Alman bilgi teknolojileri ve telekom devi Deutche Telekom çatısı altındaki T-Systems, Türkiye'de atağa kalktı. Telekom başta olmak üzere finans, enerji, sağlık, otomotiv ve kamuya hizmet sunan T-Systems Türkiye, yerli BT şirketi satın almak da istiyor.
Milliyet'ten Hanife Baş'ın haberine göre T Systems Türkiye Genel Müdürü Sinan Kılıçoğlu, Türkiye gibi rekabetçi bir pazarda faaliyet göstermekten keyif aldıklarını belirterek, “Türkiye Deutche Telekom dünyasında stratejik önemini koruyan bir ülke. Ekonomi ve teknoloji alanında çok güzel gelişmeler devam ediyor. 15 Temmuz başta olmak üzere geçen yıl yaşanan siyasi olumsuzluklar sektörümüzü negatif etkilemedi. Bu nedenle Türkiye'ye yatırım yapmaya devam ediyoruz ve edeceğiz” dedi.
Önümüzdeki 3 yılda ülke ekonomisinin sürdürülebilirliği açısından yerli ve yabancı şirketlerin elini taşın altına koymalarının şart olduğunu da dile getiren Kılıçoğlu, “Bizim sektörümüzün de ülkemizin de büyüyerek ilerleyeceği konusunda şüphemiz yok. Bu nedenle 3 yıllık planlarımızı gayet agresif bir şekilde oluşturduk. Son 3 yılda Türkiye'de yaklaşık 2 kat büyüme gerçekleştiren T-Systems, önümüzdeki 3 yıl içinde bunun da bir adım ötesine geçerek 3 kat büyümeyi planlıyor. Satın almak için iyi bir yerli firma da arıyoruz. Görüşmelerimiz de sürüyor” diye konuştu.
ENERJİ ÖNCELİKLİ ALAN
Bu büyüme planı kapsamında enerji sektörünün de öncelikleri arasında yer aldığını aktaran Kılıçoğlu, şöyle konuştu:
“Özellikle elektrik dağıtım alanındaki özelleşmeden sonra dağıtım işini kamudan devralan işletmeler hızla teknoloji yatırımı yaptı. Buradaki amaç bizim her zaman söylediğimiz gibi insana dokunan şirketlerin mutlaka teknolojiye yatırım yapması olarak açıklanabilir. Elektrik dışında doğal gaz ve akaryakıt tarafında da 2017 sonuna kadar önemli projelere imza atmayı hedefliyoruz. Türkiye, genç ve dinamik nüfusuyla her zaman bölgede adından söz ettiren ve bu konuda da hızla büyüyen bir ülke konumunda. Özellikle yenilenebilir enerji konusunda önemli fırsatlara sahip.
Avrupa ile kıyaslandığında çok yüksek güneş ve rüzgâr enerjisi potansiyeline sahip. Buradan yola çıkarsak yenilenebilir enerji konusundaki fırsatlar yeni şirketlerin doğmasını sağlayacak. Bu yeni doğacak şirketler yeni nesil şirketler olacak. Yeni teknolojilere ihtiyaç duyacaklar. Bu da kısa vadede bilişim alanında bir hareketlenmeye neden olur. Ayrıca klasikleşen enerji tarafında ise yoğun bir rekabet görüyoruz. Bu günün sonunda bilişim sektörüne olumlu yansıyor.”
GELECEK BULUTTA
Bulut bilişim günümüz işletmelerinin en büyük yardımcısı haline gelmiş durumda. Bunun Türkiye'de de yükselişe geçmeye başladığını belirten Kılıçoğlu, “BT pazarı henüz istenilen seviyelere ulaşabilmiş olmasa da her geçen gün yenilikçi bulut bilişim hizmetleri sağlayıcıları ve iş ortakları pazardaki yerlerini alıyor. KOBİ'lerin buluta karşı yaşadığı güvenlik korkusu başarılı projelerle en aza inmiş durumda” dedi.
KLASİK OFİSLER ARTIK YOK
Sinan Kılıçoğlu, Endüstri 4.0 ile hayatımıza dahil olan Ekonomi 4.0 kavramının işletmeler için büyük önem taşıdığına da işaret ederek, şunları söyledi:
“Bana göre Türkiye, beklenenin aksine Ekonomi 4.0 ya da dijitalleşme sürecine çok hızlı adapte oldu. Burada e-fatura, e-arşiv gibi şirketlere getirilen zorunlulukların önemli bir değer kattığını düşünüyorum. Büyük kurumların zaten yıllar önce başlattığı dijital dönüşüme KOBİ ölçeğindeki işletmeler de uyum sağlama çabasında. Küçük ve orta boy işletmeler, başarılı olmanın anahtarının teknoloji ve dijital dönüşümden geçtiğinin farkında. Dijitalleşme ile iş yapış biçimlerinde ciddi bir değişim de beraberinde geliyor. Klasik ofisler geçmişte kalacak, mobil, dijital ofisler artacak. Kalifiye işgücü de değişime uğrayacak.”