Maliye Bakanı Naci Ağbal, Türkiye Finans Forumu'nda konuştu. Bakan Ağbal, 90'lı yıllardaki maliye bakanlarına üzüldüğünü belirterek "Bir maliye bakanı olarak kürsüye çıkıyorsunuz, bütçe açıkları almış başını gitmiş, borçla sürekli gidiyor, enflasyon yükselmiş. Böyle bir ortamda maliye bakanı olmak gerçekten zor. Maliye Bakanı olarak rahatlıkla söyleyebiliyorum; bizim ekonomiyi canlandırmak için bir mali alanımız var ama boşa harcamayacağız. İhtiyatlı davranacağız, ayağımızı yorganımıza göre uzatacağız" dedi.
İstanbul'un finans merkezi haline getirilme çalışmalarında dünyada finans merkezi olarak adlandırılan yerlere bakılması gerektiğini söyleyen Ağbal, "Bakanlık olarak İstanbul Finans Merkezi Kanun Tasarısı'nı çalışıyoruz. Burada baştan beri söylediğim bir şey var. Eğer biz İstanbul'u bir finans merkezi yapmak istiyorsak dünyada finans merkezi olarak adlandırılan ülkelerde finans sistemi hangi kural ve kaidelere göre işliyorsa liberalizasyon, ürün çeşitliliği ve rekabet hangi düzeydeyse biz de Türkiye'de aynı koşulları sağladığımız takdirde İstanbul'u finans merkezi yapabiliriz. Güzel binalar yapıyoruz ama onun içini doldurmak için tam liberal bir sistemi de getirmemiz lazım" şeklinde konuştu.
Yoğun bir şekilde gerek kamu kuruluşlarıyla gerek sivil toplum örgütleriyle görüştüklerini aktaran Ağbal, yaşadığı hayal kırıklığını paylaştı.
"'MALİYEYİ SAVUNMA OYUNCUSU OLMAKTAN ÇIKARIP FORVET OYUNCUSU YAPALIM' DEDİK"
Normalde böyle bir çalışmayı maliye bakanlığının yapmasının beklenmediğini Maliye bakanı olarak özellikle bu çalışmayı kendisinin talep ettiğini kaydeden Ağbal, "Eğer maliyeciler yapmaz da başkaları yaparsa maliye hep buna engel olur. Her gelene itiraz eder. Şuna karşıyım buna karşıyım der. Dolayısıyla maliyeyi savunma oyuncusu olmaktan çıkarıp bir noktada forvet oyuncusu yapalım diye bu işe talip olduk. Çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.
Bu konuda bakanlık olarak son derece açık fikirli olduklarının altını çizen Ağbal, "Her türlü öneriye açığız. Finans sisteminde vergi politikasının yeni baştan dizayn edilmesi gerekiyor. Ama şu konuda da hayal kırıklığım var; Öncelikle bu konuyla görevli diğer kamu kurumlarımız aynı cesareti göstermiyorlar. Yani mevcut bir finans sistemimiz, sermaye piyasası sistemimiz, regülasyonlarımız var. Gelin arkadaşlar bunları cesaretle radikal bir şekilde değiştirelim, dönüştürelim, yeni baştan kurgulayalım. Bakıyorum ki kimse bu mevcut düzenden dışarıya çıkacak önerilerle gelmiyor. Bu gerçekten üzücü. İstanbul Finans Merkezi'nin yapılması için küçük küçük dokunuşlarla 'Şu mevzuatın şurasındaki belirsizliklerini kaldırın', 'şurada şunu yapın' demekle biz İstanbul Finans Merkezi Kanunu'nu çıkaramayız.
BAKAN AĞBAL'DAN ÇAĞRI
Herkese çağrıda bulunduğunu belirten Ağbal, "Bu konuda eli taşın altında olan piyasadaki oyunculara da söylüyorum; çok açık yürekli bir şekilde, cesaretle İstanbul Finans Merkezi Kanunu çalışmasına katkı sağlayalım ve gerçekten İstanbul'u çok yakın bir zamanda finans merkezi haline getirelim. Bunu yapabiliriz; tek yapmamız gereken şey alışık olduğumuz düşünce stratejilerimizden çıkabilmek.Bu kanunu maliye bakanlığının üstlenmesi bence son derece sıra dışı bir şey. Maliye burada 'Getirin şu düzenlemeleri çok kapsamlı bir şekilde konuşalım, bu fırsatı kaçırmayın' diyor" şeklinde konuştu.