Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) tarafından Rusya'nın başkenti Moskova'da organize edilen Türkiye - Rusya İş Forumu'nda konuştu.
Küresel ekonominin salgın nedeniyle 2020'de üretim kaybına uğradığını anlatan Muş, “Üretim kanadındaki gelişmelere paralel olarak dünya ticaret hacminde de kayda değer bir daralma yaşandı. Öte yandan, Türkiye ekonomisi pandemi dönemindeki durgunluk ve belirsizliğe rağmen 2020 yılında yüzde 1,8 oranında büyümeyi başarmıştır. Ayrıca Türkiye ekonomisi 2021 yılının birinci çeyreğinde yüzde 7'lik bir büyüme kaydederek potansiyelini bir kez daha göstermiştir.” diye konuştu.
Küresel ticaretin yapısında bir dönüşüm gerçekleştiğini belirten Muş, “Rusya ile Türkiye, Avrasya coğrafyasında Kafkasya, Orta Doğu ve Karadeniz havzasında en etkin bölgesel aktörlerdir. Türkiye ve Rusya olarak ortak yapacağımız projelerle bu büyük dönüşümün öncü ülkelerden olmak ve bu dönüşümden birlikte istifade etmek istiyoruz.” ifadelerini kullandı.
2020 yılında Rusya ile ikili ticaretin Kovid-19 salgını etkisiyle bir önceki seneye göre yüzde 17 azaldığını belirten Muş, “2020 yılında Rusya'ya ihracatımız 4,4 milyar dolar, ithalatımız ise 17,8 milyar dolar olarak gerçekleşti. Öte yandan, 2021 yılının ilk yarısında ticaret hacmimiz hızlı bir toparlanma kaydetmiştir. Bu dönemde ihracatımız bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 35, ithalatımız ise Rusya'dan yüzde 44 artmıştır. İlk 6 aydaki rakamlar, bu yıl sonunda 30 milyar doları aşan bir ticaret hacmine ulaşacağımızı bizlere gösteriyor.” dedi. "Ekonomik ilişkilerin bir diğer önemli boyutunu yatırımlar oluşturmakta"
Bakan Muş, Türkiye'nin Rusya'ya yönelik ihracatının artması gerektiğini vurgulayarak, “Ülkelerimiz arasındaki yakın ilişkiler, Türk ve Rus ekonomilerinin yüksek potansiyelleri dikkate alındığında, Rusya'ya ihracatımız olması gerekenin çok altındadır. Ticaretimiz maalesef hem dengeli ilerlemiyor hem maalesef belirli ürünlerde sınırlı kalıyor. Cumhurbaşkanlarımızın, iki devlet başkanımızın belirlediği 100 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşmamız, yeni iş birliği alanlarını belirlememizle birlikte, bu ticareti dengeli ve daha çeşitli hale getirmemiz önem arz etmektedir.” değerlendirmesinde bulundu.
Karar alıcılar olarak gümrük prosedürlerinin basitleştirilmesi, iki ülke arasında düzenli bir yol hattı kurulması ve Rusya'ya seyahatlerde vizelerin kaldırılması gibi iş insanlarının işlerini kolaylaştıracak adımlar atmaya devam edeceklerinin altını çizen Muş, şöyle konuştu:
“Türkiye ile Rusya arasındaki ekonomik ilişkilerin bir diğer önemli boyutunu yatırımlar oluşturmakta. Bugün ülkelerimiz arasındaki karşılıklı yatırım tutarı 20 milyar dolara ulaşmıştır. Bu yatırımların en önemlileri arasında yer alan Akkuyu Nükleer Güç Santrali iki ülke arasındaki iş birliğinin boyutunu yansıtması açısından önemli örneklerden bir tanesidir. Bu güçlü iş birliğinin, madencilik, enerji verimliliği, petrokimya sanayi, ilaç ve nükleer tıpla birleştirilmesinin mümkün olduğuna inanıyoruz.”
AA