"Türkiye'de Temmuz ayında işsizlik oranı, geçen yılın aynı ayında %14,4 iken 2,4 puan azalarak %12 olarak gerçekleşti. Bir önceki ay ile kıyaslandığında ise arındırılmış işsizlik oranının 1,4 puan arttığı görülmektedir. Genç nüfusta işsizlik oranı %23,1 olurken; tarım dışı işsizlik ise %13,9 seviyesinde gerçekleşti"
Tera Yatırım Başekonomisti Enver Erkan analizinde şöyle devam etti: "Kıyaslanabilir dönemler olan Temmuz 2020 – Temmuz 2021'e baktığımız zaman ilgili dönemler arasında işgücüne katılım oranında arındırılmış verilerle 2 puanlık artış olduğu görülmektedir. 2020'nin benzer döneminde 30 milyon 828 bin kişi olan işgücü, Temmuz 2021'de 32 milyon 632 bin kişi olmuştur. İşgücüne katılım oranı ise %49,2'den %51,2'ye yükselmiştir. Yine mevsim etkilerinden arındırılmış verilere bakıldığında; istihdam oranı geçen yılın aynı dönemine göre 3 puan artarak %45,1 olurken, mevsim etkilerinden arındırılmış istihdamda ise önceki aya göre 125 bin kişilik bir artış söz konusudur. Atıl işgücü oranı %23,6 seviyesine yükseldi"
İstihdam verisi; hizmetler sektöründe açılma, genç nüfus işgücü arzı, hükümetin başta fesih yasağı olmak üzere desteklerinin bitmesiyle Temmuz ayında işsizlikte belli oranda artışa işaret ediyor. Tabii son dönemde, işsizlik oranı verisinin hesaplama yönetiminin değişikliği geçmiş dönem trendleri ve oranlarıyla da karşılaştırmanın değiştirilmesini gerektiriyor. Bu kapsamda mevsimsellikten arındırılmış veriler mukayese edildiğinde, çeyreksel anlamda işsizlik oranı ortalamasında ilk çeyrekte ortalama %13,1, 2. çeyrekte %12,5 seviyesindeyken 3. çeyreğe %12 seviyesinde başlangıç yapılmıştır. Ancak Haziran işsizlik oranı %10,6'ya göre de önemli artış var.
Analizde şunlara vurgu yapıldı: "İşgücüne katılım oranında %51,2 oranı görülüyor. Genç nüfus işsizlik oranında yükseklik devam ediyor, Temmuz ayında %23,1 oranını görüyoruz. Genç nüfus işgücü arzı gelmeye devam ettikçe, uygun iş pozisyonlarının da yaratılması önem arz ediyor. Hizmetlerin payı açılmanın da etkisiyle arttı, toplam işgücünde de hizmet sektörü %56,2'lik yer kaplıyor. Sanayide ise biraz azalma var. Sanayi, önceki çeyreklerde gerek küresel büyüme açısından gerekse de milli gelir büyümesine yaptığı katkı açısından güçlü taraftaydı. Küresel arz kısıtları kaynaklı faaliyet üretim yavaşlaması olabilir, Ağustos ayında da benzer durum görebiliriz. Ancak sert bir azalma yok, daha çok duruma gibi görünüyor. İnşaat tarafında da benzer faaliyet yavaşlaması etkisini göreceğiz.
Küresel anlamda likidite oldukça geniş ve Fed'in uygulayacağı politikalar nezdinde bunun azalacak olması gelişmekte olan ülkeler nezdinde de spesifik politikaların uygulanması gerekliliğni gösteriyor. Bu durum işgücü piyasasındaki gelişim açısından da önemli, bu bakımdan firmaların büyüme trendi ve borçlanma maliyetleri konusu finansal stabiliteleri açısından kritik yerde duruyor"