seviyeye asla gerilemez.
Ancak ABD hükümetinin temerrüde düşmesinin neden olacağı ekonomik hasar, ABD ekonomisiyle sınırlı kalmaz. ABD hükümet tahvilleri çok uzun zamandır son derece güvenilir bir yatırım aracı olarak kabul ediliyor ve mali piyasalarda risksiz olarak değerlendirildiği için küresel çapta çok sayıda finansal sözleşmede dayanak olarak kullanılıyor.
Paterson Uluslararası Ekonomi Enstitüsü'nden uzman Jacob Kirkegaard, "ABD tahvil pazarı dünyada ana varlık olarak kabul ediliyor. Bu varlığın aslında risksiz olmadığının ve temerrüde düşebileceğinin anlaşılması, küresel mali sistemin tam ortasına bir bomba atmakla eşdeğerdir. Bu durum büyük bir karışıklık yaratır" diyor.
Hükümetin temerrüde düşmesinin Hazine tahvillerinin yaygın olarak satılmaya başlanmasını tetikleyeceği varsayılır. Buna, yatırımcıların temerrüd nedeniyle ürkmesi ve Hazine tahvili teminatlı borçları olan şirketlerin Hazine tahvillerini, kredi kuruluşlarının daha güvenli olarak gördüğü araçlarla değiştirmeye zorlanması yol açabilir.
Hazine tahvillerinin satışı, gelecekte ABD'nin daha yüksek maliyetle borçlanmasına yol açabilir. Bu durum ABD'de faiz oranlarının yükselmesine, doların diğer para birimleri karşısında değer kaybetmesine neden olur.
Bu etkiler, küresel ekonomi üzerinde beş farklı şekilde ortaya çıkabilir: Küresel ticaretin azalması
Federal hükümetin temerrüde düşmesi ABD ekonomisinin gerileme dönemine girmesine yol açarsa ABD'li tüketiciler ve şirketler, ithal ürün ve hizmet satın almayı azaltabilir.
Bu durum, küresel çapta etkisini gösterse de gelir kaynağı olarak en önemli dayanağı ABD'ye ihracat yapmak olan gelişmekte olan ülkeler, bundan en çok etkilenenler olur.
Doların beklenen değer kaybı da benzer bir etki yaratır. ABD şirketlerinin yurt dışından malzeme tedarik etmesinin maliyeti yükselir. Bu da ticaretin daha da azalması anlamına gelir
ABD doları, birçok ülkede kullanılan bir para birimi. Bazı ülkeler ABD dolarını resmi para birimi olarak kabul ederken diğerleri, para birimlerinin değerine istikrar kazandırmak için dolar kullanarak sabitleştirilmiş döviz kuru uygulamasına gider.
Hükümetin temerrüde düşmesinin doların değerini aşağıya çekmesi durumunda ekonomilerinde doların egemen olduğu ülkeler, alım güçlerinin azaldığına tanık olur.
Kirkegaard, "Güvenilir bir para birimine sahip olmayacakları için gelişmekte olan piyasalar bundan son derece olumsuz yönde etkilenir" diyor. İş sözleşmeleri etkilenir
Dünya genelinde birçok sınırlar arası ticari işlem, ABD doları üzerinden gerçekleştirilmesi şartına sahiptir. Rutin dönemlerde bu, bir para biriminin ani çalkantılara maruz kalmaması ve bir ticari alışverişte taraflardan birine dezavantaj sağlamaması için başvurulan elverişli bir yöntemdir.
Doların değerinin ani ve sert bir biçimde düşmesi, bireylerin ve şirketlerin dolar cinsinden yaptıkları mevcut sözleşmelerle sağladıkları ürün ve hizmetler karşılığında bekledikleri ödemelerin daha az olması anlamına gelir.
Daha ayrıntılı ticari sözleşmeler, temerrüd olasılığına karşı ilave maddeler içerebilir. Bu maddeler, bir para biriminin temerrüd nedeniyle değerinin düşmesi durumunda ticari anlaşmanın yeniden müzakere edilmesi şartı koşabilir. Böyle bir önlem sözleşmenin her iki tarafının da korunmasını sağlasa da birçok ticari işlemin karmaşık hale gelmesine ve yavaşlamasına neden olabilir.
ABD'nin uzun zamandır faydalandığı ekonomik avantajlardan biri, küresel sermayeyi bir mıknatıs gibi çekmesi. Küresel ekonomi güçlü olduğu zaman büyüme arayışındaki yatırımcılar ABD firmalarına para akıtıyor. Ancak rüzgar tersine döndüğünde yatırımcılar bu sefer ABD Hazine tahvillerine sığınıyor. Her iki senaryoda da küresel piyasalar, sermayeyi ABD'ye yönlendiriyor.
Ancak faiz oranları yükseldiğinde yatırımcılar ABD hükümetine borçlarını ödemesi konusunda güvenmediği için sistem bozuluyor.
Bunun sonucunda kendilerine sığınacak güvenli liman arayan yatırımcılar, varlıklarının değerini korumak için Hazine tahvillerinin garantili tek yatırım olduğu varsayımına daha temkinli yaklaşıyor. Bu aşamada mantıklı olan hamle, yatırımcıların en azından bazı yatırımlarını diğer hükümetlerin tahvillerine yönlendirmek olabilir. Yeni rezerv birimi
Yeni sermaye akışlarının yan etkilerinden biri, dünyanın "rezerv birimi" olan ABD dolarına rakip bir para birimi ortaya çıkması olabilir.
Rezerv birimi, bir ülkenin merkez bankasının ve büyük finans kuruluşlarının iç firmaların küresel ticaret yapmasını hızlandırmak, uluslararası borç yükümlülüklerini karşılamak ve kur belirlemek için tuttuğu para birimidir.
ABD dolarının istikrarlılığı, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana doların küresel çapta rezerv birim olmasını sağlamıştı. Bu özellik, dolara olan küresel talebin sabit kalmasına neden olmuş, ABD hükümetinin diğer büyük ülkelere kıyasla daha düşük maliyetle borçlanmasını sağlamıştı.
ABD'nin Rusya ve Çin gibi küresel rakipleri ve Avrupa Birliği ülkeleri gibi müttefikleri, doların küresel hakimiyetinin azaltılmasının daha iyi olacağı önerisinde bulunuyor.
Son yıllarda rezerv birim olarak doların egemenliğinin sonlandırılması için fazla hamle yapılmadı. Ancak ABD hükümetinin temerrüde düşmesi gibi bir şok, bazı ülkeleri Euro ya da Çin para birimini de rezervlerine katmasına razı edebilir.
VOA