Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, "20 Aralık'ta kimse devreye girmedi, sadece binlerce bireysel satıcı devreye girdi, adeta yarıştılar. O gece dövizini bozdurmak için adeta insanlar yarışa girdi." dedi.
Bakan Nebati'nin açıklamalarından satır başları;
Türkiye 19 yıldır büyük bir dönüşümü gerçekleştirdi. Türkiye altyapısını tamamlamış ender ülkelerden birisi haline geldi. Bir çalışmayı en üst noktaya getirdikten sonra bunu güncellemeniz gerekiyor. Rekabet edilebilir bir kur olması gerekiyor yüksek faiz olmaz. Model Cumhurbaşkanımızın idealindeki araçlardan biri. Türkiye Ekonomi Modeli kamuya maloldu.
Altyapımız da bunu karşılayabilecek bir seviyeye ulaştı. Şimdi sadece yapabildikleri sürekli bir psikolojik harp vardı aslında. Bu modelin çok büyük bir gücü geliyor. Çok açık söylüyorum: küçükleri kullandılar. 19 yıldır taş üstüne taş koyan ülkeyi devrim yapan yöneten Türkiye'nin en güvenilir insanın modelin önerilerini ifade etti kamuoyuna. Kendiliğinden olan bireylerin adeta dolarını bozdurmak için internet sitelerini çökerttiği güne dönüştü. 20 Aralık tarihi bir gün. Kur ataklarını pazartesi günü bitirdik. 3 ay boyunca bu ülkenin ekonomisini kilitleyenlerin bir daha hayal kırıklığına uğradıkları gece oldu. Hiç kimse devreye girmedi. O gece insanlar dövizini bozdurmak için yarışa girdi. Birbirimizle uyumluyuz. Bu kadro bunu ortaya koydu sayın Cumhurbaşkanımızın belirlediği kurallar çerçevesinde oluşturuldu ve kamuoyuna arz edildi. Sayın Cumhurbaşkanımızın politikalarını her kurumun uyum içerisinde olması lazım. Biz sayın Cumhurbaşkanımıza inanıyoruz. Biz bu kurallar çerçevesinde belki de tarihin en uyumlu dönemindeyiz. “Proje kredileri geliyor”
Türkiye'nin makro ekonomi göstergelerinde bu duruma düşeceğini kanıtlayacak hiçbir delil yok. Daha önemlisi Türkiye, dünya için en önemli pozitif ayrışan, ayakları sağlam basan ülke. Nasıl oluyor da 3 ayda o seviyeye geldi. Çünkü harp uygulandı. Finansal istikrar sağlanırsa, Türk toplumu dolarize olmaya meyilli bir toplum. Şimdi bu sağlandı. Önümüzdeki dönem, daha güvenli, istikrarlı ve göstergelerin olduğu bir döneme geliyoruz. Bundan sonrası bunun üzerine inşa edilecek olan, ihracatın artırılması, teknolojinin geliştirilmesi, katma değerli ürünlerin sağlanması bunun içinde selektif alanlarda ithalatın engellenmesi ve birçok adımın atılması lazım. Bankaların bilanço kısmına girerseniz kredileri görürsünüz. Artık yeni bir araç geliyor. Proje kredileri. Bir banka vermiş olduğu bireysel krediyi eğer verdikten sonra takip etme gibi bir dürtüsü varsa bundan sonra bizim belirlediğimiz alanlarda gerçekleştirilecek projelerin takip edilmesini sağlayacak imkanı vereceğiz.
Bu model biliyorsunuz bir zamanlar Çin modeli dendi bazıları Güney Kore modeli dedi. Biz ısrarla Türk modeli dedik. Bir model oluşturulurken illa ki özgün olması için tedbirler olmak zorunda değildir. Biz ihtiyaçlara göre gerçekleştirilmiş yeni eklemelerin yapılabileceği, içerideki dış dinamiklerin uyumunun sağlandığı bir model ortaya çıkardık. Bu modelin içerisinde şunu gördük: Gelişmekte olan ekonomiler dünya içerisinde aldığı pay gittikçe büyüyor.
Bizim özellikle içeride göremedikleri şey şu: 21. yüzyıl siz isteseniz de istemeseniz de Türkiye'nin yüzyılı olacak. Her krizden başarılı olarak çıkabilecek ülke herkes değildir. İstisnai ülkeler çıkabilir, bunların başında Türkiye. Dünya bir küresel köy. Şimdi bu küresel köyde Türkiye inanılmaz bir potansiyele sahip. Her alanda Türkiye istinai bir ülke.