Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran, Türkiye'nin katma değerli üretim yapması durumunda Avrupa'nın tedarik merkezi olabileceğini bildirdi.
Ekonomi Muhabirleri Derneğinden (EMD) yapılan açıklamaya göre, Baran, EMD Başkanı Turgay Türker ve yönetim kurulu üyeleriyle bir araya geldi.
Baran, burada yaptığı değerlendirmede, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına karşın genel olarak tüccarın iyi durumda olduğunu ancak restoranlar, kafeler, düğün salonları, yurtlar, servisler, turizmciler ve seyahat acentelerinin sorun yaşadığını kaydetti.
Gürsel Baran, şu değerlendirmede bulundu:
"Oyuncakçıya gidiyorum, 'Oyuncağımız olsa ciddi satış yapacağız ama elimizde mal yok.' diyor. Züccaciye sektörü 'Yorgunluktan öldük bittik, bu kadar kuyruk, talep olur mu?' diyor. Konut, otomobil, mobilya 2020'de pik yapan sektörler oldu. İnşaat malzemeleri sektöründe işler çok iyi. İnsanlar salgın sürecinde evlerinde kaldı ve tadilat yaptı. Devlet düşük faizle konut sattı, bu konutları satanlar inşaat malzemeleri sektörüne yöneldi. İnşaat malzemeleri sektöründe ürün bulamama sıkıntısı var. Bütün alanlarda maalesef bu sorunu yaşıyoruz. Ya mal yok ya da çok pahalı. Ham maddede ciddi sıkıntı var. Örneğin, çelikte hem üretim azaldı hem de ham madde sıkıntısı var. Bu da ciddi fiyat artışları getirdi."
"Türkiye iyi durumda"
Dünyadaki tabloya bakınca Türkiye'nin iyi durumda olduğuna dikkati çeken Baran, "Bana göre biz buradan ders çıkartabilirsek bu Türkiye için inanılmaz büyük bir kazançtır. Biz üretim üssü olabilirsek, markalarımız olursa, katma değerli üretim yapabilirsek, Avrupa'nın tedarik merkezi olabiliriz. Dünyada da söz sahibi ülkelerden biri haline geliriz. Dünyadaki en büyük 10 ekonomi arasına girebilmemiz hayal değil, biz bunları yapabiliriz. Çin'de ciddi sıkıntı var, insanlar tedarikini oraya yönlendirmek istemiyor artık. Çok yol alabiliriz, pozitif yansımaları olabilir ülke ekonomisine. Hamallıktan kurtulmamız lazım." ifadelerini kullandı.
Baran, bir rapor hazırlayarak Hazine ve Maliye Bakanlığına gönderdikleri bilgisini vererek, şunları kaydetti:
"Hukuksal anlamda 'Benim bir kuruşluk hakkım yenmez' denilen ortamı sağlamalıyız. Devlet eksiklikleri, aksaklıkları, yanlış noktaları bizden iletmemizi istiyor. İnsanlar topu taca atmamalı, tribüne oynamamalı. Herkes elini taşın altına koymalı. O zaman sorunların hepsini çözeriz. Yerli ve milli diyoruz ama kamunun hala yabancı hayranlığı nereden geliyor?"
Fahiş fiyat uygulamasının da net şekilde ele alınması gerektiğini vurgulayan Baran, ürünün rafa gelmeden önceki aşamalarına ilişkin denetimlerin de sıkılaştırılmasını gerektiğini aktardı.
Baran, faizlerin kabul edilebilir rakamların üzerine çıkmasının kendilerini etkilediğini belirterek, ekonomi yönetimini başarılı bulduğunu ve çok iyi işler yapacağına inandığını bildirdi.