Bakan Bayraktar, temaslarda bulunmak üzere geldiği Adıyaman'da Valilikteki AFAD Koordinasyon Toplantısı'na katıldı.
Toplantının ardından açıklamada bulunan Bayraktar, Adıyaman'ın kendileri için çok önemli ve müstesna bir yer olduğunu söyledi.
Türkiye petrolcülüğünde de Adıyaman'ın geçmişte, bugün ve gelecekte önemli bir şehir olacağına dikkati çeken Bayraktar, şöyle konuştu:
"Biz bugün halen Türkiye'nin petrol ihtiyacının önemli bir kısmını buradan karşılıyoruz. Bugün itibarıyla 10-11 bin varil civarında günlük üretim olan bir petrol bölgesi. Tabii ki bizim için bu kadar müstesna yeri olan Adıyaman şehri, 6 Şubat'ta yaşanan deprem felaketinden en çok etkilenen şehirlerden biri oldu. Hakikaten bu, büyük felaket. Asrın felaketi olarak nitelendirdiğimiz bu felaket hepimizi çok derinden yaraladı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı olarak ilk ziyaretimi deprem bölgesine, deprem bölgesinden en çok etkilenen şehirlerimize yapmak istedim. Bu anlamda sabah Hatay'daydık, öğleden sonra buraya intikal ettik. Şehrimizdeki depremle ilgili yürütülen çalışmalar tekrar Adıyaman'ı ayağa kaldıracak. Bu felaketin yaralarına saracak çalışmalarla ilgili neler yapıldığını yerinde müşahede etme imkanı buldum."
Depremin üzerinden yaklaşık 4 ay geçtiğini ve böylesi felaketlerin yaralarını sarmanın kolay olmadığını dile getiren Bayraktar, afetin 13 milyon kişiyi etkilediğini ifade etti.
- "Arama kurtarmada madencilerimizi daha kurumsal yapıya kazandırmak adına neler yapabileceğimizi planlamak istiyoruz"
Sorumluluk alanlarındaki elektrik, doğal gaz ve altyapı faaliyetlerinde işe müdahale edecek arkadaşlarının da depremzede olduklarına dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti:
"Hayatını kaybedenler oldu, ailesinden kayıplar oldu. Dolayısıyla biz onlardan bir taraftan bir an önce elektriği, doğal gazı vatandaşımıza ulaştırmalarını beklerken onlar aslında hayatla mücadele içerisindelerdi. Kendi canlarıyla, yakınlarının canlarıyla mücadele içerisindelerdi. Dolayısıyla bölgeye dışarıdan çok sayıda takviyeyle hemen çok kısa bir süre içerisinde yardım getirmeye gayret ettik. Arama kurtarma faaliyetlerinde madencilerimiz çok büyük bir rol üstlendiler, çok büyük katkı sağladılar. Ben onlara da çok teşekkür ediyorum. İnşallah Allah bize böyle bir felaket bir daha yaşatmaz ama her şeye hazırlıklı olmalıyız. Bu anlamda buradan öğrendiklerimizi, özellikle arama kurtarmada madencilerimizi biraz daha kurumsal yapıya kazandırmak adına neler yapabileceğimizi önümüzdeki dönemde planlamak istiyoruz."
TPAO'nun Adıyaman için çok önemli bir kamu kurumu olduğunu ve bu sorumluluğunun bilincinde bulunduğunu dile getiren Bayraktar, depremin ilk anından itibaren bölgedeki faaliyetlerini hızlandırdıklarına işaret etti.
Bayraktar, TPAO'nun ilk etapta 400 konteyneri vatandaşların hizmetine sunduğunu kaydederek, "Bugün itibarıyla yaklaşık 2 bin 500 konteyner, TPAO tarafından konteyner kentimize kazandırılmış oldu. Bunun yanında sosyal sorumluluk anlamında diğer faaliyetlerine de bundan sonra da kesintisiz şekilde devam edecekler. Gerek elektrikte, gerek doğal gazda vatandaşlarımızın en iyi hizmeti alabilmeleri için elimizden gelen gayreti yapmaya devam edeceğiz." dedi.
Yaraları sarana kadar bölgede kalmaya devam edeceklerini vurgulayan Bayraktar, sözlerini şöyle tamamladı:
"Adıyaman, kadirşinas bir şehir olduğunu bir kez daha gösterdi. Hem 14 Mayıs'ta hem 28 Mayıs'ta gerçekten büyük bir teveccühle hem Sayın Cumhurbaşkanı'mıza hem Cumhur İttifakı'na çok önemli bir destek verdi. Çok önemli bir yetki verdi. Sayın Cumhurbaşkanı'mız, bizlere kabinede görev verirken ve hemen her toplantımızda özellikle deprem bölgelerinin tekrar inşası ve ihyası için çok yoğun bir çalışmanın bizi beklediğini, bizden böyle bir gayret beklediğini ifade ettiler. Bütün kabine olarak, tüm bakanlarımız, ilgili kurumlarımız, kuruluşlarımız hepsi buradalar. Biz sizlerin yanındayız, yanında olmaya devam edeceğiz."
Bayraktar, TPAO Adıyaman Cendere K-8 Yaşam Alanı'nda depremzede aileleri ziyaret edip birlikte yemek yemesinin ardından Büyük Sincan İnşaatçılar, Elektrikçiler, Sıhhi Tesisatçılar Sitesi'nde esnafla görüşüp taleplerini dinledi.