Analiz: Enflasyon haziranda tüm tahminlerden daha yüksek
'ÜFE, beklediğimiz gibi artmaya devam ederek Haziran itibariyle %42,9 seviyesine yükselmiştir. Üretici enflasyonundaki aylık artış ise %4,01 seviyesindedir. Çeşitli sektörlerdeki yüklenilen maliyet ve yansıtılmamış zam durumu devam etmektedir...'

Oluşturma Tarihi: 2021-07-05 20:22:13

Güncelleme Tarihi: 2021-07-05 20:22:13

Türkiye'de tüketici fiyatları Haziran ayında %1,94 artış gösterirken, yıllık enflasyon ise %17,53 oranında gerçekleşti. Bir önceki yılın Haziran ayında gerçekleşen %1,13'lük aylık enflasyona göre çok daha hızlı bir dönemsel artış gerçekleştiren fiyatlar, piyasanın genel beklentisi %16,8'den ve bizim aylık %1,2, yıllık %16,7 olan beklentimizin çok daha yüksek bir enflasyon görülmesine neden oldu.

Tera Yatırım Başekonomisti Enver Erkan konuyla ilgili yaptığı analizde şunları kaydetti:
"Gıda başta olmak üzere geniş kapsamlı fiyat artışları, TRY'nin zayıflığı, küresel emtia fiyatları ve sıkı karantinanın hafifletilmesiyle gelen zam etkisi yükselen enflasyonun başlıca nedenleridir. Geçen hafta İTO'nun açıkladığı İstanbul enflasyonu, perakende fiyatlarında aylık %1,36 ve yıllık %16,12 artışa işaret etmişti."

Enflasyonun alt kalemlerine bakış....

Erkan'ın değerlendirmesinden satır başları şöyle:
Enflasyonun alt kalemlerine bakacak olursak; ana harcama gruplarının tamamına yakınında kayda değer artış oranları gözlenmektedir. Gıda ve enerji gibi değişken kalemlerin dışarıda bırakıldığı C göstergesinde yıllık bazda Mayıs ayındaki %17 seviyesinden Haziran ayında %17,5 seviyesine yükseliş söz konusudur. Özellikle yeni vaka sayıları düşüşü itibariyle gerçekleştirilen karantina gevşetmesi sonrasındaki hizmet sektörüne olan birikimli talep ve yeni fiyat ayarlamaları ile beraber enflasyona marjinal bir etki geldiği gözlenmektedir.
Lokanta ve otellerdeki, giyim ve ayakkabıda (kapanma sonrası sezon etkisiyle de birleşerek) önemli artışlar gerçekleşti. Dolayısıyla, Haziran enflasyonunda dönemsel en önemli etkiyi açılmayla gelen talep yapmış görünüyor. Manşet enflasyondan daha yüksek artış gösteren kalemler olarak ev eşyası %4,50, eğlence ve kültür %4,46, lokanta ve oteller %3,82, ulaştırma %2,79, çeşitli mal ve hizmetler %2,70, giyim ve ayakkabı %2,40 ve eğitim %2,21 ile öne çıkmaktadır. Yüksek artış gösteren çoğu grubun da açılma ve kapanmadan etkilenen iş kollarına ait olduğu görülmektedir"

"Petrol fiyatları ve döviz kurlarındaki artış etkisi temel dayanak"

Erkan değerlendirmesini şöyle sürdürdü:
"Tüketici sepetinin nerdeyse çeyreğini oluşturan gıda kaleminde yıllık enflasyon bir önceki ayın %17 seviyesinden %20'ye artış gösterdi. Gıda fiyatları, Merkez Bankası'nın revize edip etmeyeceği %13 yılsonu hedefinin bir hayli üzerinde kalmayı sürdürmektedir. Enerji enflasyonunda, Mayıs ayındaki %17,7'ye kıyasla Haziran ayında %17,3'e düşüş söz konusudur. Yurtiçi benzin fiyatlarındaki büyük artış etkisi ve gelecekte de görülmesi muhtemel zam etkileri enerji fiyatlarında artış eğilimini ön planda tutmaya devam edecektir. Petrol fiyatlarında ve döviz kurlarındaki artış etkisi buna temel dayanak olacaktır.

ÜFE, beklediğimiz gibi artmaya devam ederek Haziran itibariyle %42,9 seviyesine yükselmiştir. Üretici enflasyonundaki aylık artış ise %4,01 seviyesindedir. Çeşitli sektörlerdeki yüklenilen maliyet ve yansıtılmamış zam durumu devam etmektedir. ÜFE ve TÜFE arasındaki makas 25 puanı geçmiştir. ÜFE'deki durum TÜFE üzerinde yukarı riskler teşkil etmeye devam etmektedir ve enflasyon düşüşüne dair beklentilere dayanak oluşturabilecek donelerin etkisini zayıflatmaktadır.

Aslında genel anlamda enflasyonun metriklerini ele aldığımızda, elde yılın son bölümünde işleyebilecek bir baz etkisi dışında, o da emtia veya kur kaynaklı bir fiyat şoku yaşanmaması durumunda, elde pek fazla bir etken bulunmamaktadır. Enflasyonda, mevcut seviyelerin de üzerini görme durumumuz güncel görünümde çok olası; gelecek yıl bu dönemlerde bu yılın dönemsel enflasyon oranları mevsim etkilerinden bağımsız olarak çok yüksek olmasından dolayı baz etkisi işleyecektir. Ancak bunun için de başta döviz kurlarının oluşturabileceği ekstra durumlara karşı bir çekince koymak durumundayız"

Merkez Bankası'nın alacağı pozisyon

"Merkez Bankası, 14 Temmuz Çarşamba günü faiz toplantısını gerçekleştirecek. Bankanın, Cuma günü ekonomist toplantısında da belirtilen temel düşüncesi enflasyonun 3Ç21 sonu – 4Ç21 başı itibariyle düşüşe geçeceği yönünde. Nisan ayı tahmin patikasıyla uyumlu bir seyir gözlediklerini belirten Merkez Bankası'nın Temmuz ayı sonundaki Enflasyon Raporu'nda yakın ve daha geniş vade tahminlerinde bir yukarı revizyona gitmesi gerektiğini düşünürüz." diyen Erkan Analizini şöyle sürdürdü:
"Temmuz ayında gerçekleştirilen ve enflasyonu daha yukarılara götürecek olan doğalgaz ve elektrik zamlarını hesaba kattığımız zaman, Merkez Bankası'nın faiz indirimi gibi bir imkanı olmadığı kanaatindeyiz. Merkez Bankası'nın beklentilerinden daha yukarıda olan piyasa bazlı enflasyon beklentileri de, söz konusu zamların yayılma etkisiyle yukarı doğru revize olacaktır. Bu kapsamda da, enflasyonda bu yılın en yükseğinin henüz gelmediğini ve Temmuz ayındaki enflasyonun %18'e yakınsayabileceğini, hatta üzerine geçebileceğini düşünüyoruz.

Enflasyon temasında risk oluşturan etmenlerin yakından izlenip, acele politika gevşetmesi yapılmaması ve baz etkisinden başka göstergelerin de enflasyon düşüşünü desteklemesi gerekmektedir. Bu nedenle faiz indiriminin ele alınması gereken periyod konusunda da temkinli duruş sergilenmeli ve daralan pozitif reel faiz konusunda, dışsal Fed kaynaklı riskler de ele alınarak daha sıkı politika mesajı verilmelidir. 14 Temmuz'da faiz indirimi beklemiyoruz, politika mesajlarında sıkılık derecesine referans veren ifadeleri takip edeceğiz ve Merkez Bankası'nın artan enflasyona karşı önlem planına dair çıkarımlar yapacağız. Politika sıkılaştırması konusunda daha net bir duruş sergilenmesi gerektiğini düşünürüz"