Türkiye'de ekonomik güven endeksi Mayıs ayında 92,6 iken Haziran ayında azalarak 97,8 seviyesine geriledi. Ekonomik güven endeksindeki artış, tüketici, reel sektör (imalat sanayi), hizmet, perakende ticaret ve inşaat sektörü güven endekslerindeki artışlardan kaynaklandı. Haziran döneminde tüketici güven endeksi 81,7 değerine yükselirken, reel kesim güven endeksi 109,8, hizmet sektörü güven endeksi 108,5, perakende ticaret sektörü güven endeksi 105,7 ve inşaat sektörü güven endeksi 82,4 değerini aldı.
Ekonomik güven endekslerinde difüzyon etkisi
"Sektörel güven endekslerinde Covid-19 pandemi koşullarının geçerli olduğu ve karantina önlemleriyle geçilen süreç, ekonomik güven endekslerinde difüzyon etkisi oluşturarak yavaşlamanın etkilerini yansıtmıştı." diyen Tera Yatırım Başekonomisti Enver Erkan anilizinde şunları kaydetti: " Bunun en çarpıcı yansımalarını ise hizmet sektörü üzerinde görmüştük. Nisan ve Mayıs aylarında gerek yükselen vaka sayıları, gerekse de buna bağlı olarak kapanmaların etkisi ekonomik faaliyet tarafında etkisini olumsuz manada gösterirken, son dönemde kademeli normalleşme adımları ile birçok sektörde faaliyet normale dönmekte, normale dönmese de artmaktadır. Aşılamada aşama kaydedilmesi ve düşük ilerleyen vaka sayıları ile ilerleyen dönemde pozitif etki görülebilecekken, makroekonomik ortamda ve finansal piyasalardaki instabilite ile yurtdışında bazı ülkelerde etkisi görülen Delta varyantı aşağı yönlü risk teşkil etmektedir"
Riskler de göz önünde bulundurulmalı...
Analizde şunların altı çizildi: "Tüketici güveni, genel ekonomik faaliyet artışı ve normalleşme ile paralel bir artış göstermekle beraber; hanehalklarının maddi durumu ve özel tüketim yapma kabiliyetleri önümüzdeki dönemde makroekonomik stabilite ve iç talebi belirleyen başta finansal koşullar olmak üzere belli başlı faktörlerden etkilenecektir. Hizmet sektörü açısından; kademeli normalleşme adımları ve Covid-19 önlemlerinin gevşetiliyor olması, çalışma kapasitesinin artması anlamında olumlu. Buna karşılık; Delta başta olmak üzere varyantlarla alakalı olası riskler, aşılamanın ilerlemesi gibi koşullar yine göz önünde bulundurulmalıdır. Perakende ticaret sektöründe ise, durumu pandemi döneminde de dengeleyen başta gıda olmak üzere temel tüketim olmuştur. Özel tüketimin katkısı ise, yoğun bir şekilde ekonomik ortamla, döviz kurlarıyla ve faizlerle alakalı olacaktır. Pandemi koşullarının hafiflemesi, online satışlardan mağaza satışlarına doğru bir miktar geçiş etkisi yapmıştır."
"Konut kredi faiz oranlarının artışı itibariyle inşaat sektöründe yavaşlama etkisi görülmekte"
Erkan analizinde şu noktalara vurgu yaptı: "Finansal koşullarla en alakalı olan sektörler tarafında ise; konut kredi faiz oranlarının artışı itibariyle inşaat sektöründe yavaşlama etkisi görülmektedir. 2Ç20 – 3Ç20 dönemleri gibi konut kredi kampanyaları görmemiz olasılığı ise, para politikası uygulamalarının sıkılık derecesi nedeniyle şimdilik pek olası görünmemektedir. TCMB, halen politika faizini yüksek enflasyondan dolayı %19 seviyesinde tutmaktadır. Reel sektör güven endeksi ise, ekonomik açılma sayesinde artan talep ve iş yapma kapasitesi ile beraber Haziran'da artış göstermiştir. Endeksin Temmuz 2020'den beri 100 baz değerinin üzerinde yer alması, iyimserlik derecesinin devamını göstermesi ve üretim bacağının güçlü pozisyonda kalıyor olmasını yansıtmaktadır."